Ben geçen sene dolandırıldım. Şikâyetçi oldum. Beni dolandıranın vatandaşlık numarası, adresi, fotoğrafı dâhil gerekli tüm bilgileri verdim.

Sonuç: Sıfır. Ne gelen var ne giden... Gitti beş bin lira.

Arkadaşımın başına çok acayip bir senet dolandırıcılığı geldi. Biri onun adına senet doldurmuş, gitmiş bir güzel de ciro edip bankaya verip parasını almış. Günü gelince banka arkadaşıma gelip parasını istiyor. Arkadaşım parayı mecburen yatırıp mahkemeye gidiyor. Yapan belli. İki yıl sonra mahkeme sonuçlanıyor.

Sonuç: Sıfır. Adam ben “yapmadım diyor” ve beraat ediyor. Gitti on bin lira.

Yine başka bir arkadaşım kredi kartı dolandırıcılığına uğruyor. Dava beş yıl sürüyor. Sonuç: Sıfır. Gitti dört bin lira.

Devletimiz, çok başarılı bir şekilde cenin avcılığı yapıyor, aman sağlıklı hamilelikler olsun, aman sağlıklı doğumlar olsun, aman sağlıklı yetiştirmeler olsun diye yırtınıyor, bu uğurda acayip acayip SMS sistemleri kuruyor, işi “Tebrikler, kızınız hamile”ye kadar vardırıyor...

Ama iş adalete gelince fos.

Vergide de maşallah! Tek bir kuruş eksik ödedin mi canına okuyor! Baktım üç ayrı banka hesabıma birden 394’er lira haciz gelmiş! Ne bu dedim? 1999’da ödemediğim 23 liralık araç vergisiymiş! O olmuş sana 394 lira. Tamam, anladık, atlamışız işte. Üç ayrı hesabıma birden haciz neyin nesi oluyor? Alacaksan birinden al.

Ama iş adalete gelince beş yıl bekle! Bekle ama umudun olmasın. Bu beş yıl içinde söz konusu dolandırıcılar senin gibi bin kişiyi daha dolandırsın, mutlu mesut ve zengin ortalıkta fink atsın ama sen ha bire vergi öde, ha bire borç öde, ha bire sahte senetler öde...

Ben şunu anladım: Bu ülkede yasalarca suç olmayan şeyin cezasını çekiyorsun, yasalarca suç olan şeyin ise keyfini sürüyorsun.

Eyleme mi katıldın? Anayasada yeri var ama olsun. Gir içeriye.

Karakola gidip hakkını mı aradın? Vatandaşlık hakkın ama ye dayağını.

Minik bir şirket kurup vergi mi veriyorsun? Ah en büyük günah! Sisteme dâhil olmuş bir salaksın artık, her yerini yolmadan, iş yaptığına yapacağına pişman etmeden bırakmazlar!

Seviştin mi? Rezil etmeden olmaz.

Ama buna karşın vatandaş vatandaşı dolandırsın hiç önemli değil. “Devlet baba ben çok mağdurum, bu adam/kadın hayatımı kararttı, hakkımı koru” diyorsun, “o borcun onda birini harç olarak yatır bakalım sen önce” diyor. “Sonra da beş yıl bekle... Ondan sonra da bir bardak su iç... Sonra da unut”

H H H

Geçen günlerde twitter’daki en komik twit şuydu:

“E-devlet: Sağlık Bakanlığı: “Kızınız hamile” Orman Bakanlığı: “Karınız piknikte” İçişleri Bakanlığı: “Oğlunuz eylemde” @memediko

Ben galiba annemin karnına geri dönmek istiyorum. Hakkım sadece orada korunuyor gibi görünüyor...

Doğmak kesinlikle en büyük suç...

***


Hafıza kaybında meslek tarifleri

Asker: Omuzlarımda bir şeyler vardı

Doktor: İnsanların orasını burasını elliyordum

Polis: Elimde bir sopa vardı

Gazeteci: Selülit fotosu çekiyordum

Köşeci: Parmaklarımın altında kımıldayan harfler vardı

(Vatan gazetesinden alınmıştır)