Kalitesizlik, kötüden beterdir.
Kötünün bile kendi içinde bir kalite düzeyi var.
Ama kalitesiz demek pek çok açıdan olumsuzlukların toplamı demektir.
Toplam kalite hedef olmakla birlikte bizde fiili durum toplam kalitesizliği yansıtır.
Toplam kalitesizlik TOPLAM ISKARTALIK demektir.

 

 

Kuzey Kıbrıs, bazı yıllar ciddi kuraklıklar yaşar.

Ama gazeteciye malzeme bakımında Kuzey Kıbrıs müthiş bereketlidir.

Yazacak konu çok.

Ancak karar verdim arşivimden iki yazımı bugün ve yarın sizlerle buluşturacağım.

Iskartokrasi, 25 Ekim 2010 tarihinde sizlerle buluşturduğum yazım.

Bugün 7 Şubat 2013.

Gelin bugün Iskartokrasi, yazımı okuyalım birlikte:

***

“Uzun bir aradan sonra eski bakan ve Cumhurbaşkanlığı eski müsteşarlarından Raşit Pertev’le dün karşılaşıp kısa ama çok verimli, düşüncelerimizin kesişmesini buluşturan bir sohbet yaptık.
Uzunca bir süredir yazılarımda iki noktaya inatla, ısrarlar, kararlılıkla vurgu yapıyorum. Bir... AHLAK... İki... KALİTE.
*               *           *
Ahlak ya da daha öz Türkçe’yle etik kan kaybederse, kansız ve zayıf düşerse orada tüm değerlerin erozyona uğraması kaçınılmaz bir yazgıdır.
Adaletsizlik, ahlaksızlığı mı, yoksa ahlaksızlık adaletsizliği mi doğurur?
Bu soruya yanıt vermek çok kolay değil.
Ancak bana göre ahlaki çöküntünün olduğu yerde günlük hayatın her alanında adaletsizlik doruğa çıkar.

Sorumlu konumda sayılan biriyle muhatap olan birinden dinlemiştim. Kendine yapılan teklifi değerlendirirken başkalarıyla ilgili kaygılarını da dile getirince karşısındaki şöyle demiş: ‘Eşek olma. Devir değişti. Sen kendinden başka kimseyi düşünmeyeceksin. Sana sunulan olanakları da hiç sorgulamadan, kim ne der diye düşünmeden kabul edeceksin.’
Her fırsatta vurgu yaparım kirlilik hiç bir zaman aşağıdan yukarıya yayılma göstermez. Kirlilik yukarıdan aşağıya akar.
*              *            *
Kalitesizliğe gelince.
Kalitesizlik, kötüden beterdir.
Kötünün bile kendi içinde bir kalite düzeyi var.
Ama kalitesiz demek pek çok açıdan olumsuzlukların toplamı demektir.
Toplam kalite hedef olmakla birlikte bizde fiili durum toplam kalitesizliği yansıtır.
Toplam kalitesizlik TOPLAM ISKARTALIK demektir.
*                  *                  *
Kuzey Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk toplumunda nitelikli insanlar için kısıtlı iş olanakları çok nitelikli insanlarımızın yurt dışında kalmasına neden oldu.
KKTC Anayasası hazırlanırken güya kötü niyetli sızmaları önlemek için milletvekili, bakan olabilmek için en son kesit olarak üç yıl Kuzey Kıbrıs’ta yaşamak gerekiyor.
Bu yasal engel çok nitelikli insanlarımızın profesyonel siyasal yaşamımıza kazandırılmasına engel oluyor.
Buna rağmen 2003 milletvekilliği seçimi sonrası oluşturulan CTP-DP Koalisyon Hükümeti’nde DP’nin üç bakanı yurt dışındaki Kıbrıslı Türklerdendi.
Raşit Pertev, Ayşen Dönmezer ve Erkan Emekçi...
DP’nin bu kararı yasalara aykırılığa rağmen toplumdan kabul görmüştü.
Bu üç ismin aktif siyasi yaşamı uzun olmadı.
Ancak bizim alışılmış politikacılarımız dışında kimse arkalarından kötü bir tek söz etmedi, edemedi.
Üçü de kaliteliydi.
*                  *                   *
Dünkü sohbetimiz sırasında söz insan kaynaklarımıza ve kaliteye gelince Sevgili Raşit Pertev, KKTC’deki durumu bir tek sözcükler harika bir şekilde özetledi: ‘ISKARTOKRASİ’.     
Yani ıskarta olanların önde, üstte ve etkin konumda olması.
Arada istisnalar mutlaka var.
ISKARTOKRASİ tanımlamasından incinecek olanlar için bir tek yaklaşımın olur. YARASI OLAN GOCUNSUN.
*                      *                 *
Aranızda narenciye paketleme evine gidenleriniz var mutlaka.
Narenciye, depo diye tanımlayacağımız bir yere boşaltılır. Paketlere konulana kadar sistem ıskarta ürünü devre dışı bırakır. En son noktada kaliteli olma özelliğine sahip ürünler paketleme kutularına yerleştirilir.
Eminim pek çok farklı üründe de sistem ıskartaları ayıklar.
Bizim ülke yönetimimizdeki sistem tam tersi çalışır.
Mevcut yapı kalitelileri dışarıda bırakıp ıskartaların bir yerlere gelmesine uygun.
Böyle olunca da her zaman için gelen gideni aratır.
Yukarıdaki kalitesizlik doğal olarak hayatın her alanını olumsuz etkiler.
Buna çare bulunup, narenciye paketleme evindeki sistemi, insan kaynaklarından yararlanma bağlamında devlet politikası haline getiremediğimiz sürece her şey daha kötüye gidecek, daha iyiye asla gitmeyecek.

*             *            *
Bunlar ülkemizin acı gerçekleri. Yıllar evvel köy muhtarlarının ada genelinde sahip olduğu itibara bugünün milletvekilleri, bakanları sahip değilse, sorumlu konumda olanların durup ciddi ciddi düşünmesi gerekir.
*                      *                 *
Bunları kimsenin ruhunu karartmak için yazmıyorum...
Sonucu ne olursa herkes için iş, güç, uğraşma eksik olmasın... Yeter ki sağlık olsun... Benim işim yazmak ve konuşmak... Politikacı değilim ama sonuçta yaptığım politika... Toplam kalite yerine toplam kalitesizliğin bu denli yaygın olduğu bir coğrafyada isminin önüne ‘Sayın’ koymayı kabullenemediğiniz insanları ‘adam yerine’ koyup değerlendirmek gerçekten ağır bir işçilik... Bir ülke düşünün insansız makam odaları insanlısından daha çok saygı yansıtıyor... Neyse boş verin bunları... Burası Yavruvatan değil bu yazdıklarım bağlamında “Küçük Türkiye”... Kendinize iyi bakın, kendinize yetecek mutluluğu üreteceğiniz minik bir “parseliniz”, dünyanız varsa Kıbrıslı vurgusuyla TAMAMDIR... Yüreğinizde sevgi, bedeninizde sağlık varsa gerisini fasa fiso görüp boş verin…”
( 25 Ekim 2010- HAVADİS)

Günün sözü:

Kalitesizlik kurumlaşırsa, yaşam kalitesiz olur.


(Havadis gazetesinden alınmıştır)