Yapılan açıklamalar ne olursa olsun, açık olarak ortada duran LTB’de sorunların köklü, kalıcı olarak çözüme ulaştırılamadığıdır.
Başbakan Küçük, çalışanların eylem yorgunluğu ile BES yönetiminin bulunduğu baskı altı durumu kullanıp, sorunu çözmeden çözer gibi yapmayı denemiş görünüyor. Başbakan bu hamlesinde başarılı olabilir mi? Başarılı olması kolay değil. Maaşların dışında verilen sözler için de çok zaman yok. Neler yaşayacağımızı bekleyip göreceğiz...
Çok dinleriz.
Hasta biri, doktor doktor gezer.
Neredeyse okkayla para harcar.
Ama bir türlü sonuç yok.
Hastalık yerinde sayar.
Ansızın bir doktorlar yüzleşir. Bir ilaç yazar. Leblebi parası kadar ucuz. Ama hasta sağlığına kavuşur.
Bütün mesele önce doğru teşhis ardında doğru tedavidir.
Teşhis konulamazsa tedavi uygulanamaz.
***
UBP Kıbrıs Türkü siyasal yaşamının köklü partilerinden biridir. Hatta en önemli iki siyasi partiden biridir.
1974, önemli bir kilometre taşıysa. O önemli kilometre taşından günümüzü en uzun süre iktidarda bulunan UBP’dir.
Tecrübesiz bir siyasi parti değil.
“Parti eski ama kadrolar acemi.”
Bunu da söylemek çok zor.
UBP kadrolarında eskiler yerinde.
Başbakan siyasal yaşamımızın en eski isimlerinden biri.
UBP köklü parti, hükümet deneyimi yüksek ama sorun çözme becerisi çok düşük.
Hangi sorunu çözmeye kalksa benzetme yerindeyse yüzüne gözüne bulaştırıyor.
Doğru teşhis de koyamıyor, doğru tedavi de uygulayamıyor...
***
Lefkoşa Türk Belediyesi’nde yaşananları özetlemeye gerek var mı?
Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan herkesin LTB’de yaşananlardan haberi var.
Gözü görmeyen, kulağı duymayanların bile Lefkoşa’nın pisliğinden yükselen kokular nedeniyle haberi var.
***
Pazar günü hızlı bir trafik yaşandı.
Sonunda öz olarak LEFKOŞA TÜRK BELEDİYESİ’nde MUTLU SONA ULAŞILDI denildi.
BES yetkilileriyle bizzat Başbakan İrsen Küçük bir araya geldi.
Anlaşıldığı söylendi.
Bir de baktık BES Başkanı Savaş Bozat, imza atılacak bir anlaşma metni oluşmadığını söyledi.
Savaş Bozat’ın söylediklerinin bütününde anlaşıldı ki soruna köklü çözüm getiren bir anlaşma yok.
Anlaşma sağlam olsa önce sendika sahip çıkacak.
Anlaşma olmamasına rağmen BES yönetimi, üyelerinden neden işbaşı yapılması ve teklif edilenin kabulünü istedi?
Uzaktan gazel okumak kolay.
Yaklaşık dört aydır, LTB çalışanları evine götüremiyor.
Bir yerde, “Nasıl olursa olsun, LTB çalışanlarının eline para geçsin de gene düşünürüz” dedi BES yöneticileri.
Aslında yüzde yüz uzlaşı sağlansa bile toplu sözleşme değilse uzlaşı metnine imza atılmasına gerek yoktur.
Çünkü her imza yeni talepte bulunmayı bir süre zorlaştırır.
***
LTB’de gelinen noktada durum farklı.
Ortada tarafların buluştuğu bir uzlaşı yok.
BES’in “Hristofyas’a gidiyoruz” resti hem Ankara hem de Kuzey Lefkoşa’yı rahatsız etti.
Bir diğer neden ise UBP Kurultayı’nın genel başkanlıkla ilgili yarım kalan görevinin ocak ayı çıkmadan yerine getirilecek olması.
Yüksek Mahkeme, on günlük süreyi, yargı sürecinin teknik olarak tamamlanması için uzattı. Yaygın kanaat yüksek mahkemenin de ikinci turu işaret edeceği ve böylece yargı sürecinin tamamlanacağı yönünde.
Lefkoşa pislik içindeyken gökten Allah inse artık İrsen Küçük sandıktan çıkamaz.
At başı bir yarışta tarafların olumlu etkenleri artırırken olumsuzları azaltmak istemesinden daha doğal ne olabilir.
BES ile “anlaşma olmadan anlaşma”, işte bu yaklaşımla ulaşılan bir ara duraktır.
Bozat, uzlaştılar dedikler gelişmenin sıcaklığı devam ederken neler söyledi?
“Devre arasındayız... Altı milyon TL’lik avansın çalışanların maaşlarından keseceklerini söylediler, kabul etmedik... Ufkumuz karanlık. Yarın ne olacak belli değil. İnşallah söylediklerini hayata geçirirler.”
Savaş Bozat en sıkışık anda kapalı kapıların ardında neler konuşulduğuyla ilgili gerçeklerin tümünü dışarıya taşımadı ama yalan da söylemedi.
Çalışanlar için birince derecede önemli olan bir an önce evlerine para götürmekti.
Çeşitli kaynaklardan öğrendiğime göre 6 milyon TL, LTB’nin 2013 bütçesinden alacaklarından bir kısımdır.
LTB’nin borçları yeniden yapılandırıldığı zaman elde para kalacağı hesabı var.
Hükümet 6 milyon TL’yi 2013 bütçesinden avans olarak verip, şubat ayından başlayarak 2013 sonuna kadar geri almayı çözüm modeli olarak önerdi. BES bunu kabul etmedi.
Kabul edilmeden uygulanmasına yeşil ışık mı yakıldı? Olabilir.
Neticede “Parayı alalım, geri ödememenin pazarlığı daha kolay” yaklaşımına girmiş de olabilirler.
Aslına yarım maaşlık bir açık daha var ya... O açığın da hem greve katılmayan hem de işe gitmeyenlere ödeme yapılamayarak sağlanmasının konuşulduğu da kulaklarımıza geldi.
***
Yapılan açıklamalar ne olursa olsun, açık olarak ortada duran LTB’de sorunların köklü, kalıcı olarak çözüme ulaştırılamadığıdır.
Başbakan Küçük, çalışanların eylem yorgunluğu ile BES yönetiminin bulunduğu baskı altı durumu kullanıp, sorunu çözmeden çözer gibi yapmayı denemiş görünüyor. Başbakan bu hamlesinde başarılı olabilir mi? Başarılı olması kolay değil. Maaşların dışında verilen sözler için de çok zaman yok. Neler yaşayacağımızı bekleyip göreceğiz...
Günü sözü:
Çözüm olmayan formüller, yeni sorunlar yaratır.
(Havadis gazetesinden alınmıştır)