"Anneannem 9 çocuğunu dünyaya getirdiğinde bir daha çocuğu olmasın diye soğuk kış gecelerinde her gün buz gibi mermere otururmuş bir daha çocuğu olmasın diye" yine o günlere dönüş mü var?
Türkiye, kürtaj yasaklama kanununu tartışa dursun, kimileri bu durum sayesinde cebini dolduracak gibi görünüyor.
Bir turizm şirketinin "kürtaj dahil turları" Kırım başta olmak üzere Kıbrıs, Bosna ve İngiltere olarak başlamış durumda.
Basında yer alan haberlere uzun zaman önce güvenimi yitirdiğimden bu haberin asparagas bir haber olduğuna o kadar emindim ki, ta ki gazetede tur’un adıyla sanıyla reklamını görene kadar.
Tur şirketinin sahibi Radikal gazetesinde ki habere göre diyor ki;
"Ne zaman memlekette bir şey yasaklanır ya da yoktur, kötüdür, zor bulunur, derhal su yolunu bulur. Biz turizmciler bu yokluklardan, yasaklardan nemalanırız."
Aynen kumarhanelerin kapatıldıktan sonra ki gelişmelerine benziyor değil mi?
Kumar oynamak isteyen arabasıyla değil de uçakla gitti ama yine de oynadı. Kumarhaneler kapandı kapanmasına da mağdur olan 40 bin'e yakın çalışanı kimse düşünmedi.
Şimdi yine buna benzer bir durum gündemde. Türlü sebeplerle dünyaya çocuk getirmek istemediği için mağdur duruma düşen kişi bu sefer de hiç aklında yokken bir gezi programına dahil olacak. Bunun vizesi var, yurt dışına çıkış parası var, yakıt farkı var, bilinen-bilinmeyen vergisi var,yani var da var.
Bir de işin ucunda sağlık konusu olduğu için dilini bile doğru dürüst bilmediği kişilere güvenmek zorunda.
Tur sahibinin de dediklerinden anladığımız gibi her yasakla kazanan birileri oluyor.
Bir gerçekte var ki, ne kanunlar ne de yasaklar, hiç bir şekilde insanın özgür iradesiyle vereceği kararı değiştiremiyor. Bu ister kumar olsun ister kürtaj.
Madem yaratıcılık ön plan da olmalı, peki turlara da şöyle bir promosyon da uygun olabilir mi?
" 3 kere kürtaj amaçlı tura katılanlar bir daha ki turda ücretsiz olarak kısırlaştırma ameliyatından faydalanabilecektir"