Türkiye’de en fakirden en zengine yüzde 10’luk dilimler incelendiğinde en fakir kesimin milli gelirden aldığı pay sadece yüzde 2.1 seviyesinde. En zengin kesimin aldığı pay ise yüzde 32.2’yi buluyor.

Milli gelirimiz (2010 yılında) 735 milyar dolar. Bölüyoruz 73 milyon nufusa. Kişi başına ortalama 10.067 dolar düşüyor. Allah Baba’nın dünya nimetlerini her kuluna eşit olarak dağıtmadığı gibi her ülkede de milli gelir o ülkede yaşayanlar arasında eşit olarak dağıtılmıyor. (Veya dağılmıyor!)
Türkiye’de 73 milyonun 7.3 milyonu milli gelirin yüzde 2.1’ini aralarında bölüşürken, 7.3 milyonun milli gelirden aldığı pay yüzde 32.2’yi buluyor.
Başka anlatım ile 7.3 milyonun kişi başına milli geliri 2.114 dolarken 7.3 milyonun 32.420 dolar.
Türkiye’deki 7.3 milyon insan Honduraslı gibi yaşıyor. Honduras Güney Amerika’nın en fakir ikinci ülkesi. 8 milyon nüfusu aç-susuz. Kişi başı milli gelirleri 2.100 dolar.
Türkiye’deki 7.3 milyon ise kişi başı 32.460 dolar milli gelir ile Avrupalı gibi yaşıyor. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ortalama kişi başı geliri 32.537 dolar.
(Ara bilgi : Milli gelir, ülkede yaratılan mal ve hizmetlerin parasal değeridir. Üretim değerleri toplamı değildir. Çıktı fiyatından, girdi fiyatı düşülerek bulunan katma değer toplamıdır. Ne kadar katma değer yaratılır ise gelir de o kadar artar. Hiçbir ülkede milli gelir nüfusa eşit olarak bölünmez. İnsanlar üretime (katma değere) katkılarına göre gelirden pay alır. Devletin görevi, insanlara fırsat eşitliği sağlamak, çalışmak isteyenin, üretime katkıda bulunacakların önünü açmaktır. Devlet bu görevini iyi yapar ise, tam eşitlik sağlanamaz ama gelir göreceli olarak iyi dağılır. Devlet sorumluluğunu yapamaz ise gelir dağılımı bozulur. Nüfusun azı bal gibi kavunları yerken, geri kalan çoğunluğa kelek yemek düşer.)

İçeride bir İsviçre var
Bizde milli gelir rakamları açıklandığında, ekonominin büyüdüğünü gösteren rakamlar yayınlandığında, nüfusun çoğu isyan ederler:
“Bu rakamlar yanlış... Büyüme var ise, bizim gelirimiz neden artmıyor” derler.
Büyümenin getirdiği gelir artışı, çarpık gelir dağılımında üst gelir gruplarına gider. Alt gelir grubuna gelir artışından pay düşmeyebilir. Hatta tersi olur. Büyüme varken, alt gelir grubundaki nüfusun geliri azalabilir.
Bunlar milli gelirin dağılımını gösteren tablolardan izlenir. Meraklıları için hazırladığım tabloyu aşağıda bulacaksınız.
Bu tablo “Ev yapımı, meraklılara kaba bilgi verme amacı güden” bir tablodur. Nüfusu 7.3’er milyon kişilik 10 gruba böldüm. En fakirden en zengine grupları dizdim. Sonra Türkiye İstatistik Kurumu - TÜİK (Devlet) verilerini kullanarak her grupdaki 7.3 milyon insanın milli gelirden ne kadar pay aldığını rakama döktüm.
Tabloya bakımız ve de bundan sonra, “Büyüyoruz diyorsunuz... Bizim gelirimiz artmıyor... Milli gelir arttı ise, artan gelir kime gidiyor? Türkiye’de milyon dolarlık evleri, lüks otomobilleri kimler alıyor? Dünyanın en ünlü markalarının açtıkları mağazalardan kimler alışveriş yapıyor?” diyerek sual eylemeyiniz.
Her şey tabloda görülüyor. Milli gelirden 32.420 bin dolar pay alan 7.3 milyon insanımızın sayısı bir çok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla. Bunlar İsviçre (nüfusu 7.7 milyon), Avusturya (nüfusu 8.4 milyon), Danimarka ve Finlandiya (nüfusları 5’er milyon) gibi ülkelerdeki insanların gelir ve harcama gücüne sahip. Türkiye içinde bir İsviçre, Avusturya, Danimarka, Finlandiya var. Nüfusu ile kişi başı geliri ile ve harcama gücü ile...


Türkiye’deki 7.3 milyon kişi Güney Amerika’nın en fakir ikinci ülkesi Honduras gibi yaşıyor. Kişi başına milli gelir 2 bin 100 dolar seviyesinde. En zengin 7.3 milyon kişi ise İsviçre seviyesinde yaşıyor.