Fransız besteci Maurice Ravel’i veya onun ünlü bestesi Bolero’yu mutlaka duymuşsunuzdur… Besteci Maurice Ravel’in öğrencilerine hep şöyle dediği söylenir…‘Sizden öncekilerin on bin yılda keşfettiği şeyi idrak etmek için yirmi beş yıl kadar; olur da becerirseniz, katkıda bulunmak için ömrünüzün sonuna kadar vaktiniz var.‘ Sanırım besteci bunu bestecilik bağlamında söylemiştir… Ama biz buna Sars-Cov-2 virüsüne karşı aşı açısından bakarsak fazla bekleyecek vaktimiz yok… Aşıyı bir an önce bekliyoruz…
* * * *
Bugünkü duruma göre, dünya çapında 136 civarında çalışma var… Biyoteknoloji firmaları, üniversiteler, araştırma enstitüleri, ilaç firmaları Sars-Cov-2 virüsüne karşı aşı geliştirmek üzere harıl harıl çalışıyor… Ama bunlardan ancak 12-13’ü önde gidiyor. Klinik araştırmasını geçip gönüllüler üzerinde deniyorlar aşıyı… Aşı geliştirmek kolay değil… Genel tecrübeye göre, çalışmaların yüzde 90’ı başarısızlıkla sonuçlanıyor… Ya aşı tesir etmiyor ya da yan etkisi çok fazla… Tabii tesirli bir aşı bulmakla iş bitmiyor… Bundan milyarlarca üretmek ve bu üretilenlerin satışı da bu işin diğer safhaları…
* * * *
Her ülke etkili bir aşıya bir an önce sahip olmak istiyor… Bir yandan her geçen gün artan ölümler, daha fazla insana bulaşması, diğer yandan ise aylardır yaşamın, üretimin durmasıyla ekonomilerin aldığı müthiş darbe… Tahammül kalmadı artık… Bir an önce çare aranıyor… Tek çare de aşı… Eğer ülkeler kendileri üretmiyorsa aşıyı geliştiren bir firmadan/ülkeden almaktan başka çaresi yok… Ama firma/ülke önce kime hangi fiyatla verecek belli değil… Bu konuda aynen salgının ilk günlerindeki maske savaşı gibi bir durum yaşanıyor…
* * * *
Bu konuda galiba en erken davranan Amerika oldu… Fransız ilaç devi Sanofi aşıyı ilk önce Amerika’ya vereceklerini açıkladı birkaç hafta önce… Çünkü aşı için riskli yatırım yapan Sanofi’ye şimdiden yüklü bir ödeme yapmış… Daha önce Alman CureVac firmasına bir milyar Euro teklif edip aşıyı ilk önce almak istediği öne sürülen Amerika’nın bu teklifi kabul edilmeyince Sanofi’ye yöneldiği anlaşılıyor…
* * * *
Geçen hafta İtalya, Almanya, Fransa ve Hollanda biraraya gelip Astra Zeneca ile anlaştı… İngiliz Oxford Üniversitesi’nin geliştirdiği aşıyı pazarlayan bir ilaç devi AstarZeneca… İsveçli Astra ile İngiliz Zeneca ilaç şirketlerinin 1999'da birleşmesi ile oluşan bir dev firma… Dört ülke bu firmadan öncelikle 400 milyon doz alıp bunu AB ülkelerinin nüfusuna göre paylaştıracaklar… Aşı işini sağlama almak isteyen Almanya, geçen hafta Tübingen’deki CureVac'ın yüzde 23’ünü 300 milyon Euro ödeyerek satın aldı… CureVac aşı çalışmaları konusunda önde gidenler arasında…
* * * *
Türkiye’de de aşı çalışmaları yapılıyor ama tedbir açısından Çin ile görüşülmüş… Çin de aşı konusunda bayağı önde… Meslektaşım Muharrem Sarıkaya, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Çin ile 40 milyon dozluk aşı için görüştüğünü yazdı köşesinde… Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen’in de meslektaşıma aşı ile ilgili bir girişimin olduğunu söylemiş… Güzel bir haber… Ama bundan daha güzel bir haber, Türkiye’nin kendisinin etkili bir aşı geliştirdiğinin açıklanması olur…