Dünkü yazımda, Gandi ve pasif direnişinden bahsedince bir arkadaşım, “Gandi” filminin Türkiye macerasını hatırlattı.
Bugüne ilişkin derslerle dolu, ilginç bir macera...
Sene 1983...
Asker, idareyi sivillere terk etmeye hazırlanıyor. Ama eski siyasetçiler, siyasete dönemesin istiyor.
“Eskiler” ise, yeni parti hazırlığına başlamış bile...
Bunu fark eden MGK, 9 AP’li ile 7 CHP’liyi Zincirbozan’a sürgüne gönderiyor.
AP’liler arasında Demirel de var. Zincirbozan’dan gelişmeleri anı anına takip ediyor. Her mesajından, her jestinden mana çıkarılıyor.
İşte o ara Demirel, “kara kutusu” Orhan Keçeli’den TV, video ve film istiyor. (“Orhan Keçeli”, Hasan Taşkın, Neden Yayıncılık, 2007)
Bugünkü gibi kolay değil bunları almak...
Bir işadamından yardım istemeyi düşünüyor Keçeli...
Yine bugünkü gibi, iktidarın sevmediği birine el uzatacak, cesur işadamı bulmak da kolay değil. Anında aforoz edilme tehlikesi var.
Keçeli’nin aklına Jak Kamhi geliyor. Ona Demirel’in talebini iletiyor. Kamhi, yiğit çıkıyor:
“Başbakanımıza her şey değer. Hemen git, TV ve videoyu bizim fabrikadan al” diyor.
Seviniyor Keçeli...
Öğleden sonra Profilo’ya gitmek üzereyken Kamhi arıyor.
“440 bin lira yolladım. TV ve videoyu onunla piyasadan alabilirsin.”
Kamhi’nin MGK’ya iz bırakmak istemediğini anlıyorlar.
O parayla TV ve video alınıyor, Zincirbozan’a yollanıyor.
* * *
İyi de kim kuracak bunu?
Demirel ve arkadaşları TV-video bağlantısını beceremiyor.
CHP’li sürgün Metin Tüzün’den yardım istiyorlar.
Tüzün, Demirel’e dönüp “Siz benim bu işlerden anlamadığımı yıllar önce görmüştünüz” diye gülümsüyor.
Demirel de hatırlayıp gülüyor.
1976’da Meclis’te yeni televizyon kanalı görüşülürken “Biz televizyon değil, ekmek istiyoruz” diye itiraz etmiş Tüzün... Demirel de “Senin bunlara aklın ermez” diye terslemiş onu...
Şimdi aynı sürgünde birlikteler.
Ve Demirel, TV için ondan yardım istiyor.
İronik!
* * *
Sonunda Demirel “Şurada bir kablo var, buraya takmayı deneyin” diyor. Takıyorlar, çalışıyor.
Demirel, 3 biyografik film istiyor Keçeli’den:
- O günlerde dünyayı kasıp kavuran 1982 yapımı “Gandi” filmi...
- Mustafa Akkad’ın 1981 yapımı “Çöl Aslanı Ömer Muhtar” filmi...
- İsrail’in eski Başbakanı Golda Meir’ı anlatan 1982 yapımı “Golda Adlı Kadın” filmi...
Üçü de yeni filmler... Keçeli, üçünü de Betamax olarak bulup Zincirbozan’a ulaştırıyor.
Tabii MGK, anında durumdan haberdar oluyor. Hemen filmler incelemeye alınıyor, merakla izleniyor.
“Gandi”nin, halkını zulme karşı pasif direnişe geçirişini anlatan film, sakıncalı bulunup tüm Türkiye’de yasaklanıyor.
Ama Demirel’in izlemesi engellenmiyor.
Demirel filmleri izledikten sonra Keçeli’ye “Ben bu yasakları delerim” diyor ve içerden yeni partinin fitilini ateşliyor.
* * *
Demirel’in o sürgünden 10 yıl sonra Cumhurbaşkanı olduğunu ve sürgün yıllarının, “Zincirbozan” adıyla sinemaya aktarıldığını hatırlatalım.
Onu da bugünkü yasaklıların izlemesinde yarar var.
Bakalım ilerde bugünlere dair hangi filmleri izleyeceğiz.
(Milliyet gazetesinden alınmıştır)