CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer, DTK’nın (Demokratik Toplum Kongresinin) Anadilde eğitime dikkat çekmek için aldığı boykot kararıyla ilgili Taraf Gazetesine açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na sert cevap vererek “Anadilde Eğitim bir halkın varlığıdır.”dedi.
Anadilde eğitimle ilgili bir basın açıklamasını yapan CHP eski Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır eski milletvekili Mesut Değer, yaptığı açıklamada isim vermeden Sezgin Tanrıkulu’nu çok ağır bir dille eleştirdi.
CHP’li Tanrıkulu ile CHP’li Değer’in Dil Savaşı! Şimdiye kadar ilk kez CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’yla ilgili açıklama yapan ve sert tepki gösteren CHP’li Değer, Tanrıkulu’unu Kürt halkının taleplerini bilmemekle suçladı. Değer açıklamasında; “CHP Genel Başkan Yardımcısının bugün basında yer alan açıklamasında ki 2 önemli noktayı değerlendirelim.
1-’Ana dil meselesi bir Anayasa meselesidir. Bu konuda çocuklar üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum.”
2-‘’insanların hakkı ve özgürlüğü varsa ve bugüne kadar teslim edilmemişse bu Cumhuriyet hükümetlerin suçudur’’ dedi. Ana dil elbette bir Anayasa meselesidir. Aynı zamanda Ana Dilde Eğitim Kürt Sorunun çözümünde olması gereken koşullardan biridir. Ana dilde eğitim bir halkın kendisini kimliğiyle ifade edilmesidir. Ana dil ile ifade edebilme ve ana dilde eğitim evrensel insan haklarındandır. Demokrasinin gereğidir.”dedi.
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer; Ana dilde eğitim Anayasada yer almazsa sorunun çözümünde en önemli konu gerçekleşmediğinden Kürt Sorunun çözümü askıda kalacağına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü.
“Bu sorun gelecekte bile önümüzde kalmaya devam ederse ve ana dilde eğitimin çözülmesinin kaçınılmaz olduğu bilinmelidir. Zira gelecekte bile önümüze gelecektir. Böyle önemli bir konuyu Çocuklar üzerinden siyaset yapılması ile birleştirilmesi çocuklara endekslenerek küçümsenmesi ve çocukları öne çıkararak ana dilde eğitimi geri plana itmek doğru bir yaklaşım değildir.”dedi. Sezgin Tanrıkulu Anadilde Eğitimi Kavrayamamıştır!
CHP’li Değer isim vermeden Tanrıkulu’nun Anadilde eğitimi kavrayamadığını iddia ederek; “Sayın CHP Genel Başkan Yardımcısı ya ana dilde eğitimi kavrayamamıştır. Ya da Kürt sorunu konusunda çözüm önerisi Diyarbakır’da başka Ankara’da başka konuşması ile bağdaşmamaktadır. Veya Ana dilde savunma hakkı TBMM de gündeme gelecek TBMM insan hakları Başkan V. Olacaksın o günkü İnsan Hakları Komisyonunda ki toplantıya katılmayacaksın.”dedi. Tanrıkulu Çözüm Komisyonundan İmzasını Çekti!
CHP’li Değer’in diğer önemli bir iddiasıysa söz konusu Tanrıkulu’nun Çözüm Süreciyle ilgili TBMM de araştırma komisyonun kurulması için önerge verdiğini, gündeme gelince imzasının geri çektiğini illeri sürdü. Değer “Kürt Sorunun çözümünde 30 maddelik öneride bulunacaksın ve bu öneride Van Erciş ilçenin ve Siverek ilçenin il olması veya Van’ın afet bölgesi ilan edilmesi gibi maddelerinde Kürt Sorunun çözümü gibi kamuoyuna sunacaksın. Ana dilde eğitim Çocuklar üzerinden siyaset değildir. Bir halkın varlığıyla yani Kürt’lerin Halk, Millet olmasıyla eş anlamlıdır.”dedi. Hadi Oradan Hadi!... CHP’li Değer, CHP’li Tanrıkulu’na adeta git kendi işine bak der gibi açıklamasında;
“Hadi oradan hadi!..
CHP’li Değer, CHP’li Tanrıkulu’na adeta git kendi işine bak der gibi açıklamasında; “Hadi oradan hadi!.. Diğer konu ise; İnsanların hakkı ve özgürlüğü varsa diyor.VARSA olur mu ? Sayın Genel Başkan Yardımcısı; 76 milyon insanın hak ve özgürlükleri vardır. Kürtlerin de hak ve özgürlükleri şimdi değil 100 yılladır VARDIR.
Bu hak ve özgürlüklerin teslim edilmemesi Cumhuriyet hükümetlerinin suçu değildir. Hükümetler devletin politikasını uygular Rejimin politikasını uygular.”dedi.
Tanrıkulu’nu kale almadım!
CHP’li Değer yine açıklamasında her ne kadar isim vermediyse de bal gibi Sezgin Tanrıkulu’na söylediği belli olan şu ifadeyi de kullanmaktadır. Değer “CHP Genel Başkan Yardımcısının bugüne kadar açıklamalarını kalaya almadım. Ve açıklama gereğini duymadım ama bu açıklaması ile kamuoyundaki kafa bulanıklarını gidermek için açıklamayı zorunlu olarak yapmaktayım.
Bu nedenle Gölge etme Başka ihsan istemem.”dedi.
Öyle görünüyor ki seçim tarihi yaklaştıkça başta Diyarbakır ve bütün ülke genelinde de CHP’nin içindeki tansiyon da yükselecek ve kasırgalı fırtınalar esmeye devam edecektir.
Bu açıklamayla daha çok DTK ve BDP’nin boykot kararını destekleyen Değer’in düşüncesine saygı duyuyorum. Ama asla okullarda boykot yapılmasını, daha ilköğretim yaşındaki çocukların siyasetsin siyasal ayak oyunlarına alet edilmesini doğru bulmuyor ve kabul etmiyorum.
Anadilde Eğitimin TBMM’de büyüklerin eliyle çözülmesi gereken bir sorun olduğunu düşünüyorum.