Yıllar önce Kıbrıs’ın her iki kesiminden 20’şer kişi Amerika’da ‘uzlaşmazlıklarla’ ilgili eğitim programına katılmıştı...
Heyette yer alanlardan biri de bendim...
Kadın eğitmenlerden bir tanesi, uzun yıllar kanser tedavisi görmüştü...
Kendisine ‘ölüm için’ gün verildiği halde, hayatta kalmayı nasıl başardığını anlattı...
Her şeyden önce inanmıştı...
“İstersem başarırım” diyerek, çok farklı bir yaşama döndü...
Yürüyüş, bisiklet, kontrollü gıda, alkol ve sigaradan uzak, eğlenceli ve neşeli bir yaşam...
Sonunda başardı...
Kuşkusuz; benzeri hareketlerle başaramayanlar da vardır...
Ama her konuda insanın mutlaka ‘başarmayı’ kafasına koyması gerekir...
Bazen kısa sürede başarırsınız...
Bazen aylar, yıllar alır...
Değer mi, değmez mi tartışmasına girmek asla doğru değildir...
Başarmak için bir çabanın sarfedilmesi ve sonunda hedefe ulaşılmasıdır önemli olan...
Son günlerde Lefkoşa Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili tartışmaları ilgiyle izliyorum...
Çok sayıda insan “Kim gelirse gelsin, bu Lefkoşa adam olmaz” diyor...
Aday olanların bir kısmı ise bu sorunların hepsini kısa sürede çözebileceğini iddia ediyor...
Bunların hangisi doğru?..
İkisi de yanlış...
İstenmesi halinde sadece Lefkoşa değil, tüm köyler ve kentler adam olabilir...
Ama Lefkoşa’nın sorunları kısa sürede çözümlenemez...
Hâlâ birçok yerde altyapı sorunu vardır...
Yüzlerce ev, kanalizasyon hattına bağlanmış değildir...
Törenlerin yapıldığı Dr. Fazıl Küçük Bulvarı dahil, tüm yollar arızalıdır...
Birçok yerde hâlâ kaldırım yoktur, olanlar da çökmüş durumdadır...
Çalışkan bir başkan ve ona destek olacak bir meclis bu sorunları belirli bir program dahilinde çözebilir...
Ama birkaç ayda veya bir yılda değil...
Kısa sürede yapılabilecek iş yok mu?..
Elbette var...
Parklar temizlenebilir, yeşillendirme çalışmaları yapılabilir, çöpler toplanabilir, trafik ikaz işaretleri yenilenebilir...
Daha büyük işler ise uzun vadeye yayılarak yapılabilir...
İstek olursa...
İnsan azimle çalışırsa...
Ve çalışan insana herkes destek çıkarsa bu ülkenin birçok sorunu çözülebilir...
Öyleyse; bir karar verip, kötü alışkanlıklarımızı terk etmek zorundayız...
Köstek anlayışından desteğe geçmeliyiz...
(Kıbrıs'tan)