KIB-TEK’te çalışanlar EL-SEN’de örgütlüdür.

EL-SEN ülkemizde sorumluluğu en üst düzeyde olan sendikalardan biridir.

Çok uzun zamandır EL-SEN’den üyeleri yani KIB-TEK çalışanlarının doğrudan talepleriyle ilgili bir açıklama anımsamıyorum.

Dahası bırakın açıklamayı eylem nedenleri çok uzun zamandır KIB-TEK’in toplumsal sahiplenilmesine yöneliktir.

 

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Kıbrıs Türk toplumunun stratejik önemi olan bir değeridir.

Sürdürülebilir ekonomik bir anlayışla işletilmesini sağlamak toplumsal onurumuzun bir parçasıdır.

KIB-TEK’in önceliği elektrik üretip toplumun gereksinimini karşılamaktır.

Elektrik gereksinimini karşılaması tek başına yetmez.

Tüketilen elektriğin, tüketeni çarpmayacak bir fiyatta olmasını sağlamak da gerekir.

***

KIB-TEK hepimiz için önemli ve değerliyken KIB-TEK çalışanları için çok daha fazla önemli ve de beraberinde değerlidir.

Toplumun çok büyük kesimi için öncelikli beklenti elektrik enerjisinin kesintisiz varlığı ve faturanın ödenebilirliğidir.

Bunlar KIB-TEK çalışanlarının da gailesidir mutlaka.

Ancak KIB-TEK çalışanları için kurum aynı zamanda ekmek kapısıdır.

Hiç kuşkusuz KIB-TEK çalışanlarının ezici çoğunluğu avantadan maaş almıyor.

Çok riskli görevler yapıp, ekmeklerini alın teriyle yoğurarak evlerine para götürmektedirler.

***

KIB-TEK’te çalışanlar EL-SEN’de örgütlüdür.

EL-SEN ülkemizde sorumluluğu en üst düzeyde olan sendikalardan biridir.

Çok uzun zamandır EL-SEN’den üyeleri yani KIB-TEK çalışanlarının doğrudan talepleriyle ilgili bir açıklama anımsamıyorum.

Dahası bırakın açıklamayı eylem nedenleri çok uzun zamandır KIB-TEK’in toplumsal sahiplenilmesine yöneliktir.

***

KIB-TEK’in talihsizliği siyasal erki elinde tutanların KIB-TEK’e talihsiz bakış açısıdır. KIB- TEK bu bağlamda kedinin boynunda asılı ciğer gibidir. EL-SEN, KIB-TEK’i kedilerin boynundan kurtarmaya çalışıyor. Olay bu kadar basittir.

KIB-TEK’i inatla ekonomik olarak açmaza sokup ardından da üstüne kapalı da olsa “Mevcut haliyle KIB-TEK özelleştirme kapsamına alınmalıdır” demek hiç bir ekonomik akılla izah edilemez.

Liberal ekonomik anlayış filan hikaye...

Bu urup avuçluk memlekette ekonomik paket şemsiyesi altında yaratılan ortam, “Yağma ve kapişari” düzeninden farklı değildir.

Gemi batırılacak sonra da “Batan geminin malları” anlayışıyla her şey kılıfına uydurulup yağmalattırılacak.

***

KIB-TEK’i bekleyen akıbet farklı gibi görünse de KTHY’nin akıbetidir.

Siyasi erki elinde tutanların tezgahı üç aşağı beş yukarı aynıdır.

Nasıl aynıdır anlatayım...

KTHY; Kıbrıs Türk halkının çok önemli bir değeriydi.

Doğru dürüst işletilse hem karlı olacaktı hem de piyasayı denetleyecekti.

KTHY’yi, orayı çiftlik olarak kullanan siyasi anlayışla, Türkiye’nin “Batmasını önemsememesi” birlikte batırdı.

İşine geldiği zaman yumruğunu masaya vuran Türkiye, sıra KTHY’ye gelince bırakın masaya yumruk vurmayı, masaya parmacığını bile dokundurmadı.

THY’den gelen müdür, küçük bir yerel siyasi müdahale karşısında “tasını – tarağını toplayıp” gitti.

KTHY çalışanları devlette istihdam edilmiş...

Gidin o istihdam edilenlere sorun bakalım ne kadar memnundurlar...

***

Şimdi sırada KIB-TEK var...

AKSA, Kuzey Kıbrıs’ta KIB-TEK’in boynunda asılı taş gibidir.

AKSA ile yapılan anlaşmaların altında sanki de iki taraf değil tek taraf olarak AKSA var..

Neden?

Çünkü o anlaşmalarda KIB-TEK korunmuyor.

KIB-TEK’i bir yana bırakın KKTC korunmuyor.

AKSA’dan sözleşmelere uygun elektrik alınacak diye KIB-TEK kendi üretim kapasitenin en verimli şekilde yararlanamıyor. Bir tek bu bile evimizde, iş yerimizde tükettiğimiz elektriğin maliyetini artırıyor.

Bunları bize anlatan UBP Hükümeti’nin ilgili bakanı ya da KIB-TEK’in yönetimi değil, EL-SEN’in yöneticileridir.

KIB-TEK’e ekonomik akılla birlikte sahip çıkmaya çalışan EL-SEN’dir.

EL-SEN bunu yıllardır yapmaya çalışıyor.

