Almanya‘da 26 Eylül’de yapılacak genel seçime sayılı günler kaldı… Bu seçim Almanya‘nın siyasi topografyasını değiştirecek bir seçim… Şansölye Angela Merkel'siz yıllar başlacak… Alman siyaseti de, seçimleri de genelde renksizdir… Siyaset gündemi bazen haftalarca değişmez… Seçim öncesi heyecan yaşanmaz… Ama bu seçim başka… Sürprizlere gebe galiba… Siyaseti bıraksa da ‘ebedi şansölye‘ addedilen Merkel’in halefini belirleyecek… Halef hangi partiden olursa olsun yeni bir dönem başlayacak…
* * * *
Opera hayranı Angela Merkel analitik düşünme kabiliyeti yüksek bir kadın siyasetçi… İkinci Dünya Savaşı sonrası soğuk savaş döneminde doğan ilk Şansölye… Ona siyasetine hantallık, duygusuzluk, statükoculuk diyen de var, sağduyu, uzlaşma, soğukkanlılık atfeden de var… Ama adı 16 yıldır ‘istikrar‘ ile özdeşleşmiş durumda… Bu yüzden dünya bu seçimi dikkatle takip ediyor…
* * * *
Almanya, Türkiye’nin birinci ticaret ortağı… İki ülke arasında en yoğun ilişki alanlarından biri kuşkusuz ekonomi… AB’nin motoru Almanya… Türkiye’nin AB üyeliğine soğuk baksa da üyelik sürecinin devamından yana bir politika izliyor… Almanya’da 3,5 milyon Türk veya Türk kökenli yaşıyor… Türk turizminin motoru Alman turistler… Daha pek çok şey sayılabilir…
* * * *
Şunu da unutmamak gerekir… Uluslararası siyasetin radikal bir değişimden geçtiği bir dönemdeyiz… Algılar, riskler, tehditler küresel çapta sürekli değişiyor… İklim krizi, salgın derken Afganistan krizi patlak verdi…Türkiye-Almanya ilişkileri ‘jeopolitik konuları’ da içeriyor… Şimdilik yatışmış gibi görünse de Doğu Akdeniz sorunu örneğin… Türkiye açısından Almanya’daki seçimi dikkatle takip etmekte yarar var sanırım…
* * * *
Almanya‘da, seçim kampanyaları son virajlarda… 16 yıldır iktidarda olan Hristiyan Birlik Partileri yarışa önde başlamışlardı. Yeşiller Partisi de yükselişe geçmişti. İkisinin kuracağı koalisyona geleceğin Alman hükümeti olarak bakılıyordu. Hıristiyan Birlik Partileri’nin şansölye adayı Armin Laschet’e halef gözüyle bakılıyordu… Zaten o da ‘Merkel’in devamıyım‘ diyordu… Ancak iki hafta önce öngörüler altüst oldu. Gerilerden gelen sosyal demokratlar 15 yıldan beri ilk kez hristiyan birlik partilerini geçip birinci parti oldu. Sosyal demokratların şansölye adayı şu anki Maliye Bakanı Olaf Scholz partiyi öne geçirdi…
* * * *
INSA/You Gov şirketinin 27-30 Ağustos arası 2015 seçmen ile yaptığı ankete göre, sosyal demokratlar yüzde 25, Hıristiyan Birlik Partileri yüzde 20, Yeşiller yüzde 16.5, Liberaller yüzde 13.5, Sol Parti yüzde 7 olarak belirlendi. Yabancı aleyhtarı Almanya için Alternatif Partisi ise yüzde 11 gözüküyor. Tabii bu yüzdelerin yalnızca anketin yapıldığı tarihteki görüşü yansıttığını da unutmamak gerekir. Parti bağı, kısa vadeli fikir değiştirme, kararsızlar gibi etkenlerden dolayı seçim sonucu son ana kadar belirsizliklerle doludur.
* * * *
Şimdi partilerin ağır topları, stratejistleri bu sürprizin sebebine kafa yoruyorlar harıl harıl… Seçime 20 gün kala son virajda, muhafazakarlar tekrar öne geçmek istiyor… Sosyal demokratlar ise pole pozisyonu devam ettirmenin peşinde… ‘Yedek Kayser‘ de denilen şansölye koltuğuna kim oturacak… Yabancılara, özellikle de Türklere yakınlığı dolayısıyla ‘Türk Armin‘ olarak da nitelenen Armin Laschet mi… Yoksa pragmatik, ılımlı sosyal demokrat Olaf Scholz mu…
* * * *
Hangi parti/partiler iktidarda olursa olsun veya kim şansölye koltuğuna oturursa otursun, Almanya için bence yeni bir başlangıç olacak… Angela Merkel, parti başkanlığına seçildiği kongrede sözlerine Alman şair Henrich Heine’nin ünlü ‘Stufen‘ (Basamaklar) şiirinden bir mısra ile başlamıştı. ‘Her başlangıç içinde bir sihiri barındırır‘… Dünya bekleyip görecek… Az bir zaman kaldı…a