Genç bir muhabirdi.
Aklına bir fikir geldi.
Oturdu düşündüğünü haber yaptı.
Bir kıyaslama haberiydi bu.
Cem Yılmaz siyah giyiyordu.
Son zamanlarda Şahan Gökbakar da...
Siyah giymeye başlamıştı.
Cem Yılmaz hangi marka...
Arabaları satın alıyorsa...
Şahan da aynı markalara...
Takılmaya başlamıştı...
Alt alta benzer tarafları sıraladı...
"Şahan, Cem'i taklit ediyor" dedi haberde.
Gayet sıradan, normal bir haberdi bu.
Benzerleri sık sık yapılıyordu ekranlarda.
Ancak Şahan küplere bindi...
Cem Yılmaz ile onu...
Hem de bu şekilde nasıl kıyaslarlardı?
Zehir zemberek sözler sarfetti.
Gazetecilere ver yansın etti.
Önce onları araba önünü kesip...
Peçete satan çocuklara benzeterek...
Cem Yılmaz'a benzetilmenin...
İntikamını aldı.
Ardından; "Rahatsız edip...
Garip sorular sorup...
Ağzına mikrofon sokup...
Ağasın paşasın ayakları...
Hiçbir zaman en ufak bir...
Terbiyesizlik ve saygısızlık yapmadığım...
Hiçbir şekilde kendime ait...
Hissetmediğim bu magazin...
Neysee...
Kaldı şurada 40-45 senem...
Ben güldüreyim...
Siz de gülün bence..."
Eğer bir insanı eleştiriyorsan...
Onun eleştirisine de saygı duyacaksın...
Şahan'ın öfkesini ve açıklamasını...
Bir gazeteci olarak kabul etmesem de...
Tebessümle karşıladım.
Ancak bu olaydan iki gün sonra...
Bir anne ile karşılaştım.
Kalbi yaralı, üzgün ve öfkeliydi.
Şahan'ı Cem Yılmaz'a benzeten muhabir...
Onun oğluydu...
Ve oğluna işten 3 gün uzaklaştırma vermişlerdi.
"Şahan kanal yönetimini arayıp...
Baskı yapıyor...
Oğlumu attırmaya çalışıyor.
Atacaklar galiba"
dedi...
Ve üç gün sonra...
Yani dün aynı anne aradı...
"Şahan başardı...
Kanal yönetimi baskıya boyun eğdi.
Oğlumu işten attılar"
dedi...
O anne de yıllarca bu piyasada...
Çok başarılı bir gazeteci ve televizyoncu.
Onunla şu an birlikte çalışıyoruz.
Adı; Suna Üçkarışoğlu...
Ve çok basit bir haber için...
Şahan'a anne ahı var...
Eğer gerçekten o muhabiri...
İşten attırdıysa...
Şahan'ın bu ah ile...
İki yakası bir araya gelir mi bilmiyorum.
Ancak bildiğim bir şey var.
Atılan çocuk Startv'de muhabirdi...
Ve kanalın içerikten sorumlu yöneticisi...
Yıllarca birlikte çalıştığımız...
Sevgili Ömer Özgüner'den başkası değil...
Ömer aynı zamanda Suna ile de...
Yıllarca aynı kanalda...
Ayne haber merkezinde...
Nefes aldı, birlikte çalıştı.
Ömer'in bu olaydan haberi olduğunu sanmıyorum...
Ancak buradan sevgili Ömer'e sesleniyorum;
Ne zaman bir Recep İvedik...
Kanal'ın ve ilkelerin üzerine çıkar...
Ne zaman bir Recep İvedik uğuruna...
Gepegenç bir muhabir ekmeğinden edilir?
Biz böyle miyiz sevgili Ömer?
Haber yapan gazetecilere...
Ve dahi...
Evlatlarımıza sahip çıkamayıp...
İvediklere mi yem edeceğiz?
Senin bundan haberin olmasa da...
İvedik rezaletine...
İvedi bir şekilde el atacağına...
Kalpten inanıyorum.
Gazeteciyi kurtlara feda etmeyecek...
Büyük haksızlığı düzeltebilecek kadar...
Gazeteci ve insan sevgisi dolu...
Bir yüreğin var...
Orada bir yerde...
İtelenmiş, haksızca ekmeğinden edilmiş...
Genç bir muhabir ve...
Bu duruma kahrolan...
Bir anne var...
O anne senin...
Can dostun...

(Takvim gazetesinden alınmıştır)