Doğu Akdeniz, günümüzde, kıyıları ve deniz yatağındaki hidrokarbon yatakları nedeni ile çok önemli bir bölge haline geldi. Doğu Akdeniz bölgesi ile ilgilenen devletler sadece kıyıdaş ülkeler ile sınırlı değil zira enerjiye muhtaç İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya gibi AB ülkeleri ve kendi petrolü ile doğalgazını üreten Rusya, ABD, Suudi Arabistan, BAE ve İran da bölgeye yoğun ilgi göstermekte.
Doğu Akdeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelerin bölgeye ilgisi ve Yunanistan’ın boyundan büyük talepleri, Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasının temel taşlarını oluşturuyor.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, kendileri Türkiye ile tek başlarına mücadele edemeyeceklerinin farkında olduklarından yanlarına İsrail, Fransa ve Mısır gibi destekçileri alarak bölgeden pay kopartmanın peşine düştüler.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasının önemli temel taşlarından biri son altmış yıldır sürmekte olan Kıbrıs sorunu ve Yunanistan’ın boyundan büyük talepleri nedeni ile “Bölgesel Güvenlik” durumu.
Peki 2021’de ne mi olacak?
Bana göre; güvenlik gibi önemli bir gerekçeyle bölgeyi kontrol altında tutması elzem olan Türkiye, 2021 yılında Türkiye; Libya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile imzalanan deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşmaları içeriğince bölgede kendi kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesinin sınırlarını belirlemiş olduğundan, başka ülkelerin kendi bölgesi içinde faaliyet göstermesini engellemeye ve kendi yetki alanlarının sınırlarını garanti altına almaya çalışacak.
Kendi kıta sahanlığı içerisinde gördüğü bölgelerde sismik araştırma ve sondaj gemileriyle petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine devam edecek. Geçmiş yıllarda yaşanan ambargolar, kısıtlamalar ve engellemelerin sonucu olarak, sismik araştırma ve sondaj gemilerine sahip olması Türkiye’nin bölgedeki gücünü ve varlığını pekiştirecek.
Özetle; Üçüncü Deniz Hukuku’na göre adaların deniz yetki alanlarının sınırlı olacağına dair çok sayıdaki uluslararası yargı kararının bulunması ve yürürlükte olması, Türkiye’nin elini güçlendirmiş durumda. O yüzden de Türkiye bu kararları ve uygulama örneklerini kendi lehine kullanma yoluna gidecek zira Doğu Akdeniz’in doğusunda yaşanmakta olan İsrail ile Filistin arasındaki yetmiş yıllık sorun, Suriye ve Lübnan’daki iç çatışmalar ve batısındaki Libya’daki Türk varlığı, Türkiye’yi bölgede güçlü olmaya zorlamakta.
Bu nedenle Türkiye 2021 yılı içinde savunma sanayiini ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni daha da güçlendirerek, bölgedeki varlığını ve gücünü tartışmasız hale getirme politikasını uygulamaya koyacak.
Türkiye’nin bölgede askeri gücünü arttırması, savunma sanayisini geliştirmesi ve Doğu Akdeniz politikasında taviz vermeyeceğini kesinleştirmesi nedeni ile 2021 yılında Doğu Akdeniz, günümüzden daha etkin bir şekilde Türkiye’nin hakimiyeti altına girecek.
Ve Kıbrıs Türklerinin elinin güçlenmesini sağlayacak bu durum, KKTC’nin statüsünü yükseltecek, tanınmanın kapılarını aralayacak.
Prof. Dr. (İnş Müh), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Akademisyen, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı