Hindistan’ın ruhani lideri, Mahatma Gandhi’nin en çok söylediği sözlerden biri şuymuş;
“Tüm insanlık tek bir ailedir.”
İlk okuduğumda biraz tuhaf bulduğumu saklayamam ama bu söz uzun bir süre aklımdan çıkmadı.
Aile deyince insanın aklına sevgi, bütünlük, koruma vs gibi şeyler geliyor olsa da öyle bir zaman geliyor ki, en büyük zararı da aile dediğin o kişilerden görüyorsun.
Dünya da insanların birbirine ettiği zulüm ile tüm insanlığın tek bir aile oluşu da ancak böyle bir ters orantı ile açıklanabiliyor.
Çok derine inmeden hayata baktığımızda, çoğu zaman farkında olmasak da iyi veya kötü bir şekilde ne çok insanın hayatı birbiriyle çakışıyor.
Gördüğümüz zararlar, kötü anılar tecrübe olup bir köşede dursun ama biz sadece iyileri hatırlayalım.
Geçtiğimiz günlerde yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak isterim aynı zamanda hafızama kazınsın istiyorum.
Yeni eve taşınırken eksik eşyalarımız vardı. Şu zaman alırız bu zaman alırız diye planlıyorduk. Aynı anda yan komşumuzda evini taşıyordu ama eşyalı bir yere taşındığından bir kaç eşyası başına dert olmuştu.
Durum böyle olunca birbirimizin bu küçücük derdine derman olduk, eşyalar hemen bizim eve taşındı.
O huzurla yeni evine taşındı bizde eksik olan eşyalarımıza kavuşup yeni eşya alma müsrifliğinden kurtulmuş olduk.
Zamanlamanın bu kadar yerinde oluşuna tesadüf der geçeriz ama bence bu tesadüften çok daha öte bir şey.
İnsanların birbirilerinin yaşamlarına dokunması…
Ömrü boyunca neler yaşıyor insan…
Tesadüf adı altında ne mucizeler yaşıyor…
“Tüm insanlık tek bir ailedir.”diyen Gandhi’yi şimdi çok daha iyi anlıyorum.
Ya önünden geçip gidiyorsun karnı aç evsiz adamın, ya da onun bir ihtiyacını karşılamak için dönüp geri geliyorsun.
Ve ummadığın bir an hayatında hiç beklemediğin bir güzellikle karşılaşıyorsun…
Sen yaptığını unutsan devran unutmuyor.
Yaptıkların bir bir önüne serilip yol oluyor…
İyiyi de kötüyü de unutmuyor…
“Kainat yekvücut, tek varlıktır.
Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır.”
-Şems-i Tebrizi