Kıbrıs Türk tarafı ile Kıbrıs Rum tarafı arasında geçtiğimiz hafta başlayan görüşmeler umuyoruzki makul bir sürede (yıl sonuna kadar) tamamlanır. Bu konuda tüm taraflar iyi niyet ve yapıcı tutumlarını kaybetmeden, konuyu olumlu sonuca götürecek şevk ve azimlerinin azalmasına fırsat vermeden gayretli çalışmalarını sürdürmelidirler. Görüşmelerin, masada al-ver aşamasına gelip dayandığı sırada çıkış yolunu kaybeden Rum komşularımızın bu büyük yük altında ezilmekten kendilerini korumak için ne kadar küçük bir sebepten dolayı masayı terk edip görüşmelerden çekildiklerini hepimiz biliyoruz.
Önümüzdeki günlerin gündemi tozlu Lefkoşa sıcağında iki halkın gönüllerini serinletecek çözüm yollarının bulunmaya çalışıldığı toplantılar olacaktır. Buradan hareketle, konu başlığımız olan tehlikeli konuyu hiç gündemine almayarak başlangıcın yara almadan yapılmasını sağlayan Kıbrıs Türk tarafına karşılık; 41 yıldır bu bilgileri saklayıp sonunda geçtiğimiz hafta listeleri teslim eden Kıbrıs Rum tarafının bu olumlu yaklaşımı iyi değerlendirebileceği beklentisi içinde olmamızdır.
Kıbrıs Türk tarafı daima bir adım önde olma politikasına devam ediyor diyebileceğimiz diğer gelişme ise sınır kapılarından geçişlerdeki giriş çıkış belgesinin kaldırılması olmuştur. Bundan sonra ziyaretçi sayımızda bir patlama olabilirmi acaba! Bunu biraz bekleyip ay sonlarında Muhaceret Dairesince düzenlenen giriş çıkış istatistiklerinden anlayabileceğiz.
Sonuç olarak Mayın konusunun İnsanlık suçu olarak algılandığı bir dünyadayız ve gerektiğinde gidilecek yerlerin İnsan Hakları Mahkemeleri ve Adalet Divanı olabileceği mutlaka çok iyi not alınmalı ve konu bu şekilde şimdilik buzdolabına kaldırılmalıdır.