İnsanoğlu, varoluşundan itibaren, yaşadığı her gelişme, sonsuza kadar sürecek ve yenisi gelmeyecek zannetmektedir!
Hayat durağan değildir! Sürekli bir hareket, devinim ve değişim halindedir!
Hayatın kendisi bir enerjidir! Dünya hareket halindeyken enerji üretmektedir!
İnsanoğlu, elle tutamadığı ve gözle göremediğini, hem kabul etmekte ve hem de tahayyülde zorlanmaktadır!
Yeni bilgi ve değişimi kabul etmeyen, değişime direnen ve değişime ayak uyduramayanları; yeni bilgi ve teknoloji ekosisteminden ya dışlıyor ya da yok ediyor!
Nuh (as)’in getirmiş olduğu yeni bilgiyi kabul eden ve gemisine de binip kurtulan insanlar gibi!
Musa (as)’in getirmiş olduğu yeni bilgiyi kabul edenlerin Kızıl denizi geçip yeni bilgi ile hayata yeniden başladıkları ve kabul etmeyenlerin de suda boğulup helak oldukları gibi!
Tercih ve Seçim; akıl, basiret, feraset nimeti ve iman şerefi ile donatılmış insanoğluna kalmaktadır!
İnsanlık adına, en son ve en yeni bilgiyi getiren, Hz. Muhammed (as)’ın yaşadıkları, yeni bilgiyi kabul edenlerin durumu, insani dereceleri ve kabul etmeyen inkârcıların düşmüş olduğu durum bizlere bugün için ne gibi ibret ve dersler aktarmaktadır!
Bilgi çok ağırdır, yeni bilgiyi kabullenmek ise çok zordur! Yeni bilgiyi kabul edenlere, başkaca yeni bilgiler aktarılmakta ve yeni yeni kapılar açılmaktadır!
Hayat seçimler üzerine bina edilmiştir! Doğal olarak sonuçları da!
Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah; sonsuz ilmi ile insanlık için faydalı olacak yeni bilgi ve teknolojiyi yaratmış, insanoğlunun keşfetmesini ve bulmasını arzu etmiştir!
Aklı olmayan, gözleri kör, kulakları sağır, dilleri lal olmuş ve gönlü de mühürlü olan insan; yeni bilgiyi kabul etmeyecektir!
Yeni bilgi ve dönem; hazır olanlar ile birlikte başarılır! Hazır olmayanlar yolda kalır! Geçmiş toplumlar da olduğu gibi! Yeni DÖNEME, yeni bir LİDER ile hazır mıyız?
Türk Devleti, Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde; Yeni Dünya Düzeni ve DENGE çerçevesinde; YENİ bir DÖNEME, yeni bir LİDER ile evirilmek üzeredir!
Yeni Döneme matuf, yerli ve milli lider, kim veya kimler olacaktır? Yoksa, önceden olduğu gibi Küresel Ekol temsilcisi, taşeron ve işbirlikçi mi olacaktır?
Ya da Türk Devlet Aklı nezaretinde, yerli ve milli, Kuvay-i Milliye ve Horasan geleneğinden gelen bir temsilci mi olacaktır?
Son dönemde; siyaset ve özellikle de seçim sürecinde yaşadıklarımız ve türbülansa, bir de bu zaviyeden bakmak ve okumak, daha etkili olacağını düşünüyorum!