Bugünkü Yöresel Türküler durağımız Kahramanmaraş.
Anadolu'nun en eski şehirlerinden ve kültür merkezlerinden biri olan Kahramanmaraş, halen tamamen işlenmemiş olan folklorunun zenginliğini anlatırken birde yöresel türkülerdekı önemi süphesiz türküleri şiirleri ve yetiştirdiği alimler ve sanatçılarıdır. Özellikle türkülerin hikayelerini anlatırken sizlerle de buluşturmak istedim.
Kahramanmaraş, halk şiiri ve aşıklık geleneğinin güçlü ve canlı bir şekilde yaşadığı münbit bir şehirdir “Maraş’ta üç kapıdan ikisinden şair çıkar” derler. Meyrik türküsünü anlatırken Aşık Mahzuni Şerif'in yaşanılan acıyı türkü sözleriyle harmanlamasına şahit oldum. Türküsünün hikayesi;
''Meyrik, 1970 yılında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi Damlataş Köyü’nün Kantarma Obası’nda veremden ölen ve üzerine ağıtlar yakılan güzel bir gelindir.
Meyrik, evlenmeden önce verem hastalığına tutulduğu halde teyzesinin oğlu Hasan’la evlendirilir. Evliliklerinin daha üçüncü ayında hastalanır ve Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’ne kaldırılır. Bunun üzerine çok geçmeden Meyrik’in ölüm haberi köyüne ulaşır.Köy halkı Hasan’ın evinde toplanır, bu güzel geline yakıştırılamayan ölüm üzerine ağıtlar yakılır.''
Yaşanan bu üzücü olayın ardından bir süre sonra Aşık Mahzuni Şerif köye gelerek bu unutulmaz türküyü bestelemiştir. Türk halk müziğinin en sevilen türkülerinden biri olan bu yanık türkü bir çok sanatçı tarafından söylenmiştir, söylenmeyede devam etmektedir.
MEYRİK TÜRKÜSÜ
Maraş’tan bir haber geldi
Dediler ki Meyrik öldü oy oy
Keşke Meyrik ölmeseydi
Kesileydi elim kolum oy oy
Oy Meyrik Meyrik Meyrik
Ben kurbanam sana Meyrik
Ben hayranam sana Meyrik (vay)
Doktor yarayı kesiyor
Gene Meyrik kan kusuyor oy oy oy
Dediler ki Meyrik öldü
Anası kime (bana) küsüyor oy oy oy
Oy Meyrik Meyrik Meyrik
Ben kurbanam sana Meyrik
Ben hayranam sana Meyrik (vay)
şu Meyrik’in acısına
Çarşaf serin gecesine oy oy oy
Keşke Meyrik ölmeseydi
Sabır onun kocasına (anasına) oy oy oy
Oy Meyrik Meyrik Meyrik
Ben kurbanam sana Meyrik