Bu siyaset sürdürülebilir değil...

Seçim yasağının ruhu seçim döneminde her alanda geçerliliğini korumalıdır.

Futbolda şike ile maçın sonucu etkilemekle, seçimde çıkar sağlayarak kullanılacak oyun yönünü belirlemenin ne farkı var ki?
Hiçbir farkı yok.
Seçim dönemde oy satın almak rüşvetin ötesinde bir suçtur.
Oyunu para ya da çıkar karşılığı satan da, o oyu satın alan da suçludur.

Lefkoşa, bir yerel seçim süreci yaşıyor.
Belediye Başkanlığı ve boş belediye meclis üyelikleri için Lefkoşalı 7 Nisan’da sandık başına gidecek.
Ağırlıkla siyasi partiler yarışıyor.
İddialı bağımsız aday yok.
Bağımsız adaylar seçime bir miktar renk katacaklar. O kadar.
***
Lefkoşa’daki seçimde siyasetimizin kalitesi de bir kez daha ortaya çıkıyor.
Lefkoşa’yı düşünen Lefkoşalı seçmen yanında, seçim dönemini fırsat bilip şahsi kazanım peşinde olanlar da var.
***
Adam hiç utanmadan adaylara ulaşıp, “Altı oyum var. Elektrik borcumu kim öderse altı oyum garanti” diyor.
Böylesi yüzsüzlere, yüz verenlerdedir kabahatin büyüğü.
Bir başkası kapı aralığından seslenip, “Benim çocuklara iş garantisi vermeyen kapıdan içeri seslenmesin” diyor.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
***
Bu ülkede seçim döneminde yasaklar uygulanır.
Neden?
Hükümet olanakları kullanılarak seçimin kaderi etkilenmesin diye.
Bir başka deyişle seçmenin iradesine müdahale olmasın diye.
Seçim yasağının ruhu seçim döneminde her alanda geçerliliğini korumalıdır.
Futbolda şike ile maçın sonucu etkilemekle, seçimde çıkar sağlayarak kullanılacak oyun yönünü belirlemenin ne farkı var ki?
Hiç bir farkı yok.
Seçim dönemde oy satın almak rüşvetin ötesinde bir suçtur.
Oyunu para ya da çıkar karşılığı satan da, o oyu satın alan da suçludur.
***
Seçim dönemlerinden demokratik yaşamımız inanılmaz bir kirlilik yaşar.
Bu kirlilik kabul edilebilir değildir.
Yaşanan örnekleriyle siyaset sürdürülebilir hiç değil.
***
Özellikle surlar içinde her şeyin son 24 saat içinde değişebileceğini söyleyen biri devam edip şunları anlatıyor:
“Yirmi seneden fazladır Lefkoşa’da seçim yaşarım. Özellikle Surlariçi’nde seçim simsarları var. Parayı ya onlar alır ya da kimlere para verileceğini onlar yönlendirir. İnanmayacaksınız karma oy kullandırmayı bile organize edenler var. Farklı partilerden isimler bir araya gelip kaynağı yaratıyor. O havuzdan para alanlar o havuzdaki isimlere karma oy veriyor.
Bu seçimde de Lefkoşa Surlariçi’nde kıyasıya bir yarış olacak. Bu yarış, seçmene son anda hangi adayın sahip olacağı yarışıdır.”
***
Dün merak edip kamuoyu yoklamalarının etkilerini araştırdım.
Bizde kamuoyu yoklamaları genellikle kararsız seçmeni güçlüden yana doğru yönlendirmek amaçlı değerlendirilir.
Fark ettim ki Lefkoşa seçmeninin önemli bir kısmı savruluyor.
“Seçimin kaderini Göçmenköy belirleyecek” dedi bir siyaset meraklısı.
“Neden?” diye sormamı beklemeden devam etti: “Siyasetin zemini sadece kararsızlar için değil özellikle UBP’liler açısından da kaygandır. Kurultay dönemi yaşananların yarası henüz geçmedi. Göçmenköy UBP örgütü eğer İrsen Küçük’ü cezalandırmak kararından vazgeçmezse, seçimin galibi Göçmenköydeki UBP’lilerin destekleyeceği başka partili başkan adayı olacak.”
“Böyle siyaset olur mu?” deyince yanıt çok ilginç geldi.
“Böyle başar böyle tıraş.”

Günün sözü:

Şahsi çıkarlar, demokrasi için tehdittir.