RAUF Denkaş’ı bugün ebedi âleme uğurluyoruz. Kendi kendime soruyorum, kime “milli kahraman” denir?
Amerika’da Washington, bizde Atatürk, Hindistan’da Mahatma Gandhi, İngiltere’de Churchille, Fransa’da De Gaulle, Güney Afrika’da Mandela elbette milli kahraman örnekleridir. Denktaş da öyle miydi?
Fakat önce, dün eski KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la yaptığım telefon görüşmesini yazmak istiyorum. Denktaş için şunları söyledi Talat:
“Kıbrıs Türk kimliğinin oluşmasında ve kazanımlar elde etmesinde liderlik yaptı, simge oldu. Bunu onurlu ve kararlı bir mücadeleyle başardı. Mücadelesi dünyada ses getirdi. Bunu kimse inkâr edemez. Kıbrıs Türk’ü onu çok seviyor, sayıyor. Bu sevgi ve saygıyı daima muhafaza edeceğiz.”
Ama 2003-2005 döneminde Talat, Denktaş’la ve ekibiyle mücadele etmiş, seçimleri Talat kazanmıştı... Bunu hatırlattığımda Talat şunları söyledi:
“Çünkü rahmetli Denktaş da bir insandı ve şartlar da değişmişti. Kıbrıs Türk’ünün yararı yeni bir politikayı gerektiriyordu. Türkiye ile birlikte yürüttüğümüz yeni politika, Kıbrıs Türk’ünü ve ve KKTC’yi daha itibarlı bir noktaya getirdi. Siyaseten yollarımız farklıydı ama karşılıklı sevgi ve saygı ilişkilerimiz devam etti.”
Kahramanların kaderi
Evet Denktaş mücadelesiyle de son seçimlerdeki yenilgisiyle de “milli kahraman” tanımına bire bir uyuyor: Yukarıda örneklerini zikrettiğim liderler gibi Denktaş da toplumuna kişilik kazandırdı, cesaret ve ideal verdi. Yaşadığı çağda insanlığın meşru saydığı metotlardan ve değerlerden ayrılmadı.
Bu sayede siyasi mücadelesinin yanında kendi özel kişiliğiyle de gelecek nesillere ‘iyi örnek’ oldu.
Dahası, Talat’ın sözlerinde gördüğümüz gibi, rakiplerinin de saygı ve takdirini kazandı.
“Milli kahraman”lar böyle olur.
Denktaş, gerçekten “dünyada ses getiren” bir liderdi. Enerjisi büyüktü, mücadeleler içinde pişmiş kişiliği onu şahin bir müzakereci yapmıştı.
Hemen bütün milli kahramanlar gibi, onun da bütün dünyası mücadelesi olmuştu. Toplumda başka usullere, yeni politikalara ihtiyaç hissedildiğinde saygıyla uğurlanmış, kendisi de bunu olgunlukla karşılamayı bilmişti.
Onların kaderinde sadece zaferler değil kayıplar da olabilir.
Saygıyla uğurlamak
Milli kahramanlar da şartlar değişince seçimleri kaybederler ama kazandıkları saygı devam eder. Kıbrıs Türk halkı oylarıyla Talat’ı seçtiğinde “Kahramanlar saygıyla uğurlanır” diye yazmıştım:
“Kahramanların çoğunun kaderidir: Ömürlerini adadıkları mücadeleye kilitlenirler ve yeni şartlarda kilidi çözüp yolu açmak başkalarına düşer. Churchille’in seçimleri, De Gaulle’ün referandumu kaybını düşünün; onlar artık ‘yetkili’ değildir, ‘kahraman’ olarak saygı gören milli sembollerdir.
‘Milli kahraman’lara saygı, toplumlarda ‘biz’ bilincini ve zorluklara dayanma iradesini güçlendirir. Denktaş’a saygı sadece vefa gereği değil, önümüzdeki uzun, çetin yollarda manen güçlü olmak için de gereklidir.” (Milliyet, 19 Nisan 2005)
Merhum Denktaş KKTC’ye manen güç vermeye, Türkiye ve KKTC de onu saygıyla anmaya devam edecektir.