Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler inişli çıkışlı da olsa sanılandan da derin… Osmanlı ile Prusya arasında 1790’da başlayan ilişki aralıksız Cumhuriyet’in kuruluşuyla devam eder. 1923'te Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, gereken teknik bilgi ve teknoloji çok sınırlıdır… Bu doğrultuda, 1927 yılında Teşvik-i Sanayi Kanunu’na ek madde olarak “Türkiye’de bulunmayan uzmanların Avrupa’dan getirilmesi” maddesi konulur…
* * * *
Avrupa’dan mimarlar, şehir planlamacılar davet edilir. Almanya, Avusturya, Fransa ve İsviçre'den yaklaşık 40 mimar ve şehir plancısı gelir… Bunlar arasında Paul Bonatz, Ernst Arnold Egli, Martin Elsaesser, Franz Hillinger, Clemens Holzmeister, Hermann Jansen, Theodor Jost, Wilhelm Schütte, Margarethe Schütte-Lihotzky, Carl C. Lörcher, Robert Oerley, Hans Poelzig, Henri Prost, Ernst Reuter , Bruno Gergin, Robert Vorhoelzer, Hans Poelzig, ve Martin Wagner vardır…
* * * *


Bunlardan Alman Ord. Prof. Dr. Paul Bonatz, benim de bir süre öğretim görevlisi olduğum Stuttgart Teknik Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden… Bugün dahi tanınan pek çok bina, köprü tasarımı arasında 1911-1928 arasında tasarlayıp inşa ettiği ünlü “Stuttgart Gar Binası” yapısı ile ön plana çıkan bir mimar… Bonatz; Anıtkabir proje yarışmasında jürilik görevine 1942 yılının Şubat ayında resmi olarak davet edilir.
* * * *


Bayındırlık Bakanlığı mimarı Muammer Çavuşoğlu, Sanatçı Arif Hikmet Holtay ve Ankara imar müdürü Sertel olmak üzere üç Türk ve İsveçli mimar Ivar Tengbom, Macar mimar Karoly Wichinger ve Paul Bonatz'tan oluşan üç yabancı üyeli olan jürinin başkanlığını yapar. Savaşın Almanya aleyhine dönmeye başladığı dönemde Türkiye’ye gelen Bonatz Türkiye’ye yerleşir. 1944’e kadar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Teknik Öğretim Müsteşarlığı Yapı Bürosu mimarlık danışmanlığını sürdürür.
* * * *
1944-1954 arası İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapar. Bonatz, Türkiye’de bulunduğu yıllarda Saraçoğlu Mahallesi’nin dışında, Kız Teknik Öğretmen Okulu ve Erkek Teknik Öğretmen Okulu binalarını gerçekleştirmiş Ankara Sergievi binasını Opera binasına çevirmiş. Bonatz yeni Cumhuriyet’te milli mimari akımının şekillendirilmesinde önemli bir rol oynamış. Milli Mimari dönemini yazan tüm tarihçiler Sedad Hakkı Eldem, Paul Bonatz ve Emin Onat'ı dönemin üç önemli figürü olarak gösteriyorlar…
* * * *

Yapıcı kişiliğiyle bürokrasi çevrelerince de benimsenen Bonatz, Stuttgart’ta öğrencisi olmuş olan Türk meslektaşları ile sürekli irtibatta olması, ayrıca siyasetçiler ile doğru iletişim kurma becerisi dolayısıyla Türkiye’de çalışmaya başladığı günden itibaren ilgi ve itibar görmüş. Mimari proje jürilerinin vazgeçilmez isimlerinden biri olmuş…

1954 yılında tekrar Stuttgart’a dönen Bonatz, 20 Aralık 1956’da 77 yaşında ölmüş. Bugün onun ölüm yıldönümü… Stuttgart’ta kendi tasarladığı Waldfriedhof Mezarlığı’na defnedilmiş.
* * * *

Bonatz, Stuttgart’a dönerken İTÜ’de kendisinden ders aldığı için tanıdığı öğrencisi mimar, milli futbolcu, Fenerbahçe'nin futbolcuların Feridun İsmail Buğeker’i de götürür. Buğeker hem ünlü mimarlık akımı Stuttgarter Schule'yi öğrenme imkani bulur, hem de kentin iki profesyonel takımından biri olan Stuttgarter Kickers takımında oynama fırsatı bulur. 5 Ekim 2014 tarihinde İstanbul'da vefat eden Bugeker Feriköy Mezarlığı’nda defnedildi…