Karar dikkatle okunduğu zaman Yüksek Mahkeme’nin ağırlıkla Parti Meclisi’nin eski ve yeni üyelerine dikkat yoğunluğuyla karar verdiği anlaşılır.

Başka partilerden kurultay delegesi kazanacak nitelikle milletvekili veya Belediye Meclisi üye transferleri büyük olasılıkla düşünülmedi. Ya da böyle bir olasılık Yüksek Mahkeme’ye taşınmadı.

Gelinen noktada Yüksek Mahkeme’ye “2. turda kimler oy kullanacak?” sorusu sorulursa vereceği yanıt çok açık olarak ortadadır. 21 Ekim 2012 Kurultayı’nda oy kullanan ama bu hakkını kurultay sonrası süreçte kaybedenler oy kullanamayacak. 21 Ekim’den sonra UBP’de delege hakkı elde edenler ise oy kullanacak.


24 Şubat’ta yapılacak UBP Genel Başkanlığı için 2. tur oylama öncesinde, kimlerin oy kullanacağı konusunda İrsen Küçük ve Ahmet Kaşif taraflarının yaklaşım farklılığı içinde olduklarını dün yazdım.

***

Yüksek Mahkeme kararının farklı yorumlanması nedeniyle Ahmet Kaşif’in avukatı Fuat Veziroğlu, yazılı istidada bulunarak farklı yorumlamalara açıklık istedi. Tabii bu istida Veziroğlu’nun kararı yanlış anladığı için değil karşı tarafın yorumları nedeniyle yapılan bir istidadır.


***


Tarafların birinci ayrıldığı nokta 21 Ekim 2012 tarihindeki kurultayda genel başkanlık oy dağılımının İrsen Küçük’ün genel başkan seçilmesine yetip yetmediğiydi... Divan Başkanı Hüseyin Özgürgün, İrsen Küçük’ü genel başkan ilan etti.

Divanın kararına itiraz aslında İrsen Küçük’ün genel başkan seçilmesine itirazdı.

Hem Lefkoşa Kaza Mahkemesi hem de Yüksek Mahkeme, divan başkanının kararını iptal ederek İrsen Küçük’ün 1. tur oylamada genel başkan seçilmediğini açığa çıkardı.


***


Son söz Yüksek Mahkeme’de söylendiği için yazımının devamında Yüksek Mahkeme kararına gönderme yapacağım.

Genel başkanlık için 2. tur için emir verildikten sonra öne çıkan 2. turun ne zaman yapılacağıydı.

Yüksek Mahkeme, UBP Tüzüğü’nün 28. Maddesi’ne uygun olarak UBP organlarının karar üretmesini istedi. Kaşif tarafı, kararın bir haftalık süreyi işaret ettiğini söylerken, Küçük yanlıları karar için daha esnek olunacağı görüşünü ortaya koydu.

Yargının bu konuda ne demek istediğini açıklaması beklenirken UBP Parti Maclisi oy birliğiyle 24 Şubat’ı 2. tur oylama kurultayı olarak belirledi.

2. tur bir hafta içinde yapılmalıdır, diyen kalmadığı için Yüksek Mahkeme’nin ne demek istediğinin önemi de kalmadı. Çünkü davanın taraflarının anlaşmasıyla yargı önünde taraf da kalmadı.


***


Gelelim 2. turda hangi delegelerin oy kullanacağına...

İrsen Küçük adına istinaf dosyalayan avukatların istinaf nedenlerinden ya da konularından 14’üncüsü şuydu:

“ ... Bidayet Mahkemesi, geçerliliğini yitirmiş olan 21.10.2012 tarihli Ulusal Birlik Partisi Kurultayını, tekrar Kurultay veya ikinci tur yapma konusunda yetkili kılmakla ve/veya artık kurultay üyesi olmayan kişilerin oy kullanmasına ve halen delege olan kişilerden bazılarının oy kullanmamalarına olanak sağlayacak şekilde emir vermekle hata yaptı.”

