Teknoloji önemli. Büyük paralar harcanıyor, ürün başarılı olursa büyük getiri sağlıyor. Teknoloji kıskanç...
Üreten, ürettiğini kıskançlıkla elde tutuyor, kolay kolay paylaşmıyor. Teknoloji ince iş... Kapsamlı ve yaratıcı eğitim gerektiriyor. Sonra o eğitimi zekice ve sabırla ürüne dönüştürecek beyinlerle yükseliyor... Ve de teknoloji siyasi... Onu üretenin sınır ötesindeki, dünya üzerindeki etkisini ve saygınlığını destekliyor. Teknoloji lider yapıyor, lider yaratıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Silikon Vadisi diye anılan ABD teknoloji merkezlerini geçen haftaki ziyaretinde teknolojinin heyecanıyla Türkiye arasında bir bağlantı kurma çabası vardı. Bu merkezlerde çalışan Türkler’le temas kuruldu, olan temas canlandırıldı. Ayrıca bu merkezlerde çalışma yolunda olan Türk öğrenciler Cumhurbaşkanı Gül’ün ilgi alanındaydı. Cumhurbaşkanı -Seçkin Türk öğrencileri gördük, önemli işler yapıyorlar- derken, bu öğrencilerin arkadan gelenler için için -rol model- olma potansiyeline dikkati çekti. “Bu gençler, öğrenciler - çalışanlar rol model olmalı. Yaymak istediğim model bu” diyen Gül, yakın gelecekte daha da yükselecek bu gençlerin Türkiye için ilham kaynağı olmasını, yeni liderler yetişmesini arzuladığını anlattı... ABD’de ve dünyanın dört yanında bilgileri ve yetenekleriyle isim yapan Küresel Türkler var. Küresel Türk listesindeki isimlerin sayıca artması, Türkiye’nin geç kaldığı alanlarda yarışa girip ön sıralara geçmesini sağlayacak.
Geçen haftaki ziyaret sırasında ‘Küresel Türk’ listesinin önemli isimlerini yeniden gördük, yeni isimlerle tanıştık. Türkiye’de bizce internetin babası olan Babür Özden, Silikon Vadisi’nde çalışmalarını sürdürüyor... Veysel Berk, bilim dünyasını sarsacak yeni bir buluşun heyecanını yaşıyor. Doktor Berk, ABD Enerji Bakanı Steven Chu ile çalışarak sağlık dünyasında devrim yaratacak bir mikroskop sistemi yarattı. Bu buluşun ayrıntıları yakınlarda açıklanacak. Hem buluş önemli, hem bu projede bir Türk’ün katkısı önemli, hem de ABD enerji bakanının, bakanlık görevi yanında laboratuarda buluş yapan bir beyin olması dikkat çekici. Chu dışarıda ‘Sayın Bakan’, teknoloji parkında ise Veysel’in çalışma arkadaşı ‘Steven’.
Denizbank’ın adı değişecek
Fransız-Belçika bankacılık grubu Dexia’nın Türkiye’deki birimi Denizbank’ı Rus Sberbank satın aldı... Yeni sahipler, Denizbank’ın adını değiştirmeyi düşünüyor... Muhtemelen bir Rus ismi olacak. Sberank, Türkiye’ye gelen Rus turistlerin ve iş yapan Rus şirketlerinin yakınlık duyacağı bir marka isim düşünüyor... İsim değişikliği olsa da, sahibi Belçikalı ya da Rus da olsa Denizbank, Türkiye ekonomisinin bankası. Bankanın dekorasyonu, tabelası bu özelliğini değiştirmez. Banka ATM’lerinden Türk Lirası akacak. Teftişini, rasyosunu BDDK yapacak. Rus sahipler, -Türkiye’yi öncelikli piyasa- saymaktalar. Zaten öyle.
Türk Hava Yolları’nın her zaman yükselmesi gerek
Türk Hava Yolları, Türkiye’nin dünyadaki yüzü... Bu yüz, herkesi gülümsetiyor. Yerlileri gururlandırıyor, yabancıları kıskandırıyor... Aynı zamanda THY, İMKB’de işlem gören bir şirket. Şirketin geliri, gideri, bilançosu işleyişi borsada yatırımcı tarafından fiyatlanıyor. THY’nin yerli ve yabancı ortakları var. Hisseleri yerli ve yabancı yatırımcıda. Ve de uluslararası banka-aracı kurum Credit Suisse dün, hem de grev haberlerinin ortasında THY hissesinin notunu yükseltti. Credit Suisse daha önce THY hissesine -nötr- tavsiyesinde bulunmaktaydı. Yani -bu hisse, genel borsa hareketini izler. Varsa elinde tut- şeklinde. Dün ise -outperform- piyasadan daha yüksek değer kazanır- dedi... Şirketin kârlılık seyrini beğenmişler... Credit Suisse’in THY’deki grev gelişmelerine rağmen perşembe günü bu raporu çıkarması ilginç. Ancak grev sürerse ve başka olumsuzluklar yaşanırsa, şirkete bakışın değişmesi mümkün... THY, bütün parçalarının uyum içinde çalışması gereken bir şirket. THY’de uçakları ve çalışanları birbirinden ayırmak mümkün değil. Çalışanların rahatsızlıklarını ifade etmeleri, endüstriyel eyleme başvurmaları genelde bütün iş kollarında demokratik bir hak olsa da, THY başkasının değil, çalışanların şirketi. Çalışanların kendi ekmek teknelerine, markalarına zarar vermesi, modern ekonomilerin çelişkisidir. Sorunların, şirketin işleyişini aksatmadan ve barış - uzlaşma - müzakere içinde çözülmesi gerekiyor. Grev, umutsuzluğun ve çözümsüzlüğün ifadesidir. Grev, bir havayolu için tek yöne kesilmiş sevimsiz bir bilettir.
(Star gazetesinden alınmıştır)