Hollandalı seçmen ‘siyasi bir deprem‘ yarattı. Aşırı sağcı populist PVV sandıktan birinci parti olarak çıkıp 150 sandalyeli mecliste 37 sandalye kazanmıştı.
Şu tespiti tekrarda fayda var… Hollanda sıra dışı bir ülke… Herşeyi ile sıradışı… Siyaseti de sıradışı. Seçimde baraj olmadığı için çok sayıda parti veya bağımsız aday meclise girebiliyor. Dolayısıyla çok partili bir koalisyon hükümeti kurmak bazen epey zaman alabiliyor veya yeni bir seçime gidiliyor. Geçen seçimden sonra 270 gün sürmüştü. 22 Kasım’daki seçimden sonra da beklenmedik bir durum ortaya çıktı. Hollandalı seçmen ‘siyasi bir deprem‘ yarattı. Aşırı sağcı populist Özgürlük Partisi (PVV) sandıktan birinci parti olarak çıkıp 150 sandalyeli mecliste 37 sandalye kazanmıştı.
* * * *
Hollanda’da Kuran'ın yasaklanmasını, İslami okulların kapatılmasını ve sığınmacı kabulünün tamamen durdurulmasını, AB’den ayrılmayı savunan Özgürlük Partisi’nin lideri Geert Wilders, şimdi başbakan olmak istiyor. Şimdi keskin fikirlerinden vazgeçtiğini söylüyor. Koalisyon görüşmelerini partiler değil, meclis başkanının görevlendirdiği bir arabulucu yürütüyor. Arabulucu olarak eski bakan Ronald Plasterk tayin edildi. Hollanda’da kural böyle. Arabulucu, aşırı sağcı Wilders’in başbakanlığında dört partili bir koalisyon için günlerdir zemin hazırlıyordu.
* * * *
Özgürlük Partisi (PVV), Yeni Sosyal Sözleşme partisi (NSC), Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) ile çiftçi partisi (BBB) liderleri arasındaki görüşmeler önceki gün aniden kesildi. Mecliste 20 sandalyeye sahip Yeni Sosyal Sözleşme Partisi’nin lideri Pieter Omtzigt görüşme masasından kalktı, yeni bir görüşme davetine icap etmeyeceğini söyledi. Arabulucuya bakanlıklardan gönderilen mali raporlara bakmış. ‘Ülkenin mali durumu beklenenden çok daha kötü. Sorumluluk alamayız‘ diyor.
* * * *
50 yaşındaki Pieter Omtzigt, merkez sağ Hristiyan Demokratların eski milletvekili. 20 yıllık vekillik kariyeri var. Mardin doğumlu, çocuk yaşlarında Hollanda’ya ailesiyle göç eden Ayfer Koç ile evli. Omtzigt’in tavrının diğer üç partide soğuk duş etkisi yaptığı gözleniyor. Wilders, "İnanılmaz ve hayal kırıklığı yarattı. Hollanda bu kabineyi istiyor, Omtzigt havlu atıyor‘ diyor. VVD lideri Yeşilgöz-Zegerius ‘çok şaşırdığını‘ söyleyerek taraflara ‘yeniden masaya oturalım‘ diyor. BBB partisi lideri Caroline van der Plas ise durumu "tamamen sürpriz" olarak nitelendiriyor. Arabulucu Plasterk da gelişme karşısında şaşırdığını söylüyor.
* * * *
Arabulucu Plasterk ne yapacağını şaşırmış durumda… Zaten kendisi de bunu söylüyor. Şimdi ne olacak? Herşey çıkmaza girmiş gibi görünüyor. Arabulucu başka hangi seçeneği tercih ederse etsin, aşılmaz sorunlarla karşılaşabilir. Bundan sonra ne olabilir… Masadan kalkan Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) partisinin dışardan desteklediği veya desteklemeyeceği masadaki diğer üç partili bir azınlık hükümeti olabilir mi? VVD lideri Dilan Yeşilgöz--Zegerius'ün buna cesaret etmesinin pek mümkün olmadığı söyleniyor. Bu senaryoya karşı partide şiddetli bir direniş olduğu biliniyor. Partinin bölünebileceği öne sürülüyor…
* * * *
Sol partiler devreye girebilir mi? Avrupa Komisyonu eski başkan yardımcısı Frans Timmermans’ın lideri olduğu GroenLinks-PvdA ittifakı seçimde 25 sandalyeyle ikinci oldu. Sağda işler yolunda gitmezse veya PVV başka kombinasyonlar bulamazsa inisiyatifi ele alabilir mi? Bilinmiyor. Arabulucu Plasterk'in şimdi üç partiyle bir azınlık kabinesi oluşturmak için ikinci tur müzakereler mi yapacağına, başka bir partiyi (büyük ihtimalle sol ittifak GroenLinks-PvdA'yı) hükümet kurmaya davet etmeye mi, yoksa hükümet kurma kararını sonuçlandırmaya mı karar vermesi gerekecek.
* * * *
Görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması yeni seçimleri tetikleyecek. Yeni seçim ihtimali her zaman ortada ve ama esas olarak hiçbir parti müzakerelerin kesintiye uğramasıyla suçlanmak da istemiyor. Seçmenlerin çözümden kaçan partileri sevmediği düşünülüyor. Çünkü parti liderlerinin 'ülkedeki sorunlarının' çok büyük olduğu ve bunları kendisinin çözebileceği hikayesini anlattıktan sonra masadan uzaklaşmalarının doğru bulunmadığı da biliniyor. Yaklaşık 500 bin Türk/Türk kökenlinin yaşadığı Hollanda’da tek çıkış yolunun muhtemelen ufukta yeni seçim gibi gözüküyor galiba…