Dünya dehşet bir salgınla karşı karşıya… Covid19 virüsü salgınından bahsediyorum… 2,5 milyona yakın kişiye bulaşmış bu virüs… 160 bine yakın insan hayatını kaybetmiş… 500 bini aşkın kişi de tekrar sağlığına kavuşmuş… Bu da tek teselli… Umarız bu sayı daha da artar… Bu salgın ne zaman geride kalacak bilemiyoruz. Bu salgını önleyecek tek güç modern tıp… Aşı ve ilacın bulunması… Karantina ve diğer önlemler salgını ortadan kaldırmıyor, yayılma hızını yavaşlatıyor, çünkü sağlık sisteminin çökmemesi, virüs bulaşanların yardımına koşması gerek…
* * * *
Virüs ile ilgili bilgiler, Çin ve daha önce yayıldığı ülkelerdeki deneyimlerdi. Bu deneyimlerden yola çıkıldı… Bazı ilaçların tedaviye cevap verdiği artık biliniyor… Plazma tedavisi yapılıyor mesela… Türkiye’de de hekimler ve diğer sağlık görevlileri virüse karşı müthiş bir savaş veriyor… Bu uğurda hayatını kaybedenler oldu… Vefat edenlerin Ruhları şad olsun… Hepsine şükran borçluyuz…
* * * *
Bu arada maalesef insanların umudlarıyla oynayanlar da çıktı… Acıbadem LabCell Hücresel Tedavi Laboratuvarı’ndan Hematoloji uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı’dan bahsediyorum. İşine yoğunlaşan, çalışkan bir bilim insanı yerine ‘karantinaya girdik’, ‘kahramanları öpüyorum’ gibi sosyal medyadan duyurularda bulunuyordu… Nihayet açıkladığı şey sonunda uluslararası bir ilaç firmasına ait ilaçmış… Bilineni ilan etmiş yani… Virüs tedavisi için kullanılabilirmiş… Sağlık Bakanı Fahrettin Koca gereken cevabı verdi… Değerli eğitimci, New York Üniversitesi’nde öğretim üyesi, ABD Bilimler Akademisi Çocuk, Ergen ve Aile Komisyonu üyesi Prof. Dr. Selçuk Şirin de zaten konuyu özetledi… ‘Twitter’da her şey tartışılır buna bilim de dahil. Ama bu mecrada bilim yapılmaz. Bilimin yapıldığı tek mecra bilimsel dergilerdir. Üzülerek hatırlatmak isterim. Bilimsel kriterlerleri hiçe sayıp insanların umutlarıyla oynamayın’ dedi… Prof. Dr. Ovalı’nın durumu tam da bunu ifade ediyor galiba…
* * * *
İnsanlığı bu salgından kurtaracak aşı çalışmaları harıl harıl devam ediyor. İpi hangi firma/firmalar, bilimadamları göğüsleyecek bilinmiyor… Dünya Sağlık Örgütü ve CEPI’nin verilerine göre, dünyada 115 civarında kurum, firma, araştırma şirketi, üniversite inanılmaz bir yoğunlukta çalışıyor… Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de de bazı üniversitelerde başlayan aşı geliştirme çalışmalarına gereken her türlü destek veriliyor…
* * * *
Dünyadaki bu çalışmalardan 15-20’sinin başa güreştiği biliniyor. Bunların bir kısmı gönüllüler veya hayvanlar üzerinde deneylere başlamış durumda… Aşını ne zaman uygulanır hale gelebileceği bilinmiyor ama hızlandırılmış klinik deneyleri, onay süreciyle en iyimser tahminle gelecek yılın ilkbahar ayları işaret ediliyor. Bu yüzden şimdilik istenilen kurallara riayet edilmeli… Sabırlı olmak şart… Bu sadece insanın kendisi için değil tüm insanlık için bir göre…
* * * *
Tabii sabır nereye kadar… Türkiye de dahil birçok ülkede nisan sonu gibi bulaşma hızının Nisan ayı sonunda veya Mayıs’ta zirvenin görüleceği öngörülüyor… Daha sonra önlemlerin kademeli olarak gevşeyeceği, hayatın yavaşça normale döneceği umut ediliyor… Peki döndükten sonra ne olacak… Her şeye kaldığımız yerden mi devam edeceğiz… İki görüş var bu konuda… Bir görüş, her şeyin artık değiştiğini, diğeri ise hayatın kaldığı yerden aynı hızda devam edeceğini savunuyor… Ben iki uç görüş arasındayım galiba…