Kitap okumanın faydasını anlatmak gerekmez. Ama okuma alışkanlığı, disiplini kazanmak başka bir şey… Kitap okuma alışkanlığı, kitap okumayı öğrendikten sonra bu işi zevkle, sürekli olarak devam ettirebilmektir. Bu ancak küçük yaşlarda kazanılır. Kitap okuma alışkanlığının gelişebilmesi için çocuk, kitaplarla mümkün olduğunca erken tanışmalıdır. Çocuğa oyuncakların yanı sıra kitaplar alınmalıdır… Alışkanlık kazanmak ileri yaşlarda zordur, hatta mümkün değildir denilebilir. Okumanın ailede başladığını unutmamak gerekir. Okuma bilmeyen çocuk kitaba eller, resimlerine bakar, sorular sorar… Daha erken dönemlerden itibaren çocuğa yatarken masal okumak, ona kitap sevgisini kazandırmak için çok önemlidir. Küçük yaşlarda, onlara yaşına uygun kitaplar almalı, okumalı… Alışkanlığın temeli böyle atılır. Ailenin yanı sıra öğretmen de çocuğa okuma alışkanlığı kazandırmak konusunda sorumludur… Ailede başlayan okuma alışkanlığı daha sonra öğretmenlerin çocukları kitapla, kütüphaneyle yakınlaştırıp kitap okumalarını teşvik etmesiyle devam eder. Eğer evde sürekli televizyon seyredilip hiç kitap okunmuyorsa çocukların da kitap okumasını beklemek gerçekçi olmaz.
* * *
Almanya’dan örnek verirsem… Almanya’da çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmayı hedefleyen bir vakıf var… Alman Okuma Vakfı… 1988’de kurulmuş… Yıl boyu etkinlikler düzenliyor. Ünlü kişiler de okuma elçisi olarak destek veriyor. Okullara gidip kitap okuyorlar. Bunların arasında Alman televizyon kanallarında Türk asıllı ünlü sunucu Nazan Eckes ve komedyen, stand-up sanatçısı Bülent Ceylan da var… Nazan, 1960’lı yıllarda Almanya’ya göçen Eskişehirli Üngör ailesinin kızı… 1976’da Köln’de doğan Nazan ile yine Almanya doğumlu Bülent Ceylan gönüllü olarak çocuklara okullarda kitap okuyorlar…
* * *
Komedyen, stand-up sanatçısı Bülent Ceylan Ahmet-Hilde çiftinin dört evladından en küçüğü… Evli ve bir çocuk babası… Almanya Komedi Ödülü’nden, Bambi’ye kadar sayısız ödülün sahibi… Parodilerinde genelde Almanların ve Türklerin birbirlerine bakışlarını eğlenceli şekilde konu ediyor. Çok başarılı… 2012’de Frankfurt’ta stadyumda tam 42 bin kişi karşısında sahnede program yapmıştı… Maalesef Türkçe’ye hakim değil… Bülent Ceylan bu yıl kurduğu ‘Çocuklar için Bülent Ceylan’ adlı vakfı ile çocukların gelişmesine destek oluyor… Alman Okuma Vakfı bu yıl ilk kez bir kişiye ödül veriyor. Ödüle komedyen, stand-up sanatçısı Bülent Ceylan layık bulundu. Ödül töreni 16 Kasım’da Berlin’de yapılacak.
* * *
Türkiye’de böyle bir vakıf var mı bilmiyorum… Ama eski bankacılardan Bülent Şenver’in 3-4 yıl önce kurduğu ‘Herkese Her Yerde Kitap Vakfı’nı biliyorum. Vakfın amacının özellikle 6-14 yaş arasındaki gençlere kitabı sevdirmek, yaygınlaştırmak ve kitapları iletmek olduğunu da biliyorum… Benzer çalışmalar yapan mutlaka başka vakıf veya sivil toplum girişimleri de vardır diye düşünüyorum…
* * *
Bunları niçin yazıyorum… 1919 yılından bu yana her yıl Kasım ayının ikinci haftası, dünyada ‘Çocuk Kitapları Haftası’ olarak kutlanır. Böyle bir hafta yapılmasını Amerikan İzcileri Kitaplık yöneticileri 1917 yılında önermiş… İki yıl sonra da dünyaya yayılmaya başlamış. Türkiye’de de 1947 yılından beri kutlanıyor. Haftanın kutlanmasına az bir süre kaldı… Çocuk kitapları haftasında çocuğunuza/çocuklarınıza/çocuklara kitap alın… Doğru kitabı bulmak da çoğu zaman kolay değil… Yayıncılık eninde sonunda bir ticari sektör… Ticaret de her zaman ticarettir… Dolayısıyla kitap seçiminde öğretmen veya pedagoglardan yardım alınabilir.
* * *
Çocukların kitap alışkanlığının gelişmesinde onlara uygun kütüphanelerin de önemi yadsınamaz. Bir ülkenin çocuğa verdiği değerin önemli göstergelerinden biri de çocuk kütüphanelerinin sayısı, niteliğidir. Kütüphane okul kadar önemlidir. Türkiye’de çocuk kütüphanesi kurulmasının gerekliliği ilk kez 1920-1930’lu yıllarda düşünülmüş… İlk çocuk kütüphanesi 1925’de Türk Ocakları tarafından Akhisar’da kurulmuş… Zamanla sayısı artmış ama 90’lı yılların sonlarında azalmış. 2000 yılında ise çocuk kütüphaneleri halk kütüphanelerine devredilmiş. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı bilgilere göre, Halk kütüphanesi sayısı 1136, ama müstakil binada hizmet veren çocuk kütüphanesi sayısı ise 45… Yetersiz…
* * *
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi bu konuya bilimsel olarak eğilecek… Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle 1. Çocuk Kütüphaneleri Sempozyum’u düzenliyor. 14-17 Kasım arasında yapılacak. Uluslararası çok sayıda uzman katılıyor. Bunlardan biri de Raphaela Müller… Altı yıldan fazla Münih Büyükşehir Kütüphanesi’nin gençliğe yönelik ‘Modernleştirmek, Gençlik ve Yetişkin’ programını yürütmüş... Alman Kütüphane Derneği’nin Çocuk ve Gençlik Kütüphaneleri Komitesi üyesi olarak da uzun yıllar görev almış…
* * *
Yapılan araştırmalar hiç de iç açıcı değil. Türkler arasında okuma alışkanlığı yetersiz... Dünyada 86’ncı sırada. ‘Hayatımda hiç kitap okumadım’ diyenlerin sayısı yüzde 39… Okulların yüzde 70’inde ise yeterli kütüphane yok… Bunlar moral bozucu olmamalı… Her şeye rağmen her zamankinden daha fazla ona/onlara zaman ayırıp kitap okuyun… Ancak şu da unutmamalı… Kitap seçimini çocuğa sormadan yapmak, çocuğa zorla okutmak hatalı bir tutumdur. Çocuğun kişiliğinin gelişmesini dikkate alıp onun da beğenisini de kitap seçimine katmak gerekir. Unutulmaması gereken diğer bir nokta ise bilgisayar, internet ortamındayız. Bu ortamda çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazandırmak büyük maharet ve hassasiyet gerektirir.