Madem ki vatandı Orta Asya neden terk ettiniz o diyarı Ey bilinen ilk atalarımız?
Başka bir olay mı söz konuydu?
Kuraklık nedeniyle kavimler göçü yaşandı diye yüzyıllardır aldattınız mı bizi?
Türkleri Çin zulümlerinden kurtarıp bir araya toplayan, birlik olmasını sağlayan Göktürk kağan ve senin kardeşin General Kültigin!
Siz nerede hata yaptınız veya bir araya topladığınız ulusunuz nerede hata yaptı?
Orta Asya, Balkanlar, Rumeli, Batı Avrupa, Afrika, Avustralya; Kuzey, Orta ve Güney Amerika , yani dünyanın tüm kıtalarına, tüm bölgelerine dağıldınız.
Ama Allah aşkına deyin bana hiç dost kazandınız mı?
O günlerden bu günlere ‘’ Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’’ sözü geldi ulaştı ve şimdi bu sözün de hiçbir anlamı kalmadı.
Çünkü artık Türk’ün dostu Türk de değil! Türk’ü de, aynı kültürün ve inanışların insanlarını falan bir kenara bırakın, hiçbir insanın hakiki anlamda dostu kalmadı.
Önce ateş suyunu, tütünü, haşhaşı insanların dostu yaptılar. Sonra radyoyu, televizyonu! Şimdi ise cep telefonları ve İnternet oldu insanların dostu. İnsanların kendileri gibi insan dostu belki bir kişi, belki üç kişi kaldı, belki de hiçbir kişi kalmadı. İnsanlar psikolojik harp, biyoenerji uzmanı, danışman, sosyal mühendis gibi diğer tüm insanları kazıklamak için meslekler icat ettiler. Daha doğrusu bu mesleklerdeki insanlar her ne kadar iyi niyetli insanlar olurlarsa olsunlar, bir bakıyorlar ki kötü insan gruplarına hizmet ediyorlar.
Dünyadaki orduların askerlerinin bir çoğu onurları ve vatanları için değil, zulüm yapmak için, şahısların egolarını tatmin için savaşıyorlar.
Yoksa Aşık Veysel’in ‘’ Benim sadık yârim kara topraktır’’ sözü yüzde yüz şaşmaz doğru bir laf mıdır?
Dostluktan vazgeçelim ama düşman da olmayalım.
Birbirimize çiçek uzatmayalım, tebessüm de etmeyelim ama birbirimize kurşun da sıkmayalım, küfürler ve hakaretler de etmeyelim.
Bin yıllık kardeşlik masallarını bir kenara bırakalım artık. Yok öyle bir şey! Ama ortak menfaatlerimizin gereği, ailelerimizin, çocuklarımızın, istikbalimizin menfaatleri gereği kimse kimseye zarar vermeden, kimse kimsenin altını oymadan yaşayabilir diyorum.
Yüz bin defa söyledik. Kişiler arasında dostluk söz konusu olabilir ve özellikle aile bireyleri, sınıf ve silah arkadaşları arasında olabilir. Hapishane ve hastane arkadaşları arasında olabilir. Olmaz demiyorum. Ama bataklıkta açan bir gül veya çölde bir gelincik çiçeği gibidir aile dışında bulunan dostluklar. Devletler arasında ise söz konusu değildir. Asla değildir. Devletler arası ilişki demek menfaat demektir. Çıkar demektir. Çıkarlar aynı ise, ortak ise bazı devletlerle iş birliği, ortaklık yapılabilir. Ama yine de devletler arası dostluk söz konusu olmasa bile, düşmanlık da yapılmaması devleti idare eden seçilmişlerin niteliklerine, niceliklerine, yeteneklerine, kişiliklerine bağlıdır. Hiç bir vatandaş devletini idare etmek üzere seçtiği kişilere ’’ başka devletlerle harp edin, dünya savaşı çıkartın, dünya kan gölüne dönsün ‘’ yetkileri veya mesajları vermez. Veren binde birkaç kişi olabilir ama onlar ya psikopattır veya akıl ya da ruh hastasıdır veya savaşlardan zengin olmayı uman silah tüccarlarıdır.
7 milyar insan arasında tamamen dostluk olamaz! Tamamen düşmanlık da olamaz. Ama ortak tarihi olan, ortak kültürü olan, millet veya toplum, halk dediğimiz ve devlet oluşturan , devlet oluşturdukları topraklara vatan diyen insanlar bir arada kan dökmeden, hendek kazmadan, camileri ve kiliseleri cephanelik haline getirmeden, otobüsleri ve bankamatikleri baltalarla parçalamadan, polislerin ensesine kurşun sıkmadan yaşayabilir.
7 milyar insan birbirini boğazlamasın diye polis, asker teşkilatları kurulmuş ,NATO ve BM kurulmuş ama buna rağmen Doğu Türkistan’da devam eden bir soykırım var, buna rağmen Avrupa’nın ortasında Bosna’da, Srebrenitsa’da Sırplar Boşnakları, Arnavutları ve Türkleri koyun, inek keser gibi kestiler.
Söylenecek söz çok, dert çok ama derman sadece gönüllerde ve insanlarda gönül yok.
Hayvanlarda vicdan, merhamet duyguları var mı bilmiyorum. Belki veterinerler bilir. Ama hiçbir hayvanın insan kadar acımasız, vahşi, gözü dönmüş nankör, hain olamayacağını biliyorum.