Bu güne dek evlilik üzerine yapılan araştırmalar belirli bazı davranışların, eninde sonunda birlikteliği bitirip, evliliği sonlandıracağını tanımlıyor.
Bu davranış biçimleri John Gottman’ın 40 yıl süresince çiftlerle yürüttüğü çalışmalarla belirlenmiştir.
Bunlar başlıca; 1)Eleştiri, 2) Aşağılama, 3) Savunma ve Duvar Örme davranışları olarak kendini gösteriyor. Eşler evliliklerini yıpratmaya, özeleştiri yapmadan, salt karşı tarafı eleştirmeye başlayarak bağlarını zedelemeye başlıyorlar. Zamanla da, karşılıklı ya da tek taraflı başlayan eleştirilerin ardından gelen aşağılama, hor görme, değersiz hissettirmeyle aynı evde yaşayan iki düşman halini alıp, savunmalarını güçlendirmek, karşı taraftan kendilerini korumak adına, kendi kabuklarına çekilip, paylaşımı azaltıyorlar. Bu birlikte güzel vakit geçirmelerin hep tartışmalarla sonlanmasıyla da, birbirinden soğuyup, uzaklaşan çiftler yatakları da ayırmaya başlıyorlar. Çocukların varlığı, henüz küçük olma nedeniyle, birkaç yıl katlanılan bu durum, çocukların biraz büyümesiyle dayanılmaz bir hal alıyor. Ekonomik gücü olan birey ( özelikle kadın) bu tükenmişliğe hemen çözüm üretmeye çalışırken, ekonomik desteği olmayan çaresiz, bu duruma katlanmaya çalışıyor.
Sonlandırılan evliliğin ardından ikinci bir ilişkiye başlamadan, ilk evlilikte oluşturulan bu yıpratıcı duygulardan tamamiyle arınmak gerekiyor.
İkinci evliliğe karar vermeden önce, karşıdaki kişiyi çok iyi tanıyıp; onu ne kadar tanındığınız, ona ne kadar ilgi gösterdiğiniz, onu dinleyip dinlemediğiniz, ondan gelen her türlü farklı fikre veya görüşe karşı açık mı yoksa tamamen kapalı mı olduğunuzun farkına varmanız da gerekiyor. Bunun yanı sıra ikinci ilişkiye başlamadan önce ikinci eşinizle yaşayacağınız problemlerin neredeyse % 70'nin çözümsüz olacağını, ve bazı çatışmaları çözmek yerine yönetmeye ihtiyacınız olacağını bilmeniz gerekiyor. Yine önceki evliğinizin sonlanmasından tamamen karşı tarafı sorumlu tutuyor iseniz bunu bir kenara bırakıp, sizin neleri hatalı yapmış olabileceğinizi düşünerek, öz eleştiri yapmanız gerekiyor.
Yapmanız gerekenler biraz uzun gibi görünse de, tüm bunlar, hem kendinizi tanımak hem de ilişki becerilerini öğrenerek ikinci evlilikte mutluluğu yakalama olasılığınızı arttırıyor. Özetle, işinizi şansa bırakmıyorsunuz. Evliliklerin iyi gitmesi sadece karşınıza iyi bir insanın çıkmasından ibaret değildir. Sizin de her zaman öz eleştiri yapıp, empati kurarak her zaman ilgi göstermeniz gerekmektedir.
Yapılan araştırmalar ikinci evliliklerde tanışıklıkları bir seneden daha kısa süren çiftlerin boşanma olasılıklarının daha fazla olduğunu göstermektedir.
2007 yılında Falke tarafından yapılan başka bir araştırmada ise iyi giden ikinci evliliklerde;
• Çiftlerin onlar için önemli olan konularda fikir birliğine varabildiklerini
• Arkadaşlarından ve ailelerinden sosyal destek aldıklarını
• Finansal bir belirlilik hali olduğunu gösteriyor
Kötü giden ikinci evliklerde ise en çok sıkıntı şu alanlarda yaşanıyor;
• Üvey anne baba olmakla ilgili sıkıntı yaşamaları
• Eski eşle duygusal bağlantılar ya da çatışmalar yaşamaları
• Ve ekonomik sıkıntılar
Evliliğin sağladığı alışılmış olan konfora belki de düzen olarak tanımladığınız alışkanlıklara bir an önce kavuşmak için erkenden bu adımı atmak isteyebilirsiniz; ancak ikinci kez evlenen biri olarak birbirinizi daha iyi tanımanız gerektiğini, ilişkiye dair kaygı duyduğunuz alanları eş adayınızla paylaşmayı bilmenizilişkinizi, daha sağlam temellere oturtacaktır. Bunun yanı sıra ikinci evlilik sizin dışınızda başka kişileri de etkileyeceğini unutmayın. Örneğin eşinizin ve sizin önceki eşlerinizden çocuklarınız olabilir. "Çocuklarla ilişkiler nasılolacak?", " Önceki eşlerle nasıl sağlıklı bir iletişim sürecek?"vb gibi başka kişileri de etkileyeceğini düşündüğünüz konulara mutlaka bir açıklık getirin. İkinci evlilikler, önceki evliliğinizden çocuklarınız varsa ya da eski eşle bu evliliği etkileyen bir çatışma yaşanıyorsa profesyonel destek de almanız gereken uzun bir süreç olabilir.
Uzman Psikolog / Hipnoterapist
Sezer Ergör (Cülcüloğlu)
İletişim: 07766077155
