YENİ başlayan yıl, Türkiye açısından mutlulukların, uzlaşmaların yılı olacak. Önümüzdeki 365 gün içinde ülkemizde küskünlüklerin bittiğini, kavgaların sonuçlandırıldığını göreceğiz. Son birkaç yıldır çatışmalarla, kavgalarla hayli yıpranan Türkiye, bu yıldan itibaren yeni bir sakinliğe ulaşmaya başlayacak. Çok ihtiyacımız olan yeni bir Anayasa’nın da bu “sakin mutluluk” ortamında çok daha sağlıklı bir şekilde oluşacağını göreceğiz. Bütün bunları hayata olumlu baktığım için, kendimi dolduruşa getirerek söylemiyorum. Bütün bunlar global trendlerin ve Türkiye içi dinamiklerin bizi istesek de istemesek de götüreceği noktalardır.
Üstelik Türkiye’de bu yönde gitmek için çoğunluk iradesi olduğunu da sanıyorum. Anlayacağınız, global diyalektik ile özgür irademizin çakışması durumunda 2012 yılı ülkemiz açısından gerçekten sakin bir mutluluk yılı olacak. Bu sadece benim şahsi bir hayalimden ibaret değil.
YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR
Uzun zamandır, ekonomik-siyasi krizlere ve kötü haberlere alışmış dünyamız, 2012 yılında karamsarlığından çıkacak ve dünyada yeni bir düzen kurulması için adımlar atılacak. Bunun somut koşulları var; çünkü ideal işleyen bir dünya sistemi artık yok. Sistem orasından burasından yara almış ve artık düzgün çalışmıyor. 2012’de bunun böyle gidemeyeceğini gören dünya liderleri, eğer işbirliği içinde tekrar düzgün işleyen global bir sistem kurmazlarsa bunun herkes açısından çok kötü olacağını görüp harekete geçecekler. Ben bu yönde ilk adımın bir ABD, Hindistan ve Çin arası büyük zirveyle atılacağını düşünüyorum.
YENİ GLOBALİZMDE TÜRKİYE’NİN YERİ
Dünyanın 21’inci yüzyılın geri kalan bölümündeki sisteminin yönünü çizecek bu zirveye, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı yükselen star ülkeler de gözlemci olarak katılacak. Çünkü özellikle Türkiye, bir bölgesel güç olarak global yeni sistemin düzgün işlemesinden sorumlu olan ülkeler arasında bulunacak. Dünyada barış ve harmoni arzuları, bu yönde çalışmalar yükselirken bu sistem içinde başoyuncu olan her ülke de kendi içinde barış ve huzuru kurmak için zorunlu adımlar atacak. Bunu ABD de yapacak, Türkiye de.
2012’DE 2023’ÜN STARTI VERİLECEK
Türkiye Cumhuriyeti, eski halinde aksamaya başlamış ve ülkenin önünde engel olarak dikilen sorunların üzerine acımasızca gitti. Asker vesayeti ve Ergenekon, üzerine gidilen iki büyük sorundu. Bence Türkiye, 2012 yılında dış rolüyle uygun olarak kendi içinde de uzlaşma ve harmoniyi kurmak için uğraşmaya başlayacak. 2012 yılı, Türkiye’nin 2023 yılına da hazırlanmaya başlamasının yılı olacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına çok daha demokratik ve seküler bir devlette, inancın düzgün yaşanması sorunlarını tamamen çözmüş olarak girmek isteyecek. Demokrasi yolunda atılan adımlar yeni yılla birlikte çok hızlanacak. Öte yandan bahsettiğim ikinci sorun hakkında da yani “seküler devlette inancın yeri” konusunda Türkiye tüm dünya ülkelerine örnek olacak yeni bir model oluşturacak. 2012 yılıyla birlikte Türkiye’nin lider ülke olma süreci kesin bir şekilde başlayacak. Bununla birlikte Türkiye, yeni yılda ekonomisinde sorun olabilecek yönlerin üstüne kararlılıkla gidecek, büyük ve lider ülkeyi taşıyabilecek bir ekonomi yapısını da 2012’de kurmaya başlayacak. Bu bağlamda ben yeni yılda Anadolu’da daha da büyük bir canlanma bekliyorum. Bunun altyapısı hazır ve Anadolu buna zaten zihnen hazırlanmış durumda.
TÜRKİYE’NİN GLOBAL DÜNYASI
Tüm bunların sonucunda ben 2012 yılının, Türkiye’nin global dünyasının kurulmaya başlanacağı yıl olacağını bekliyorum. Evet bu hayli iyimser bir tahmin olarak görülebilir, ama girişte dediğim gibi bunlar sadece arzuladığım şeylerden, hayallerimden ibaret değil. Uzun zamandır dikkatli okumalar ve konuşmalar sonucunda yaptığım dikkatli değerlendirmelerin sonucu bunlar. Deyim yerindeyse global ve yerel dinamiklerin birlikte fotoğraflarını çekiyorum ve sonunda ortaya böyle bir fotoğraf çıkıyor.
2012 sendromuna ne oldu?
BU yıl, gelmeden hakkında en çok konuşulan yıl oldu. Hatta bu konuda rekor kırdığını bile söyleyebiliriz. Artık meşhur olan Maya takvimi ve dünyanın sonunun geleceği tahmini sayesinde hemen herkes 2012 hakkında kendince bir fikre sahip. Popüler kültüre meraklı olduğum ve trendleri izlediğim için, dünyanın sonu tartışmalarını ben de uzun süre takip ettim ve hatta iyi ve ciddi takip ettiğimi bile söyleyebilirim. Burada iyi ve ciddi derken temel bilimsel kitapları da dikkatle okuduğumu söylemek istiyorum. Uzun okuma ve uzmanları dinleme sürecinin sonunda 2012 yılının bir son olmak yerine aksine büyük bir başlangıç olacağını düşünmeye başladım. Bu yıl hepimiz, ahlaki ve kültürel açıdan yenileneceğiz. 2012 yeni bir global insanın doğduğu yıl olacak. Mayalar da bir taraftan sondan bahsederken aynı zamanda bir başlangıçtan da bahsediyorlardı. Ahlaken yenilen dünya, bu başlangıcı oluşturacak bence. Yeni global ekonomik düzenin temelinde bu ahlaken yenilenmiş toplumlar olacak.