ALMANYA için 2021 hareketli bir yıl... Şansölye Angela Merkel’in görevi Eylül 2021’de yapılacak seçimden çıkacak yeni hükümetin göreve başlamasıyla bitmiş olacak... Çünkü siyasetten ayrılıyor... Almanya’da ‘Merkelsiz dönem’ başlayacak... Her ne kadar siyasette 24 saat bile uzun bir süre olsa da şu anki anketlere bakılırsa muhafazar Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU ile çevreci Yeşiller Partisi’nin koalisyon hükümeti olasılığı şimdilik yüksek görünüyor... Bu durumda muhafazarların belirlediği şansölye adayı hükümeti kurma görevini üstlenecek...
* * * *
Ama muhafazakarların şansölye adayı henüz belli değil... Projektörler iki aday adayına yönelmiş vaziyette... Biri muhafazakarların yeni lideri, yani Merkel’in halefi... Türkler’e yakınlığı ile tanınan 60 yaşındaki siyasetçi Armin Laschet... Diğeri ise bir diğer muhafazakar partinin lideri 54 yaşındaki Markus Söder... Ancak haksızlık yapmayalım... Çünkü Markus Söder’in kendisi koltuğa açıkça talip olmuş değil... Hatta bu konudaki soruları geçiştiriyor... Ama siyasi hava onu da işaret ediyor...
* * * *
Almanya’da yaşamayan bilemeyebilir... Almanya’da muhafazar kanat ‘Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU’ olarak anılır... Aralarındaki anlaşma uyarınca büyük ortak CDU Bavyera eyaleti haricinde tüm eyaletlerde seçimlere katılır... Küçük ortak CSU ise yalnızca Bavyera eyaletinde yarışır... Genel seçimde aldıkları oylar tek parti gibiymiş gibi toplanır... İşte şansölye koltuğu için iki adaydan Armin Laschet CDU’nun, Markus Söder ise CSU’nun lideri... Ortak iki partinin liderleri... İki parti şansölye adayını ortaklaşa belirliyorlar... 1980 ve 2002 yılları hariç tutulursa, birlik partilerinin ortak adayı hep CDU’dan çıkmıştır...
* * * *
Markus Söder, Antalya’nın kardeş kenti Nürnberg doğumlu, protestan, evli ve 4 çocuklu... Partiye 16 yaşındayken katılmış... Hukuk doktorası var... 1994’ten beri eyalet meclisinde milletvekili... Eyalet hükümetinde toplam dokuz yıl çeşitli bakanlıklar yaptı.. Diğer aday Armin Laschet gibi o da Türkleri yakından tanıyan biri... Nürnberg’de Ahmet Can’a ait alkolsüz Mevlana Lokantası’nın yalnız veya ailesiyle müdavimi... Alkol almadığı için bol Cola light içen biri... Mantı, lahmacun ve döner favori yemekleri... Türkiye’ye yılda iki kez gittiği dönemler var...
* * * *
Birlik partilerinin şansölye adayını kim olacağı öğrenmek için de biraz beklememiz gerekiyor... Her şeyin bir zamanı var... Alman filozof Hegel’in ünlü ‘Minerva’nın baykuşu’ için dediği gibi... Hegel, ‘Devlet ve Toplum Felsefesi’ adlı eserinde ‘Minerva’nın baykuşu ancak gün batarken (alacakaranlıkta) uçmaya başlar’ diyor... Almanya’da muhafakazarların şansölye adayının da hristiyanlık dünyasının iki büyük dini günleri olan Paskalya ile Pankort Yortusu arasında belli olacağı söyleniyor... Yani Paskalya döneminde... Paskalya dönemi, yaklaşık olarak Mart sonundan Mayıs sonuna kadar olan dönemdir. Her yıl tarihi değişmekle birlikte bu yıl 4 Nisan’da başlıyor, 23 Mayıs’a kadar devam ediyor... İki potansiyel aday bu dönemde başbaşa adaylık için konuşacaklar... Biri fedakarlık yapıp diğerine yol verecek... Pazarlık yapılırken masada neler olacağı bilinmiyor... Tahminler yürütülüyor...
* * * *
‘Daha önce yazmıştım’ diye başlamayı sevmem... Ama gerçekler ortada... Almanya için Türkiye işbirliğinin zorunlu olduğu düşünülen bir ülke... Dünya değişse de, değişmeyen tek şey Türkiye’nin jeopolitik konumu bence... Bu yüzden iki ülke arasında farklı alanlarda o kadar yoğun karşılıklı ilişkiler varki, yaşanan krizleri iki taraf da bir an önce çözmeye çalışmakta... ‘sessiz diplomasi’ veya bir başka şekilde kısa süre içinde tekrar normalleşme sağlanmakta... Şansölyelik koltuğuna hangisi oturursa otursun her iki aday da Türklerin ruhunu tanıyor... Bir dahaki yazıya sosyal demokratlarla devam edelim...