Yüksek Mahkeme, bu hata iddiasıyla ilgili düşünce netliğini aynen şu cümlelerle kararına yazdı:

“... Bidayet Mahkemesi, kararında, 21.10.2012 tarihinde yapılan Ulusal Birlik Partisi Kurultayında, ilk turda “iki adaydan hiçbiri tüzüğün öngördüğü oy oranına ulaşamadığından iki aday arasındaki seçimin 21.10.2012 tarihindeki aynı kurultay delegelerinin katılımıyla ... Tekrarlanmasına ve/veya ikinci tur oylamaya gidilmesine” emir verdi. Bidayet Mahkemesi 21.10.2012 tarihli Ulusal Birlik Partisi Kurultayını tekrar kurultay veya 2. tur yapma konusunda yetkili kılmış değildir. Sadece aynı kurultay delegelerinin katılımıyla oylama yapılmasına emir vermiştir.

İstinaf Edenler, Bidayet Mahkemesi’nin bu doğrultuda emir vermeye yetkisi olmadığını ve hata yaptığını ileri sürmekte, 21.10.2012 tarihinde yapılan Kurultayda parti meclis üyelerinin seçiminin de yapıldığını, parti meclis üyelerinin seçimi ile ilgili bir itiraz yapılmadan o seçimin sonuçlandığını, netice itibarıyla, parti meclisinde 26 isim değiştiğini, bu durumda Bidayet Mahkemesi’nin 21.10.2012 tarihinde delege olanların katılımı ile 2. tur oylama yapılmasına emir vermesinin hatalı olduğunu ileri sürdüler.

Aleyhine İstinaf Edilen ise, Bidayet Mahkemesi tarafından verilen emrin doğru olduğunu, parti başkanı seçimi ile ilgili kurultayın bitmediğini ve 2. tur oylamada aynı delegelerin oy vermesinin doğru olduğunu ileri sürdüler.

Tüzüğün 28. Maddesi’ne bakıldığı zaman, 2. tur oylamaya gidilmesi halinde, 2. tur oylamada oy verecek üyeler ile ilgili herhangi bir ifade olmadığı görülür.

Tüzüğün 30. Maddesi, parti meclisinin oluşumunu izah eder ve parti meclisinin 50 üyesinin kurultayda seçileceğini belirler. Nitekim 21.10.12 tarihli kurultayda parti meclis üyelerinin seçimi yapılmış ve sonuçlanmıştır. Bidayet Mahkemesi huzurundaki şahadete göre, parti meclisinde 26 isim değişmiştir.

Bu durumda, 21.10.2012 tarihli kurultayda, genel başkan seçiminde oy kullanan Parti Meclis üyeleri ile aynı tarihli Kurultayda seçilmiş olan parti meclis üyeleri arasında fark vardır. Parti tüzüğünde genel başkanın seçilememesi halinde 1 hafta sonra 2. tur oylama yapılacağı yer almakla birlikte, 1 hafta sonra yinelenecek seçimde meclis üyelerinin değişmesi halinde, yapılacak oylama ile ilgili herhangi bir kural Tüzükte yoktur.  Genel kaide, oy verilecek tarihte, Tüzüğün 17. Maddesi’nde sıralanan kurultay üyelerinin oy kullanmalarıdır. Farklı bir uygulama olabilmesi için, bunun Tüzükte açıkça belirtilmiş olması gerekirdi. Meclis üyesi vasfı taşıyan kişilerin belirtilecek koşullarda oy kullanma haklarının olmadığı açıkça ifade edilmediği takdirde, 21.10.2012 tarihinde yeni Parti Meclisi üyesi olarak seçilen kişilerin, seçildikleri tarihten sonra, 2. tur oylama yapılması halinde, oy kullanmalarının engellenmesi mevcut Tüzük altında mümkün değildir.

28. maddeye istinaden, bir hafta sonra yapılabilecek 2. tur oylamada, oylama tarihinde, Tüzük gereği kurultay üyesi olan kişilerin tümünün de oy kullanma hakları vardır.

