Muhalefet partileri seçim beyannamelerini açıkladıkları günden bu yana 'tatlı' bir telaş içinde. Yani 7 Haziran akşam kucaklarında bulacakları iktidara o kadar hazırlar ki sormayın gitsin.

Baraj üstü olanları geçtim, Perinçek'in Vatan'ından, Haydar Baş'ın partisine kadar heyecan içinde AK Parti'nin yaptığı gibi kendilerinin de verdikleri sözlerin seçmen nezdinde kabul göreceğini ve sandıkta dehşet bir sıçrama yapacaklarına inanıyorlar.

Madem AK Parti ekonomiyi düze çıkardığı için iktidara geldi, onlar da AK Parti'yi 'taklit' etmek için kuyruğa girdi. Şöyle düşünüyorlar, "Madem ekonomi kötüye gitse bu millet AK Parti'yi iktidarda tutmaz ise biz de daha iyi ekonomik vaatlerle iktidara gelebiliriz." Özellikle CHP resmen buna 'inandırılmış!'

Sanki birileri Kılıçdaroğlu'nun kulağına "Kömür, makarna metaforunu bırak. Sen açıktan para vaat et!" diye üfürmüş. Dolayısıyla CHP, tamamen seçmene; "Cebinize para koyacağım" temalı bir kampanya yürütüyor.

***
Gelelim HDP ve MHP'ye. İşte burada iş daha da renkleniyor. Onların da 'Asgari ücret' vs. gibi ekonomik temalı cümleleri var ama 'milliyetçi' bu iki parti de hedeflerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı koydu.

İki parti de seçim kampanyasında AK Parti iktidarını veya Başbakan Davutoğlu'nu değil yüzde 52 halk oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedefine koyarak kampanya yürüteceğini deklare etti.

***
Demirtaş'ın HDP Grubu'nda seçim startını verirken kullandığı sözleri hatırlayalım: "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, HDP var oldukça, HDP'liler bu topraklarda nefes aldığı müddetçe sen başkan olamayacaksın. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız."

Görüldüğü gibi Demirtaş, kampanyasını kendi vurgusuyla "Tek cümleyle" özetliyor ve üç kez tekrarlıyor: "Erdoğan seni başkan yaptırmayacağız!"

***
Önceki gün MHP Genel Başkanı Bahçeli Seçim Beyannamesi'ni açıkladı. Tabii Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri çok çok daha ağır ve sayfalar sürecek uzunlukta. Ancak kısaltarak alıntılayabildiğim Bahçeli'nin, Erdoğan'a yönelik sözleri de şöyle:

"Erdoğan, artık geri dönülemez bir yola girmiştir. Bu yolun sonunda ya bölünmüş, parçalanmış, paylaşılmış korku devletini kurarak seçilmiş tiran olacak ya da hukukun devreye girmesiyle vatana ihanetten Yüce Divanı boylayacaktır."


***
Muhalefet yıllarca AK Parti'ye oy veren halkı 'koyun sürüsü' diye aşağıladı ama bunun çözüm olmadığını gördü.

Ekonomik vaatlerin de millet nezdinde inandırıcı olmadığını çok iyi biliyorlar. Millet nezdinde en büyük oy verme kriterinin samimiyet ve güvenilirlilik olduğunu da çok iyi biliyorlar. Proje ve hedefiniz yoksa ve millet de sizi inandırıcı ve samimi bulmuyorsa bunu değiştirmek için çalışacaklarına onlar Erdoğan'a hakaret etmeye başlıyor.

Direkt olarak millete hakaret etmenin ters teptiğini bildikleri için de Erdoğan'ın şansında bunu yapmaya çalışıyorlar. Fazla söze gerek yok.

Kürt ve Türk milliyetçisi olduğunu iddia edenlerin Erdoğan karşıtlığında buluşması, tüm seçim kampanyalarını sadece Erdoğan karşıtlığı üzerine kurgulamaları her şeyi açık seçik ortaya koyuyor.

(Aktüel'den)