Evet geleceğe dair umudum var. Çünkü biliyorum ki biz umut ettikçe Yeni Türkiye’nin inşası da o oranda hızlanacak. Lakin son günlerde hem de mübarek Ramazan’da epey canım sıkkın.
Afrika’da aç çocuklar ölüyor ve bir anne iki çocuğundan birini tercih etmek zorunda kalıyor.
Canım sıkkın çünkü;
barışa pusu kurulup,
gencecik bedenler toprağa düşerken; gencecik kadınlar dul, bebeler yetim kalıyor.
Ve yine anneler ağlıyor.
Canım sıkkın;
Çünkü tüm bunlar “barışa en çok yaklaştık” dediğimiz günlerde oluyor.
Ama şunu da iyi biliyorum gecenin en karanlık vakti, şafağın sökmeye en yakın olduğu zamandır.
Bu milleti 30 yıldır birbirine düşürmek için her türlü iğrenç provokasyon denendi. Bir iki tane münferit örneği saymaz isek hiçbir zaman halk birbirine düşmedi.
Halkı oyuna getiremeyeceğini anlayanların, bugün daha kanlı senaryoları sahneye sürmesi de sonuç vermeyecek.
Bütün savaş çığırtkanlarına rağmen bu milletin sağduyusunun, hiçbir annenin ağlamasına gönlü razı olmayacak.
Bu millet “muhabbet”ten başka köklü çözüm olmadığını dosta, düşmana gösterecek.
Çünkü biz bin yıldır aynı Kıble’ye yönelen kardeşleriz….