İzmir üretiyor. İzmir’de şimdilerde sanayi tarımın önüne geçmiş durumda. Geçen hafta İzmir Atatürk Sanayi Bölgesi’ni gezdim. 1960 yılında faaliyete geçen bölgede, 7 bin 500 dönüm üzerinde 590 sanayi tesisi üretim yapıyor.
Bunlar makine, tekstil, hazır giyim, gıda, plastik, kimya metal, otomotiv yan sanayi, elektrik ve elektronik sektörlerinde ağırlıklı tesisler.
Bu tesisleri gezdikten sonra acaba Yunanistan’daki sanayinin durumu nedir diyerek aradım, araştırdım. Anlayabildiğim kadarı ile Yunanistan’da İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu sanayi büyüklüğünde üretim tesisi yok.
İzmir’de sadece Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde sanayi tesisi var sanmayınız. İzmir’de sanayinin toplu olarak kurulu olduğu başka sanayi bölgeleri ve siteleri de var. Aliağa, Torbalı, Tire ve Ulucak’ta 5 organize sanayi bölgesi daha var. 6 sanayi sitesi var. Metal işleri, ayakkabıcılar, tekstilciler için ayrı sanayi siteleri kurulmuş. Menemen’de Deri Serbest Bölgesi’nde dericiler toplanmış.
4.5 milyar dolarlık üretim
(Ege Bölgesi Sanayi Odası ilk iş olarak Ege Bölgesi’ndeki sanayi tesislerinin envanterini çıkarmak zorundadır. Bölgedeki sanayi tesislerinin sayısını ve ne iş yaptığını, istihdamını, üretimini, ihracatını, ithalatını düzenli olarak izlemek zorundadır. Bugün bütün bunları bilen yok.)
Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Hilmi Uğurtaş’tan öğrendiğime göre bölgedeki sanayi tesislerinin yıllık üretim değeri 4.5 milyar dolar. İhracatları 1.5 milyar dolar. İthalatları 1 milyar dolar. Bölgedeki tesislerde 35 bin kişi çalışıyor.
Bölgenin (sanayi tesisleri hariç) İzmir’deki tüm konutların elektrik ihtiyacını karşılayacak güçte enerji üretim tesisi, atık su arıtma
tesisi var.
Dışarıda kriz var. Biz de bu krizden şöyle böyle etkileniyoruz. İyi de acaba İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tesislerin durumu nedir? Sanayici ne durumda?
Üretim, istihdam artıyor
Başka yazıda bazı sanayi kolları hakkında daha geniş bilgi vereceğim. Özet ile durum tespiti yapayım:
* Krizin rüzgârına, döviz fiyatının oynamasına, içeride talebi daraltıcı politikalara, dışarıda krizden etkilenen ihracat pazarlarının daralmasına rağmen üretimde gerileme yok. İşçi çıkarma yok. Tersine bir önceki yıla göre üretim devam ediyor. Hatta üretim ve istihdamda artış var.
* Hemen her sanayi kuruluşu ihracat yapıyor. Toplam üretimin yaklaşık yüzde 40’ı ihracata gidiyor. Girişimci, tepe yönetici mal satmak için ülke ülke, fuar fuar geziyor.
* İhracat geliri giderek artıyor ama ne yazık ki üretimdeki ithal girdinin fazlalığı nedeniyle ihracattan gelen döviz, ithalata harcanıyor.
* Büyük tesislerde araştırma ve geliştirmeye (Ar-Ge) önem verilmeye, kuruluşun büyüklüğüne göre birkaç Ar-Ge mühendisi istihdam edilmeye veya Ar-Ge bölümü oluşturulmaya başlanmış.
Bunlar çok güzel gelişmeler. Her şeyin başı üretimdir. Üretim gelir, istihdam, refah demektir. Üretimin devam etmesi önemli. Aman üretim aksamasın.
Ege’nin karşı kıyısındaki Yunanistan’ın durumu ortada. Üretimi yok. Üretimi olmayan bir ülkede el parası ile düğün
bir süre devam ediyor. Sonra alacaklılar kapıya diziliyor.
(Milliyet)