Eğitim felsefesi, insan yetiştirme sanatıdır.
Çünkü felsefe, yol gösterici demektir.
Hollanda’dan tanıdığım değerli arkadaşımız Prof. Dr. Kadir Canatan’ın bana geçenlerde kendi yazdığı 8 ayrı kitabını gönderdi. Çok değerli eserler bunlar. Eğitim Felsefesi kitabını okudum. Bu kitabı ilgi duyan herkese tavsiye ederim.
Hocamız eğitimin önemini kitabında şöyle vurguluyor:
“Eğitim, kısaca insanı terbiye etme sanatıdır. Eğer insan bir eğitimden geçmezse insan olamaz. Eğitimde insanı, ‘adam etmek’ esastır. Ancak eğitim yoluyla insan ahlaklı ve mutlu bir insan olur.
İnsanlar, ilk önce insan olmalı, sonra meslek sahibi (mühendis, doktor vs.) olmalıdır. Bu yaklaşımda değerler ile bilgiler, inançlarla beceriler arasında bir ayrım yapılmaz. Eğitimin görevi her ikisini de öğretmektir. İdeal eğitim budur.
Eğitim, ‘beşer’ olarak doğan varlığı ‘insan’ yapma projesidir. İnsanı, insani ve ahlaki değerlerle geliştirilmesi gerekmektedir.
Eğitim felsefemiz, süreç içinde çocukların ve gençlerin bağımsızlaştırılmasını hedef alır. Bağımsızlaşmayı teşvik etmeyen bir sistem iyi bir sistem değildir.” (1)
Gerçekten de bu son cümle çok önemli. Hollanda’da çocuk yetiştirmenin temel hedefi; kişi bağımsız, kendi ayakları üstüne duracak ve kimseye yük olmayacaktır.
Hollandalı filozof Erasmus da şöyle diyor: “Kişi insan olarak doğmaz ona verilen şekille (eğitimle) insan olur.” İşte bu şekil de terbiye ve tahsildir.
Kuran’da da bu durum şöyle açıklanıyor: “Allah, sizi annelerinizin karınlarından hiçbir şey bilmediğiniz bir halde çıkardı.” (Nahl Suresi, 78)
Elbette doğuştan getirdiğimiz genetik yapılar da vardır. Kişiliğimizi, işte bu genetik yapı ile aldığımız eğitim ve sosyal çevremiz belirliyor.
KÖTÜLÜKLERİN KAYNAĞI
Eğitim Felsefesi kitabında bu konuda şöyle yazıyor: “Buda’nın da söylediği gibi ‘tüm kötülükler insanın arzularından kaynaklanmaktadır. İnsan bu arzulardan vazgeçmedikçe kurtuluşa ulaşamaz ve mutlu olamaz.
Taoizm de, Budizm de olduğu gibi insanın arzularını kötülüğün kaynağı olarak görmektedir. Eğer insan kendi arzularını yönetebilirse, kötü işler yapmaktan da kurtulacaktır. Buna göre insan doğası itibarıyla kötücül özellikler gösterse de, kendi doğasını dönüştürebilir.
Tanrı kötülüğü yaratmaz, insan kendi iradesini yanlış kullanırsa kötülüğe sebep olur.”
Onun için kötü çocuk yoktur, kötü söz ve davranış vardır. Bunlar da düzeltilebilinir. Yetişkin insan ise kendi arzularını denetim altına alırsa kötü işlerden uzaklaşır.
ÖĞRETMENİN ÖNEMİ
Eğitimde öğretmenin yeri çok önemlidir. Canatan Hoca kitabında, Avrupa’da Ortaçağ’da ; “Okulların verdiği eğitimin kalitesi, eğitimcilerin kalitesine bağlıydı,” diyor.
Eğitimde öğretmenin önemi her çağda aynıdır. Eğitimdeki başarı öğretmene bağlıdır. Terbiye ve Tahsil kitabımızdan küçük bir alıntı yapalım.
“OECD’nin uluslar arası Pisa-testleri sonuçlarına göre, okulun ve öğrencinin başarısında en önemli faktör, öğretmenin kalitesidir.
Bundan dolayı; “Amerika ve İngiltere’de mesleki yetersizliği belirlenmiş öğretmenlere hemen çıkış veriliyor.” (2)
Bu demek ki eğitimdeki başarıyı öğretmenin kalitesi belirliyor. Öyleyse önce nitelikli bir öğretmen daha sonra iyi bir eğitim.
Bekir Cebeci
(Eğitimci araştırmacı yazar)
Trabzon, 6 Ocak 2021
E-mail: [email protected]
Adres: P.K. 125, Trabzon
Kaynakça:
1)Eğitim Felsefesi kitabı. Yazarı Prof. Dr. Kadir Canatan, Beyan Yayınları, Mayıs 2018.
2)Terbiye ve Tahsil kitabı, Bekir Cebeci, Hollanda Deniz Matbaası, Nisan 2011.