- Hüseyin Aygün PKK’lı değildir.

- Daha da ileri gidiyorum: Hüseyin Aygün PKK’nın düşmanıdır.
- Hatta biraz daha ileri gidiyorum: PKK, Hüseyin Aygün’ü çok tehlikeli bulur.
Kanıt mı istiyorsunuz?
Alın size kanıt:

* * *

PKK’ya yakın “Gündem” gazetesinde dün bir yazı çıktı.
Bu yazı, “PKK, Aygün’ü neden kaçırdı?” sorusunun yanıtıydı. Merak edenler için...
Yazıdan alıntılar sunuyorum:
- Hüseyin Aygün “Zazalar Kürt değildir” diyor.
- “Zazalar Türk’tür” demiyor, ancak “Zazalar Kürt değildir” diyerek devletin özel savaşının politikalarına hizmet ediyor.
- Hüseyin Aygün özel savaş politikasının bir parçası haline gelmiştir.
- Aygün Kürt sorununda demokrat bir dil kullanmaya çalışıyor. Ancak bu durum Aygün’ün Dersim’i Kürtlükten koparmak isteyen konumunu örtmez, meşrulaştırmaz ve normalleştirmez.
- Hatta Aygün’ün devletin özel savaşına daha fazla hizmet eden bir konum kazandığı bile söylenebilir.
- Hüseyin Aygün PKK aleyhtarlığı yapmaktaydı.
- Aygün Kürt özgürlük hareketiyle ilgili ulu orta konuşmaktaydı.
- PKK, bu duruşundan duyduğu rahatsızlığı kendisine iletmek istemiştir.

* * *

Ne çıkıyor bütün bu cümlelerden?
Şu çıkıyor:
Hüseyin Aygün “Zazalar Kürt değildir” diyen bir adam...
Ama aynı zamanda “resmi tezler” ile de başı hoş değil.
Dersim Katliamı’nın üzerine gidiyor, Kürt sorununda demokrat bir dil kullanıyor. Bu nedenle Dersim bölgesinde süper etkili oluyor. Etkisi PKK’nın bölgede gerilemesine yol açıyor.
PKK’nın hedefi olmasının nedeni budur. PKK’nın Aygün’ü Kamer Genç’ten daha tehlikeli bulmasının nedeni de budur.

* * *

Hey Şamil!
Hey Şamil’e uyan Hasan Celal Güzel! Ve bilcümle dolduruşa gelenler... Şimdi biraz olsun utanıyor musunuz?

Burjuvazi beni de kızdırır Orhan Abi

ORHAN Pamuk şöyle demiş:
- Türk burjuvazisi beni öfkelendirir.
- Egoistliklerinden ve kendi vatandaşlarından nefret etmelerinden hiç hazzetmem.
- Laik Türk üst sınıfını askeri müdahaleler de, Kürtlere yapılan baskılar da rahatsız etmez.
- Türk kadınlarının birçoğuna, sadece başörtüsü taktıkları için tepeden bakarlar.

* * *

Açık söylüyorum:
Burjuvazi beni de öfkelendirir.
Ancak benim öfkelenme gerekçelerim, Orhan Abi’nin öfkelenme gerekçelerinden çok farklı...

* * *

Ben bizim burjuvazinin...
- Her duruma adapte olma hızına öfkelenirim.
- “Her iktidarın baş dostu” olma azminden hiç hazzetmem...
- Asker iktidardayken Atatürk rüzgârları estirmesinden, muhafazakârlar iktidara gelince de anında tornistan edip başörtülülere selam durmasından tiksinirim.
- Eskiden Atatürk albümleri yayınlayan kocaman şirketlerin, birden bire “hat” ve “tezhip” albümleri yayınlamasından nefret ederim.
- Açılım rüzgârları estiğinde “baş açılımcı” kesilmelerine, “açılım” rüzgârları dindiğinde “vuralım, kıralım” edebiyatı yapmalarına ifrit olurum.