Paralellik kurmak amacı ile 5/76 sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasası’na bakıldığı zaman, bu Yasa’nın 11 ve 139(2) maddeleri Cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanılan geçerli oy sayısının yarıdan bir fazlasını bir adayın almaması halinde, oy verme gününü izleyen ilk pazar günü, en çok oy alan iki aday arasında yeniden seçim yapılacağını belirtmektedir. Madde 49(5)’e göre, sandık seçmen listelerinin kesinleşmesinden sonra, seçim bitmesine kadar seçmen listelerinde değişiklik yapılamaz. Seçim yapıldıktan sonra, seçim dönemi bittiği için, 1 hafta sonra yapılacak 2. tur oylama öncesi sandık seçmen listeleri değişebilmektedir.  Esas olan, oy verme tarihindeki seçmenlerin oy kullanmasıdır.

Ulusal Birlik Partisi Kurultayı’nda da, kurultayın yapılacağı tarihte oy verecek kişilerin oy kullanılacak olan tarihte kurultay üyesi vasfını taşıyan kişiler olmaları gerekir.

Tüm söylenenler ışığında, Ulusal Birlik Partisi Tüzüğü’nde bu konu ile ilgili bir düzenleme yokluğunda, 21.10.2012 tarihli Kurultayda oy veren tüm üyelerin, 2. tur oylama maksatları için de, Parti Meclisi üye niteliğini yitirdikleri halde oy verme niteliklerinin devam ettiğini kabul etmek mümkün değildir.

Bu nedenle, Bidayet Mahkemesi’nin, 2. tur oylamada, 21.10.2012 tarihinde oy kullanan aynı delegelerin oy kullanmasına emir vermekle hata yaptığı kabul edilmelidir.

Bidayet Mahkemesi, 21.10.2012 tarihli Ulusal Birlik Partisi Kurultayı’nda oy kullanan kişilerin aynen ve/veya 21.10.2012 tarihli Parti Meclisi seçimi neticesinde halen kurultay üyesi olmayan kişilerin de 2. tur oylamada oy kullanmalarına emir vermekle ve halihazırda delege seçilmiş kişilerin oy kullanamamalarına olanak sağlayacak şekilde emir vermekle hata yapmıştır.

Bu durumda, İstinaf Edenler 14. istinaf sebebinde haklıdırlar.”


***


Yüksek Mahkeme’nin kapsamlı kararına göre 24 Şubat tarihinde UBP Tüzüğü’nün 17 Maddesi’ne göre oy kullanma hakkı olanlar oy kullanacak.

Karar dikkatle okunduğu zaman Yüksek Mahkeme’nin ağırlıkla Parti Meclisi’nin eski ve yeni üyelerine dikkat yoğunluğuyla karar verdiği anlaşılır.

Başka partilerden kurultay delegesi kazanacak nitelikle milletvekili veya belediye meclisi üye transferleri büyük olasılıkla düşünülmedi. Ya da böyle bir olasılık Yüksek Mahkeme’ye taşınmadı.

Gelinen noktada Yüksek Mahkeme’ye “2. turda kimler oy kullanacak?” sorusu sorulursa vereceği yanıt çok açık olarak ortadadır. 21 Ekim 2012 Kurultayı’nda oy kullanan ama bu hakkını kurultay sonrası süreçte kaybedenler oy kullanamayacak. 21 Ekim’den sonra UBP’de delege hakkı elde edenler ise oy kullanacak.


***


Yazıma noktayı koymadan bir vurgu yapayım. Yüksek Mahkeme’nin kararı bütünüyle gelecekte de örnek olacak bir karar değildir. Çünkü en önemli noktalardan biri olan tüzüğün emrettiği bir haftalık süre tarafların uzlaşması nedeniyle itiraz edilmeden birlikte çiğnendi. İtiraz edilmeden yapılan uygulama yasa ya da tüzüğe uygunluk anlamını taşımaz.

 

Günün sözü:

Değerlendirilmeyen fırsat, elde kalmaz.