İnsan ne zaman konuşmaya ve kelimeleri kullanmaya nasıl başladı bilim insanlarının konusu olsun. 2 milyon yıl önceye gitmemiz gereken bir konu. Günümüz araştırmaları gösteriyor ki “Kelimelerin üretimi, beynin motor korteksi olarak adlandırılan bir bölgesinde gerçekleşir. Burası, beyinde hareketlerin planlandığı ve koordine edildiği bölgedir. Kelime üretimi, Broca bölgesinde, kelime anlamlarının seçilmesi ve motor kortekste hareketlerin planlanması ile başlar. Ardından, beyindeki diğer bölgeler, kelimenin fonetik özelliklerinin ve telaffuzunun üretilmesinde rol oynar.” İşin özü kelime üretimi, ifade edilişi ve etki yaratılması kesinlikle beynin yoğun çalışmasını gerektiriyor.

Kelimelerin oluşumunu bir kenara bırakırsak kelimeler, insanlık tarihi boyunca hep önemli olmuş, tarihin akışını değiştirmiş ve gelişimi sağlamıştır. Kelimeler, düşüncelerimizi ifade etmemize, insanlarla iletişim kurmamıza ve etkileşimde bulunmamıza yardımcı olan en temel araçlardan biridir. Kelimelerin doğru kullanımı, insanların hayatlarını değiştirebilecek güce sahiptir. William Shakespeare’in dediği gibi: "Bir kelime bir binadan daha güçlü olabilir."

Seçtiğimiz kelimeler vardığımız sonucu direkt olarak etkilemektedir. İşte bu yüzden Yunus Emre’nin yüzlerce yıl önce söylediği beyit hala geçerliliğini koruyor.

Söz ola bitire savaşı, söz ola kestire başı

Söz ola zehirli aşı, bal ile yağ ede bir söz

Yazılan bir yazı veya söylenen bir sözle bir topluluğu harekete geçirebilir ve tarihin akışını değiştirebilirsiniz.  Bu noktada Atatürk’ün sözlerine bir bakmak ve kelime kullanım becerisinden örnek / ders almak gerekmektedir.

"Yurtta sulh, cihanda sulh." Bu söz, kelime kullanım sanatına çok güzel örneklerden biridir. Verdiği mesaj, eyleme teşvik edişi, lafı dolandırmadan özü paylaşımı açısından örnek alınacak sözlerden biridir. Atatürk kelimeleri ustaca kullanan, halkı için doğru mesajlar veren ve daima ulusu ileriye aydınlığa götürmek için umut aşılayan, yol gösteren örnek liderlerdendir. Atatürk’ten örnek sözler:

  • Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
  • Ne mutlu Türk'üm diyene!
  • En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.
  • Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.
  • Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.
  • Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür.
  • İstikbal göklerdedir.
  • Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

Milletlerin zenginliği, insanların zekasıyla ölçülür.

Kelimeler, bir insanın hayatını olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilir. Teşvik edici bir söz, birinin hayatını değiştirebilirken, hakaret dolu bir söz, birinin gününü berbat edebilir. Pozitif veya olumsuz sözler, insanların duygusal durumunu değiştirebilir ve davranışlarını etkileyebilir. Bunu bilen insanlar yazarlar, şairler, eğitmenler, konuşmacılar, topluluklara hitap eden politikacılar kelimeleri güç olarak kullanabilir ve hedef kitlelerini rahatlıkla etkileyebilir, düşüncelerini ve davranışlarını değiştirebilir. Malala Yousafzai’nin dediği gibi “Bir kalem bir savaşı durdurabilir.”

Şimdi kendimize bir soralım, bir günde ortalama kaç kelime kullanıyoruz? Bu kelimeler neler? Nasıl bir etki yaratıyorlar? Bu kelimeler beni hedeflediğim sonuçlara taşır mı? Hedeflediğim sonuçlar için hangi kelimeleri tercih etmeliyim?

Yapılan araştırmalar -çoğunlukla da tahminler- insanların ortalama bir günde 16.000 – 20.000 kelime kullandığını söylüyor. Bir insanın günlük olarak konuştuğu kelime sayısı yaş, meslek, sosyal etkileşim, eğitim düzeyi, kültür gibi çok çeşitli faktörlere bağlıdır. Bir eğitmenin, bir call center çalışanının bu rakamı rahat görebileceğini söyleyebiliriz. Bu arada Türk insanlarının günlük konuşmalarının ortalama 7.000 – 8.000 kelime olduğu tahmin edilmektedir. Tabi ki bu sadece bir tahmin ve gerçek sayı kişiden kişiye değişebilir.

Eni konu kelimeler kullanıyoruz ve bazı sonuçlar elde ediyoruz; sonuçları değiştirmek için kelimelerimize bakmamız gerekiyor. Bu bağlamda bir kelime günlüğü tutabiliriz. Konuşurken, yazarken, sosyal medyada paylaşımda bulunurken, mesajlaşırken farklı – yeni kullandığımız kelimeleri günlüğümüze not edebiliriz. Mevlana’nın dediği gibi: “Testide ne varsa dışına o sızar.” Biz de ne olduğunu anlayabilirsek, gideceğimiz yolu kestirebiliriz. Anneyim, 13 yaşında bir oğlum var ve kelimelerim onu nasıl etkiliyor bilmem gerekir. Eğitmenin ve biliyorum ki kelime seçimlerimle insanları harekete geçirebilir ve alışkanlıklarını değiştirebilirim.

Kelime Günlüğü biraz zorlayıcı, meşakkatli bir çalışma olabilir, bununla birlikte kendimizin farkında olmak, kullandığımız kelimeleri bilmek, o kelimelerin bizi hedeflerimize taşıyıp taşımayacağını analiz etmemiz çok kıymetli. Böylelikle Kelime Günlüğümüze hedeflerimize bizi yaklaştıracak yeni kelimeler ekleyebiliriz.

Bu yazımda toplamda 683 sözcük var; birbirinden farklı kullandığım kelime sayısı 150’den fazla. Bu yazımda her gün kullanmadığım farklı kelimeler:

  • Motor korteks
  • Broca bölgesi
  • Meşakkatli

Nazım Hikmet’in şiirindeki o tek ağaç, seçtiğimiz kelimemiz, ormanlar ise konuşmalarımız, yazılarımız… Yazdığımızda, mesajlaştığımızda, konuştuğumuzda farkındalığı artırmamız sonuçların değişmesini sağlayacaksa, hadi gelin Kelime Günlüğüne not almaya başlayalım.

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

Ve bir orman gibi kardeşçesine”

M.Efsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

efsun@indus.com.tr

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

@indusefsun

#kelime #kelimeleringücü #farkındalık #Atatürk #başarı #sonuç #indusglobal #indusconsulting