* * *

Orhan Pamuk’un tarihi yanılgısı şurada:
O Türk burjuvazisinin her durumda “başörtüsü karşıtı”, her durumda “askeri müdahale yanlısı”, her durumda “uyumsuz ve “aykırı” olduğunu sanıyor.
Bense Türk burjuvazisinin her durumda “belkemiksiz” olduğu kanaatindeyim.

‘Baas rejiminin buradaki uzantıları’ meselesi

- Birkaç ay öncesine kadar “Baas rejiminin buradaki uzantıları” gibi bir cümlenin hayli etkili olma ihtimali vardı. İktidarın Suriye politikalarına itiraz edenler, bu türden bir cümleyle köşeye sıkıştırılabilirdi.
- Ancak bir süredir “Baas rejiminin buradaki uzantıları” cümlesinin değeri epey düştü.
- Damdan adam atan, tekbirle kafa kesen, yakıp yıkan, vandal görüntüler sergileyen muhalifler çıktı ortaya...
- “Baas rejiminin buradaki uzantıları” suçlamasına maruz kalanlar, “Damdan adam atan Suriye muhalefetinin buradaki uzantıları” cümlesini telaffuz etmeye hak kazandılar yani...
- Ne diyelim? Kader utansın!

‘Reis’ten ‘Beyefendi’ye

- Başbakan Erdoğan için “Reis” denirdi. Ta Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı’ndan kalmadır bu hitap...
- “Reis” uzun süre devam etti...
- İstanbul Belediye Başkanlığı sürecinde de Erdoğan’a “Reis” deme alışkanlığı sürdü.
- Başbakanlık dönemi başlayınca “patron” modası başladı.
- Yakın çevre “patron” diyordu Erdoğan’a...
- Son durum şudur: “Patron” da gitmiş... Artık “Beyefendi” deniyor.
- Kısacası: Menderes’ten Demirel’e “merkez sağ”ın efsane liderleri için kullanılan “Beyefendi” hitabı artık Tayyip Erdoğan için kullanılmaya başlandı.
- Bayrak, Tayyip Erdoğan’da yani.

Meşreplere göre bayram kutlamaları

- LAİKLER: Şeker Bayramı’nız kutlu olsun.
- MÜTEDEYYİNLER: Ramazan Bayramı’nız mübarek olsun.
- ORTACILAR: Bayramınız kutlu olsun.
- MUZİPLER: Şeker Bayramı’nız mübarek olsun.
- GEÇİŞTİRİCİLER: İyi bayramlar...
- ÇAĞDAŞ DİNDARLAR: Ramazan Bayramı’nız kutlu olsun.
- GELENEKÇİLER: Bayramınız mübarek ola...
- HAVALILAR: Nice bayramlara...

Akılsız andıççı!

CENGİZ Çandar’ı 28 Şubat’ta askerler andıçlamışlardı.
Kim üzerinden?
Şemdin Sakık üzerinden...
PKK’lı Şemdin Sakık’ın ifadelerinin içine cümleler eklemişler ve Çandar için “PKK’dan para alıyor” diye yayın yaptırmışlardı.

* * *

Cengiz Çandar’ı yine andıçladılar.
Kim üzerinden?
Yine Şemdin Sakık üzerinden...
Bu kez andıcı yapan Akit gazetesi... Gazete Şemdin Sakık’ın mektubu üzerinden Cengiz Çandar hakkında günlerdir “PKK yandaşı” diye yayın yapıyor.

* * *

Bre akılsız andıçcı!
Madem andıçlayacaksın...
Madem hedef göstereceksin...
Madem müptezelliği hepten ele aldın...
Ne diye 28 Şubat generallerini aynen taklit ediyorsun?
İftira atmak için Şemdin Sakık’tan başka kaynak mı bulamadın da taklitçi oldun?
Ahlakın falan yok anladık, kafan da mı çalışmıyor?

 
(Hürriyet gazetesinden alınmıştır)