Okur velinimetimizdir dedik, başımızın üstünde yeri var dedik; dahası Sartre'ın "yazmak sipariş işidir" sözünü dilimize pelesenk ettik.
Ama olmaz ki, bu kadar da yapılmaz ki!..
"Hocaefendi ne zaman ağlasa ben de ağlarım" dedim ya dünkü yazımda, dallamanın teki, "Bundan sonra hep ağlayacaksınız. Yurtseverler seni de hocanı da daha çok ağlatacak, göreceksin.." diye mail göndermiş.
Hadi bunu anladık, hem aklı kıt hem edepsizdir.
Aynı yazıya gelen şu maile ne demeli peki: "Fethullah Gülen'i bitirecek bir yazı, tebrik ederim.."
Neyi okudun, nasıl okudun, nerde okudun; hangi yazı, kimi nasıl neden bitirecek, ne diyorsun oğlum sen?!
Bu kafayla interneti nasıl açıyorsun, hadi açıp kapatmayı beceriyorsun, mail atmayı nasıl başarıyorsun?
Bir yazıyı bu kadar yanlış nasıl okuyorsun?
Manyak mısın, aklımı mı sınıyorsun; yoksa GDO'lu musun?
Karpuz görünümlü kabaklar misali, "okur" diye piyasaya sürülen aşı yemiş "ajan" mısın?
Nesin sen?
Su katılmamış salak mısın?
Hocaefendi'yi bir yazı mı var etti ki bir yazı bitirsin?
Diyeceksiniz ki, envaiçeşit okur var, hâlâ alışamadın mı? Yahu var, her çeşidi var da, bunun gibisini ilk defa gördüm.
Haklısınız, yine de bu kadar öfkelenmemeliydim.
Belki artık yoruldum, belki de havaların bunaltıcı sıcaklığı yorgunluğumu kat be kat artırdı; tahammül edecek takatim kalmadı.
Bu tarz okurları tatile gönderemeyeceğimize göre iyisi mi ben biraz tatile çıkayım.
Gerçekten yoruldum.
İzleyici kısmı da bir tuhaf!
Geçenlerde bir televizyon kanalında, Kürtçe'nin seçmeli ders olmasının yeterli olmasa da çok önemli bir adım olduğunu, bir Karadenizli olarak çocuklarıma Kürtçe seçmeli ders aldıracağımı söyledim. Madem kardeşiz diyoruz, hep Kürtler mi bizim anadilimizi öğrenecek, biraz da biz onların anadilini öğrenelim diye de ilave ettim.
Bunun üzerine mail kutuma birbirine taban tabana zıt öyle iki mail düştü ki, okuduğumda akılımı yele verecektim nerdeyse!
Biri...
"AKP yalakası, sen önce İdris Naim Şahin'in hesabını ver" dedikten sonra, "Türk faşisti" olmama hükmediyordu.
Diğeri...
Düpedüz Kürtçülük yaptığımı, Türklerin Anadolu'daki varlığını kabul etmediğimi iddia ediyordu.
Bu nedir ey erenler?!
Kitle iletişim araçları arttıkça "iletişim" mankurtlaşıyor mu?
(Yeni Şafak)