Başta dostum Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı müsteşarı Şahap Aşıkoğlu'nu özellikle kutlamak istiyorum. Çünkü yıllardır KKTC Turizmi için her olumlu öneriyi değerlendiren ve canla, başla çalışan kişilerin başında geliyor. Elbette turizm alanında güzel gelişmeler oluyor ise KKTC Hükümeti'ni, Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı'nı, KKTC'yi özenle destekleyen Ertuğrul Günay'ı ve de TC Hükümetini kutlamak gerekiyor.
Hep birlikte Rum Kesimi'nin her türlü karşı operasyonuna rağmen başarılı işler gerçekleştirmekteler.
Almanya'da doğal olarak benim de üyesi olduğum bir otomobil klübü var: ADAC.
ADAC, Almanya'ya ilk gittiğim günden beri "en hurdasından en modernine" kullandığım her otomobille ilgili bir sorunum olduğunda hızır gibi yardımıma ulaştı. Örneğin mensubu olduğum firmanın aracı olan bir A 8 ile ani kar yağması sonucu tarlaya uçtuğumda yola ADAC tarafından sağlanan bir VW ile devam edebildim. Antalya Belek'te bir spor kazası geçirdikten sonra yattığım hastanenin tüm masrafları yine ADAC tarafından karşılandı. Onlarca defa ADAC yardımıma koştu.
Yurt dışında aracımı her zaman ADAC aracılığıyla farklı oto kiralama şirketlerinden en iyi kondüsyonlarla kiraladığımda hiç başım ağrımadı. En son İrlanda'da tüm adayı turlarken aldığım hizmet mükemmeldi. Dünyanın neresinde olursam olayım gerektiğinde uçak ya da helikopterle beni alacaklarından emin olduğum tek kurum. Aslında bir dernek. Sivil toplum örgütü.
Ama öyle sıradan bir dernek değil. 17 milyondan fazla üyesi var.
ADAC her ay 17 milyon civarındaki üyelerine "Motorwelt" dergisini göndermekte. Otomobile meraklı ve otomobil dışında da trafik ve turizm ile ilgili olanak ve konuları okumak isteyenler için harika bir kaynak. Ben her ay keyifle okuyorum bu dergiyi.
Bu yılın Nisan Sayısı (4) ise bence çok değerli.
Derginin 29. sayfasında harika bir ilan var: "ADAC okurları için bu ayın Kıbrıs'ta Tatil Önerisi".
"Kıbrıs'ın el değmemiş köşelerinin, antik hazinelerinin, kilometrelerce uzun sahillerinin ve ülkeye özgü misafirperverliğinin tadını çıkarın. Adanın kuzeyini keşfedin ve rüyalarınızın beş yıldızlı otellerinde dinlenin" şeklinde harika bir Kuzey Kıbrıs tanıtımı okumakta bu ay 17 milyon Almanyalı.
"8 günlük bir gezide 5 yıldızlı otellerde 7 geceleme ve yarım pansiyon sadece 299.- Avro" ve üstelik buna demiryollları bileti, Antalya üzerinden Ercan'a uçuş (aynen Ercan yazıyor), tüm vergiler, tüm transferler ve Almanca konulan rehber de dahil. 31 Mayıs tarihine kadar başvuranlara 50.- Avro da indirim varmış.
İlanda farklı sezonlar için sunulan tatil olanakların en pahalısı 478.- Avro. Kısacası çok ucuz!
Rumların boykotunu kırmak için harika bir ilan. Çok sayıda Alman bu mükemmel olanağı değerlendirecektir. Bundan en ufak şüphem yok.
ADAC dergisinin bu ilanı mümkün kılması ise çok önemli bir politik başarı. Harika bir lobi çalışmasının ürünü!
Tek dikkat edilmesi gereken nokta ise, şimdilik zorunlu olarak uygulanan "ucuz turist politikasının" bir kaç yıl içinde "pahalı turist politikası" yönünde değişmesinin sağlanması!
Kuzey Kıbrıs gerçekten bir "cennet" ve bu nedenle uzun vadede "sudan ucuz" tarzında pazarlanamayacak kadar "kıymetli".
Adım, adım gidilen bu yolda dilerim bu başarı beraberinde geleceğe yönelik "pahalı turistler diyarı Kuzey Kıbrıs" hedefini de başarır. Aksi durumda "ucuz turist ülkesi" imajı hem ülke ekonomisi için hem de bu güzelim Kuzey Kıbrıs için talihsiz bir durum olur.