Acı ama gerçek, hükümet edenler için önemli olan KIB-TEK’i örnek bir işletme olarak var olması değil, KIB-TEK’te adı ne olursa olsun büyük ölçekli operasyonlarla şahsi kazanç elde etmektir.

Bu yazdığımın arkasında sonuna kadar dururum.

Gökten Allah inse beni bu inancımdan uzaklaştıramaz.

Aynı anlayış ne acıdır ki KTHY’de de vardı.

Boeing 727 uçaklarının neredeyse bir motor fiyatına Afrika ülkelerinden birine nasıl satıldığını unutalım ya da hatırlatmayalım mı?

KTHY’nin tüm önemli operasyonel karar ve uygulamalarında köşe taşlarını tutanların yüksek kazançlar elde ettiğini KTHY’ye azıcık yakın olanlar bilmiyor mu?

***

EL-SEN’in açıklamalarını herkes tam kapasite dikkatle okumalı ya da dinlemelidir.

Çünkü El-SEN yerden göğe kadar haklıdır ve kendilerinden çok önde Kıbrıs Türk toplumu için nöbet tutmaktadırlar.

İşte dün yapılan açıklamadan bazı bölümler...

“ ...Kıb-Tek’in özelleştirilmesi konusunda bayraktarlık yapan Kıb-Tek’ten sorumlu Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Sunat Atun’un Kıb-Tek ile ilgili son yapmış olduğu açıklamada belirttiği gibi kendilerinin yarattığı tahsilat sorununu gerekçe göstererek bu girişimlerine kılıf hazırlamaya çalışması kabul edilemezdir. Sayın bakan bu konudaki son açıklamasında; “KIB- TEK’te abonelerin tahsilat riskini devlet üslenemez” deyivermiştir. RİSK bizatihi sizsiniz Sayın Bakan. Bafra’da tuzlu su arıtma tesisini işleten şirket ile yapılan sözleşme gereği nasıl olsa elektriği devlet ödemez, suyu da ucuza alalım anlayışı ile elektrik sayacını üzerine alan devlet su dairesi, 3 milyon 600 bin TL’lik borç nedeniyle tesisin elektriği KIB-TEK çalışanlarınca kesilince ve tüm baskılara rağmen yeniden bağlanmayınca, KIB-TEK’e ait kuyudan Teknecik santrallerinin buhar üretiminde ihtiyaç duyduğu suyu sağlayan Çatalköy’deki su kuyularını kilitleten ve böylece santrallerin elektrik üretimini tehlikeye atan da ayni kabinede görev yaptığınız Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Sayın Ali Çetin Amcaoğlu’ dur.

... Devlet dairelerinde tüketilen fakat KIB-TEK’e ödenmeyen elektrik ücretleri 70 milyon TL, BRTK’nın borcu 19 milyon TL, Din İşleri Dairesi’nin bağlı camilerle birlikte borcu 6 milyon TL ve maliyetlerin altında tarife belirleyip aradaki 114 milyon TL görev zararını KIB-TEK’e ödemeyen de sizin mensubu olduğunuz hükümettir. RİSKİ başka yerde aramayın. RİSK sizsiniz! Kendi beceriksizliğiniz ve kötü yönetiminiz sonucu ortaya çıkan durumdan da istifade ederek ülkemizin varlıklarını peşkeş çekmenize müsaade etmeyeceğiz. Yaptığınız açıklamada, tahsilattan bahsediyorsunuz ama şehir içi elektrik şebekesi anlamına gelen dağıtım bölümünün de birlikte özele devredileceğini saklamaya çalışıyorsunuz. Oysa açıkça sözde ‘Kıbrıslı Programa’ a yazdırmışsınız. Üretim işini de halletmişsiniz, Türkiye’ye havale etmişsiniz o nu da ve bunun adını da koymuşsunuz; ‘Kıb-Tek özelleştirilmeyecek.’”

... Ve El-Sen’in açıklamasının şu paragrafının altını çizmek isterim: “EL-SEN toplum menfaatleri ile örtüşen bu mücadeleyi daha önce de defaten açıkladığımız gibi meşru her yolla sonuna kadar sürdürmede kararlıdır. Gelinen aşamayı değerlendiren sendika yönetim kurulumuz, halkımızdan bu yönde gelen talepleri de dikkate alarak, Kıb-Tek’in tahsilatıyla ilgili inisiyatif üstlenmiş bulunmaktadır. Dar gelirli vatandaşlarımızın elektrik faturalarını ödediği gibi bundan sonra başta devlet daireleri ve bağlı kurumlar ile belediyeler olmak üzere Kıb-Tek’e büyük borcu bulunan hatırlı işletme ve otellerin de yükümlülüklerini yerine getirmeleri için elektrikleri EL-SEN üyelerince kesilecektir.”

***

... Evet efendiler, öncelikle borçlar ödensin... Ondan sonra KIB-TEK’in durumu toplumun gözleri önünde gözden geçirilsin. Çok iyi biliniyor ki KIB-TEK alacaklarını tahsil edip borçlarından kurtulduğu zaman hem yüksek faizden kurtulacak hem de ödeme gücüne yeniden sahip olduğu an alacağı yakıtın fiyatı da aşağılara kayacak.

Günün sözü:

Şahsi çıkarları önde olanlar, kamu yararını düşünemez.

(Havadis gazetesinden alınmıştır)