Türkiye iki yıldır tarihi bir adım atarak, Çözüm Süreci'ni başlattı. Devlet aklı 30 yıllık kirli ve karanlık bir geçmişi geride bırakıp, diyalogla sonuç almaya karar verdi. Aynı şekilde İmralı da bu yönteme olumlu yaklaşınca, şehit haberlerine son verecek kritik kavşağa girildi.

Süreç, ölümleri, köy yakmaları, asimilasyonu, inkârı, reddi, faili meçhulleri tarihin çöp tenekesine göndermek istiyor. Bu süreçte; zorlu, karanlık, dar ve ölümlü bir yoldan aydınlık, umutlu, huzurlu ve barış dolu bir yola geçmek ne kadar "yerli" bir talepse bu yolun başarısız olmasını istemek de bir o kadar "yabanca" bir istektir.

***
Otuz sene boyunca denenen tüm güvenlik merkezli yaklaşımlar bu ülkeye ne kazandırdı? 50 binden fazla ölüm, binlerce faili meçhul, devletine küsmüş milyonlarca insan, evladını şehit vermiş devlete kırgın yüz binlerce insan…

Kanın akmasını durduracak sürecin başarısız olması kimi mutlu eder? Süreç için görüşmelerin yapıldığı günlerde eline silah almamış on binlerce KCK'lının ellerinin kelepçelenmesi kimi mutlu eder? Oslo görüşmelerinin, İmralı tutanaklarının sızdırılması kimi mutlu eder?

Uludere'nin bombalanması, Paris'te üç PKK'lı kadının katledilmesi kimi mutlu eder? Yolların kesilmesi, araçların ve okulların ateşe verilmesi kimi mutlu eder? Sınırdan geçen Kürtleri sırtında taşıyan, ellerini öpen, ona su veren Mehmetçiği taşlamaktan kim nasıl bir fayda umar?

***

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "Suriye Kürtleri doğal müttefikimizdir" demesindeki "yerli" tavrı neden anlamıyorsunuz.
Biz kardeşiz, biz biriz.

Türklerin içindeki provokatörlerin süreç başladığından bu yana neler yapabildiğini gördük. Ona göre tavrımızı koyduk.
Bölgedeki provokatörleri ise bizzat Kürtler temizleyecek.

***

Kürtler adına konuştuğunu iddia edenler bir de bölgedeki insanlara sorsunlar. Onlar Suriye'den gelen kardeşlerine gönlünü açan askerlerin taşlanmasını istiyor mu?

Suruç sınırında 160 bin kardeşini kabul etmek için canla başla çalışan AFAD, Kızılay, İHH ve Mehmetçik, hakaret edilmeyi, taş yemeyi mi hak ediyor?

Biz ağzımızı açtığımızda "Hop Kürtler adına konuşamazsın" diyenler, Kürtler adına konuştuğunu iddia eden eli taşlıların Kürtlerin hissiyatın yansıttığını iddia edebilir mi?

Çünkü Kürtler de yıllardır savaş ve ölümden bıktı. Barış ve huzur istiyor. Her olaydan sonra "Çözüm Süreci bitmiştir" narası atanların gevezelikleri, toplumda karşılıık bulmuyor.

Kaç kez vurdular süreci ama bitmedi. Artık provokasyonlara şerbetli hale geldi süreç.
Hepimiz sıkı sıkıya sarılmalıyız Çözüm Sürecine.

Çünkü sadece Kürtlerin değil Türklerin de bir asır sonra yakaladığı en büyük şans…

(Aktüel'den)