Amsterdam, Frankfurt, Londra, Berlin, Köln gibi bir çok şehir bu yıl Ramazan’ı sokaklarını süsleyerek karşıladı. Ramazan kutlamaları kapsamında “Happy Ramadan” mahyası, Ramazan’ın ilk gününden itibaren, Avrupa şehirlerinin sokaklarını ve meydanlarını süsledi. Işıklandırılarak yapılan kutlamalar, genellikle Türklerin ve Müslümanların bireysel başarılarıyla oldu. Kentin, aynı zamanda sosyolojisini de yansıtan bu hareketlilik için, her ne kadar bazı Avrupalılar hemfikir olmasalar da, Avrupa’nın çok kültürlü bir kıta olduğunun somut göstergesidir.
‘Happy Ramadan’ sokak sülemelerine verilecek örneklere geçmeden önce, on yıllar önce Avrupa halkının Ramazanlarla tanışmasına kısaca değinmek isterim.
Gazeteler, 1980’li yıllarda Ramazan’ın geldiğini, Müslümanların Ramazan boyu neler yaptıklarını, köşe yazıları ve sokak söyleşileri ile duyururlardı. Örneğin, o yıllarda Hollanda’nın günlük gazetelerinden Trouw’da yayınlanan bir haber başlığı “Gece yanan ışıklar” şeklindeydi. Yazar, gece saat dörtte kalkarak, Amsterdam’ın de Pijp mahallesindeki evlerde yanan ışıklara bakıp, Müslümanların oruç tutmak için sabaha karşı sahur yaptıklarını anlatmaktaydı.
Sonraki yıllarda, özellikle Ramazan’ın kasım, aralık, ocak, şubat, mart aylarına denk geldiği yıllarda, Türklerin ve diğer Müslümanların organize ettikleri iftarlara daha çok Hollandalılar katıldı. Öyle ki, Amsterdam Türkevi’nin bir ay süren çok yönlü Ramazan etkinliklerine, iftar ve devamında yapılan kültürel etkinliğine, karar vericilerin, siyasetçilerin, gazetecilerin ve farklı toplumlardan kuruluş temsilcilerinin katıldığı bir vakıadır. Zira programlara katılan Hollandalı Müslüman konuşmacılar, İslam, oruç, ramazan hakkında merak edilenleri anlatıyordu.
İşte bu faailyetlerden hareketle, geçtiğimiz hafta, vasiyeti doğrultusunda Konya’da toprağa verilen Hollandalı gazeteci ve yazar ile birlikte “Ramadan meer dan vasten” (Ramazan oruç tutmaktan ibaret değildir) kitabını yayınlamıştık.
Yakın geçmiş dönemde ise, yine Hollanda gazetelerinin, Müslümanlarla söyleşileri başta olmak üzere, bakanlıklar, belediyeler ve oruç tutan Müslümanların iş yerleri ve arkadaş çevrelerince düzenlenen iftar programlarıyla Ramazan’a büyük bir ilginin gösterildiğini ifade edebiliriz. Avrupa’nın başkentlerinde organize edilen sokak iftarlarını da belirtmemiz gerekiyor. Bu süreç, kanaatimce, Ramazan’ın Avrupa ülkelerinde kurumsallaştığını, kabul gördüğünü, hesaba alındığının da açıkca bir göstergesidir.
Son yıllarda ve özellikle bu yıl ise, çok özel yapılan çalışmalarla bazı Avrupa kentlerinin meydanları ve sokakları Ramazan’ın gelmesiyle ışıklandırılarak süslendi.
Örneğin, Amsterdam’ın Nieuw West bölgesindeki ‘40-45 Meydanı’, o bölgedeki Türk esnaflarının girişimi ve siyasetçilerin desteğiyle “Happy Ramadan” mahyasının yer aldığı sokak süslemeleri ile ışıklandırıldı ve sosyal medyadan duyuruldu.
Frankfurt’un en ünlü caddesi ‘GroBe Bockenheimer’, 10 Mart’tan itibaren, Ramazan’ın ruhunun yansıtılması amacıyla “Happy Ramadan” mahyaları, yıldızlar ve hilallerle donatıldı. Bu etkinlik Kent Konseyi tarafından gerçekleştirildi.
Diğer taraftan, RTL TV’nin yaptığı anket sonuçlarına göre, Almanların %92’i, Ramazan nedeniyle bazı sokakların süslenmesine karşı olsa da, Köln’lü beş Müslüman kızın, tam bir yıl uğraşıp hazırladıkları Hilal şeklindeki Ramazan süslemesi, Köln’ün işlek caddelerinin birinde sergileniyor.
Avrupa’da Ramazan etkinlikleri çerçevesinde bu ve benzeri yeni gelişmeler yaşanırken, bazı kurum ve kuruluşlarımız, bu yıl, geleneksel iftar progralarını Filistin’e yardıma dönüştürmüşler. Bunun yanı sıra, her yıl olduğu gibi, kuruluşlarımız bu Ramazan’da da büyük salonlarda verdikleri iftar programlarıyla göz dolduruyorlar. Sosyal medyadan paylaşılan fotograflardan, programlara müthiş bir katılımın olduğu görülüyor.
Ramazan, Avrupa’da her geçen yıl daha da kurumsallaşıyor. Avrupa kültür değerleri içerisinde yerini alıyor. Bununla birlikte, Ramazan, bir taraftan kendi aramızdaki ilişkilerin yenileşmesi diğer taraftan da içinde yaşadığımız ülke insanı ve kurumlarıyla ilişkilerin düzene sokulması fırsatını vermektedir. Ramazan, elbette, bu sosyal içeriği yanı sıra, kişisel gelişmenin, rahmet, mağfiret ve kurtuluşun da sunulduğu bir aydır.
Happy Ramadan…
Veyis Güngör
14 Mart 2024