Tam dört yıl geçmiş: 2007'nin 6 Eylül günü İsrail uçakları "Türkiye hava sahasını kullanarak" Suriye'deki bir askeri binayı vurmuş, Ankara bu arkadan hançerlemeye sert tepki vermişti. Kapalı kapılar ardında bir tepki idi bu ve hep gizli kaldı.
Dip dalgalara sahip o hadiseden sonra Türkiye-İsrail ilişkileri bir daha dikiş tutmadı. Gazze Katliamı, One Minute Çıkışı, "Alçak Koltuk" krizi, İsrail'in Konya tatbikatından şutlanışı, derken Mavi Marmara katliamı ve neticede 'Terör Devleti' İsrail'e tarihi bir meydan okuyuşla ikili ilişkilerin askıya alındığı bugünlere geldik.
Bütün bunlar, Ankara'nın Washington'a karşı üstünlük sağladığı "en derindeki hayati mücadele"yi müteakip, "bağımsızlık" temelindeki "yeni stratejik kimliği"ni kazanmasıyla birebir bağlantılı olarak ortaya çıkan gelişmelerdi.
*
Filmi başa saralım...
İsrail'in kuruluşu, 1948'de David Ben Gurion tarafından ilan edildi. İsrail devletine giden yolun derin taşları İstanbul'da (Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda) döşenmişti. Ben Gurion İstanbul'da "Derindeki Türkler"in fevkalade desteğini görmüştü.
Türkiye, 1949'da İsrail'i tanıyan ilk Müslüman ülke oldu! İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanı olduğu bir dönemden bahsediyoruz. ABD'nin Türkiye'deki gizli derin yapıyı yönetmeye başladığı (gayrı resmi) tarihin "11 Haziran 1944" olduğunu bu vesile ile bir kere daha hatırlatayım.
*
ABD'nin tandemi İsrail, Türkiye'deki militarist-darbeci yapılara daima sistematik bir destek verdi...
"Türkiye'deki İsrail"le birlikte hareket etti.
Amerikan yapımı Ergenekon örgütünün bir diğer ayağı da "Derin İsrail"e uzanıyordu.
İsrail'in, PKK terörüne karşı hep Türkiye'nin yanında yer aldığı tezi de "konforlu bir hikaye"den ibarettir.
Ya? Tersi geçerlidir! Mavi Marmara katliamı ile aynı günde (31 Mayıs 2010) gerçekleştirilen "İskenderun Saldırısı"nın ardında İsrail vardır.
İsrail savaş uçaklarının İskenderun Körfezi'nde "alçak uçuş" yapmaları üzerine...
Türkiye, İskenderun yakınlarında bir bölgeye uçaksavar füze bataryaları yerleştirmiş, bu durum İsrail Dışişleri Bakanlığındaki bir üst düzey yetkili tarafından eleştirilmişti.
İsrailli yetkilinin söz konusu tepkisini 13 Mayıs 2010 tarihli Hürriyet'ten öğrenmiştik.
Ayrıca...
2010'un Mayıs ayında, Türk donanmasına ait beş adet fırkateyn, Akdeniz'deki dokuz limanı ziyaret etmişti!
31 Mayıs'ta İskenderun'daki deniz üssüne yönelik, 6 şehit verdiğimiz ve "PKK'nın üstlendiği" kanlı eylemin "zamanlama"sını işte bütün bu çerçevede düşünmek gerekiyor.
Amerika'daki en etkili haber sitelerinden olan World Net Daily, o günlerde, "güvenilir kaynaklara dayanarak" İskenderun üssüne yönelik saldırının İsrail'li özel askerler tarafından gerçekleştirildiğini yazmıştı.
*
Şimdi de, 1948'de yayın hayatına başlayan Hürriyet'e gelelim...
Kurulduğundan bugüne kadar sistematik bir biçimde ABD-İsrail politikalarını destekleyen "Amiral Gemisi"nin, Mavi Marmara Katliamı esnasındaki yayınlarını unutmuş olabilirsiniz.
Biraz hafızanızı tazelemek istiyorum.
Mesela, "Ağlayan Komando" manşetini atmıştı, Hürriyet:
"Yüzü gözü kan içinde, korkmuş, ağlayan İsrailli komandolar"ın fotoğraflarını birinci sayfasına yerleştirip...
"İsrailli askerler aslında kendilerini savunmuşlar, bakın nasıl da mağdur olmuşlar" demeye getirmişti, Amiral Gemisi!
Hürriyet'in bu yayını İsrail'i çok sevindirmişti.
İsrailli bir savunma yetkilisi Hürriyet'teki fotoğraflar için "Bu görüntüler askerlerimizi öldürme girişimini kanıtlıyor" diye açıklama yapmıştı!
*
İsrail askerleri, uluslar arası sularda terör estirmiş, masum sivillere gemiye iner inmez ölüm yağdırmış, on dokuz yaşındaki savunmasız Furkan'ın alnına yarım metreden beş kurşun saydırmış, dokuz vatandaşımızı şehit etmişlerdi.
Buna mukabil, Hürriyet ne yapmıştı?
İsrailli askerleri haklı çıkarma uğruna "optik çarpıtma"nın kralına imza atmıştı. Cürmümeşhut halinde yakalanmıştı, Amiral Gemisi!
*
Türkiye'nin İsrail'e rest çekmesinden sonra; nehir kenarında bekleyen şu malum adam ise "O fotoğraflar Türkiye'nin aleyhinde kullanılacak dememiş miydim?" diyerek hiç utanmadan üste çıkmaya çalışıyor!
Üstelik...
Ankara'nın "Yok hükmündedir" dediği...
Mavi Marmara hakikatinin kafasına İsrail yapımı kurşun sıkan ve hiçbir kıymeti olmayan BM raporuna "sarılarak" Türkiye'yi bir sıfır mağlup ilan ediyor!
*
"İçimizdeki İsrail Koalisyonu"nun diğer mensupları da, bir kere daha "iliştirilmiş tezleri" fırına verip "korku" pazarlamaya çalışıyorlar.
"PKK için istihbaratı bize bundan sonra kim verecek?" gözbağcılığı yapanından tutun da "Ermeniler'i ABD'de artık frenleyemeyiz" diyenine kadar!
*
Türkiye'nin, Terör Devleti İsrail'le hayati mücadelesinde...
"Hangi safta" yer aldıklarını...
Bir defa daha ayan beyan gösterdikleri için malum koalisyona teşekkür borçluyuz!