Uzun zamandır beklenen ve üzerinde aylardır çalışılan Avrupa’nın yeni ‘Göç ve İltica Paktı’, Avrupa Komisyonu tarafından açıklandı. 23 Eylül Çarşamba günü açıklanan yeni göç politikasına göre, AB üye ülkeleri zorunlu olarak ilticacı kabul etmeyecek. Ancak akut kriz durumları için ‘zorunlu dayanışma mekanizması’ oluşturulacak. Avrupa’ya gelen kaçak göçmen maliyeti, AB üye ülkelerinin gücüne göre daha adil bir şekilde paylaşılacak.
Avrupa Birliǧi’nin yeni göç ve ilticacı politikası açıklamasında, sıǧınmacıların müracaatları hızlı bir şekilde deǧerlendirilecek. İltica hakları, yüzde yirmiden düşük olanlar ise hemen ülkelerine geri gönderilecek. Prensip olarak, göçmenlerin ve sıǧınmacıların ilk ayak bastıkları ülke, iltica sürecinin sorumlusu olacak. Yükü aǧır olan ülkelere daha fazla yardım yapılacak. Göçmenlerin gelmiş oldukları ülkelerle, özellikle Afrika ülkeleriyle daha fazla ortak çalışma yapılacak.
Avrupa Komisyonu yeni göç ve ilticacı politikası üzerinde tam bir yıl çalıştı. Konudan sorumlu Avrupa Komiserleri Margaritis Schinas ve Ylva Johansson, son bir yılda üye ülkeleri iki defa ziyaret ettiler. Komiserler bir orta yol bulmak ve Yunanistan ile İtalya’nın yükünü hafifletmek için bir formül aradılar. Ziyaretler esnasında AB üye ülkerine, isterlerse fiziki olarak ilticacıları kabıl edebilecekleri, kabul etmeyen ülkelerin finans yardımında bulunmaları, ülkelerin göç ve mülteci uzmanı doktor ve diğer personel katlarında bulunmaları teklifler yapıldı.
Hatırlanacaǧı gibi, Avrupa Komisyonu yeni sığınmacı ve göç politikaları paktını açıklamaya hazırlanırken, Yunanistan’ın en büyük sıǧınmacı kampı Moria’da yangın çıktı. Kamp tamamen yandı ve kullanılmaz hale geldi. 12 bin sıǧınmacı açıkta kaldı. Medyadan tüm dünyaya yansıyan görüntüler, AB’nin göç politikasının iflas ettiǧi tartışmalarını beraberinde getirmişti. Gerçi, AB’nin uyguladıǧı göç politikalarının fonksiyonunu kaybettiǧi yıllardır belirtilmekteydi. Ancak, Moria kampında yaşanan insanlık dışı gelişme yapılan eleştirileri doǧrulamış oldu.
Komisyon Başkanı Ursula van der Leyen, yeni göç ve ilticacılar politikasının açıklanmasıyla, üye ülkeler arasındaki güven tazelemesi başta olmak üzere, vatandaşların da gücüyle yürütülecek bir Avrupa çözüm teklifi sunduklarını belirtti. Diǧer taraftan, Avrupa Komiseri Margaritis Schinas ise, Yunanistan’daki Moria sıǧınmacı kampına atıfta bulunarak, bundan böyle işlerin yarım kalmaması ve felaketlere yol açmaması gerektiğini söyledi.
Özetle, Avrupa Komisyonu’nun açıkladığı yeni göç ve ilticacılar politikasını insanların ülkelerinde kalmalarına odaklığını görmekteyiz. Bu yeni politikaya göre, yeni iltica hareketliliğini önleyici tedbirler alınacak, iltica başvuru müracatları hızla değerlendirilecek,şansı olmayanlar bir an önce ülkelerine geri gönderilecekler. Ayrıca akut krizlerde AB üye ülkeleri arasında zorunlu dayanışma ve ülkelere farklı seçenekler sunulması da yeni politikalar arasında yer alıyor.
Avrupa Komisyonu’nun çıkladıǧı yeni politika hakkında çeşitli ülkelerin yetkilileri, uluslararası kuruluşlar ve göç uzmanları görüşlerini beyan ettikler. Örneǧin Alman Bakan Horst Seehofer: “göç politikası Avrupa’nın kaderini belirleyecektir. Göç, Avrupa’nın böyle zor bir konuda birlik olduğunu göstermesi için bir şanstır” ifadesini kullandı. Göç uzmanı Leo Lucassen: “Afganistan gibi güvenliği sağlayamamış ülkeler iltica etmiş vatandaşlarını geri almayacaktır. Yine bir çok Afrika ülkesi Avrupa’dan para gönderen vatandaşını geri almayacaktır” dedi. Oxfam müdürü Marissa Ryan ise “Komisyon, Avrupa hükümetlerinin isteği olan daha az sayıda göçmenin gelmesini hedeflediğine dikkat çekiyor” ifadesini kullandı. Macaristan hükümet sözcüsü Zoltan Kovacs ise “Avrupa Birliği sınırlarının iyi korunması, yükselen iltica hareketliliğine karşı birlikte hareket edilmesi ve iltica müracaatlarının sınır ötesinde karara bağlanması” yorumunu yaptı.
Yeni politikaya eleştirel yorumlar da geldi. Yeşil Sol Partisi Avrupa Parlamenteri Tineke Strik “Komisyon yasal göç yolları oluşturmadıǧı için, insanların kaçak yollara başvurmaları engellenemiyor. Bu da, insan kaçakçılarının işine yarıyor” dedi. Diǧer taraftan Amerikalı bilim gazetecisi Sonia Shah’a göre ise, göç bir sorun olarak deǧil, bir çözüm olarak görülmeli. Göç fenomenini bir felaket olarak görmeye devam etme yerine, göç tarihindeki yerimizi tayin ve tespit etmeyi denemeliyiz. Kısacası, göç ve iltica meselesine farklı bakmalıyız. Shah şu anlamlı cümleyi söylüyor: ‘Kelebekler göçünce seviniyoruz, Suriyeliler aynı şeyi yapınca, kızıyoruz’.
Veyis Güngör
20 Eylül 2020