***
1988'de Millî Eğitim Bakanı iken, dershanelere ilk olarak karşı çıkmış ve kapatılmaları gerektiğini savunmuştum. Tabiatıyla dershaneciler de aleyhime kampanyalar başlatmışlardı. Hattâ 1989'da bakanlıktan gitmemde dershane lobisinin de rolü olduğu iddia edilmişti.
Başbakan Erdoğan'ın, gelecek yıl dershanelerin kapatılacağı sözünü duyunca çeyrek asır önceki dershanelere karşı mücadelemi hatırladım. Bu konuda bazı naçizane görüşlerimi sıralamak istiyorum:
1. Evvelâ şu hususu belirtmek isterim ki, dershanelerin mevcudiyeti eğitim sisteminin yetersizliğinden ve yanlışlarından ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, bu yanlışları düzeltip eğitim sistemini yeterli hâle getirmeden dershaneleri kapatmak çok çeşitli sorunların çıkmasına sebep olacaktır.
2. Eğitim sisteminde şu düzenlemelerin yapılması lâzımdır:
a) Okullar arasındaki eğitim ve öğretim kalitesi farkını azaltmak gerekir.
Böylece, bölgeler arasındaki farklar, dershaneyi gerektirmeyecek şekilde düzenlenmiş olur.
b) Eğitim sisteminde ölçme-değerlendirme, rehberlik ve yöneltme hizmetleri esas alınmalı ve orta öğretimin çıktısı buna göre hazırlanmalıdır.
c) Her derece okullarda ve yüksek öğretime girişte 'sınav sistemi' kaldırılmalıdır.
Sınav sistemi varken dershaneler kaldırılamaz.
3. Dershanelerin özel okullara çevrilmesi doğru bir tercihtir. Ancak, bunun gerçekleştirilebilmesi için çok ciddî bir teşvik sisteminin uygulanması gerekir.
***
Eğitim sistemindeki bu değişikliklerin bir an önce yapılmasını ve daha sonra dershanelerin kapatılmasını diliyorum.
(Sabah gazetesinden alınmıştır)