Yine bir yılı geride bırakarak yeni bir yıla girdik. Geriye dönüp bakıldığında 2022 unutulacak bir yıldı. Nadiren on iki ayda bu kadar çok kötü haber yayıldı… (ve pandeminin ilk yılı olan 2020'yi de unutmadık). Ukrayna’daki savaş 300 günü aşkın devam ediyor. Binlerce asker sivil, hayatını kaybetti veya yaralandı. Savaşın etkisi her alanda kendisini hissettiriyor. İklim değişikliği hız kesmeden devam ediyor, 1,5 derece hedefinden giderek uzaklaşıyoruz.
* * * *

Kötümser olmak için daha pek çok şey sayılabilir. Ama herşeye rağmen ocak ayının ilk gününü yeni yıl olarak kutluyoruz. Romalılar da yeni yılın ilk gününü mutlu bir şekilde geçirirlerse, bütün yılın da öyle geçeceğine inanıyorlardı. Bu nedenle insanlar birbirlerine hediyeler veriyor, günü olabildiğince keyifli geçiriyor, kavgadan kaçınmaya çalışıyor, el sıkışıyor ve birbirlerine mutluluk diliyorlardı. Hediye olarak tatlı (genellikle bal, hurma ve incir) veriliyordu bu sayede yılın hep tatlı ve güzel geçeceğine inanılıyordu.
* * * *
Yeni yıl kültürel bir olgu… Kökeni antik çağa kadar gidiyor. Kadim topluluklar yeni yılı astronomik veya iklimsel döngüler üzerinden değerlendiriyordu. Mısırlılar için yıllık döngü Nil’in taşkınları ile bağıntılıydı. Persliler için yeni yılı bahara bağlıydı… Mart ayı sonlarına denk gelmekteydi. Yeni yıl, doğanın kendini yenilemesi anlamını taşımaktaydı.
* * * *
Ocak’ın yılın başı olmasını temeli ise Roma döneminde atılmış. Aslında Romalılar için yeni yıl başlangıcı bahardır. Roma‘nın kurucusu Romulus’un oluşturduğu takvime göre yeni yıl ilkbaharda başlar. MÖ 8. yüzyıla dayanan bu takvimde zamanla sorunlar çıkar. MÖ 49’da Julyüs Sezar bu sorunu döneminin ünlü astronomları ve matematikçilerine danışarak çözer, bugün kullandığımız takvim olan Gregoryen takviminin temeli olan Julien takvimini oluşturur.
* * * *
Bu takvimin ilk ayı için Roma mitolojisinin ikiyüzlü tanrısı “Janus” temel alınır. Janus değişimin ve başlangıcın tanrısıdır. Yılın ilk ayı Janus gibi bir yönüyle geçen yıla, bir başka yönüyle de gelecek yıla bakmaktadır. Yani yılın ilk ayı değişimin ve başlangıcın ayıdır. Julien takviminde yılın ilk ayının ismi “Januarius” olarak belirlenmiştir. Batı dillerindeki january, januar (ocak ayı) ay isimleri de buradan türemiştir. Yani ocak ayının kökeni Janusdur.
* * * *
Bugün kullandığımız Miladi ya da Gregoryen Takvimi, Papa XIII. Gregoriıs tarafından Jülyen takviminin yerine, yaptırılan bir takvimdir. Jülyen Takvimi’ne 10 gün ilave edilmiştir; Hz. İsa’nın doğduğu yılı milat olarak alan bu takvim, Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zamanı ‘1 yıl‘ olarak kabul eder. Takvim, 4 Ekim 1582 tarihinde kabul edilir.
* * * *
Yeni yıla girerken çoğu zaman zamanın akıp geçtiğinden söz ederiz. Eşimize, çocuklarımıza, sevdiklerimize niye daha çok zaman ayırmadığımızdan yakınırız. Yapmak istediğimiz şeyler için zamanın daraldığı düşüncesine de kapılırız muhtemelen… Bu yüzden yeni bir yıla başlarken bir takım kararlar alırız. Hatta bu kararları alırken bile kendimizi iyi hissederiz. Herkesin aldığı kararların gerçekleşmesi dileğiyle sağlıklı, mutlu, huzur dolu yeni bir yıl dilerim.