Halen dünya üzerinde petrol piyasasında arz fazlası var ve bu nedenle de ham petrol fiyatları düşüş trendinde. Bu düşüş devam ettiği takdirde Rusya mali açıdan iflas aşamasına gelecek.
Suudi Arabistan’ın “Daha gerçekçi fiyatlar görmek için elimizden geleni yaparız” açıklaması ve Libya’daki Shara petrol alanının üretime açıldığının ilanı dünya ham petrol fiyatlarını düşüş trendine soktu. Buna ilaveten Viyana’da yer alan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) toplantısında ilk kez ortak bir kararın alınamaması, mevcut durumun, yani günlük 30 milyon varil petrol üretiminin devam edeceğini teyit etmesiyle dünya petrol fiyatları düşüşe devam etti. Beklentiler bir müddet sonra ham petrol fiyatlarının varil başına 20 dolara kadar ineceği yönünde.
2000 yılından beri direkt olarak yoldaşı Medvedev’i de emanetçi kullanarak iktidarı elinde tutan Rusya Cumhurbaşkanı Putin, başkan olduğu dönemden itibaren dünya ham petrol fiyatlarının artması ile ayakta durmayı başardı.
Rusya’nın, 2000 yılında sadece 33 Milyar Dolar olan petrol ve doğalgaz dış satım geliri, ham petrolün fiyatının yükselmesi ile 2011 yılında yaklaşık 199 Milyar Dolar’a çıkarak tarihinin en yüksek değerine ulaştı.
2011 yılında sonra dünya ham petrol fiyatlarının düşüşe geçmesi, 2014 yılında Rusya’nın petrol ve doğalgaz dış satım gelirini 184 Milyar Dolar’a düşürdü. 2015 yılında ise düşüş daha dramatik oldu ve ilk 9 ayın geliri yaklaşık 70 Milyar Dolara, yılsonu itibarı ile de 93 Milyar Dolara indi. Bir yıl içinde Rusya’nın petrol ve doğalgaz dış satım gelirinde neredeyse 90 Milyar dolarlık bir azalma yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 2015 yılı dış satım beklentilerinin 161 Milyar Dolar civarında olması, Rusya’nın ham petrol ve doğalgaz satışındaki kaybının ne denli büyük olduğunu göstermekte. Türkiye Cumhuriyeti’nin dış satımının, Rusya Federasyonu’nun dış satımına çok yaklaştığı ise bu verilerden apaçık ortaya çıkmakta.
Dünya ham petrol fiyatlarında varil başına 10 Dolarlık bir düşüş Rusya Federasyonu’nun dış satım gelirlerinin 20 Milyar Dolar birden düşmesine neden oluyor. Viyana’daki 186.cı OPEC Toplantısından sonra beklenti dünya ham petrol fiyatlarının varil başına 30 Dolar’a düşebileceği doğrultusunda. Bundan sonraki aşamada da hedef, petrolün satış fiyatını varil başına 22.5 Dolar’a inmesini sağlamak.
Dünya petrol rezervlerinin yüzde seksenini kontrol altında tutan ABD’nin hedefi, Rusya Federasyonunu mali açıdan iflasa sürüklemek. Rusya’nın ürettiği ham petrolün varil başına maliyeti 23 Dolar. Bu nedenle de ikinci aşamada belirlenen hedef, ham petrol satış fiyatını 22.5 Dolar’a indirmek ve Rusya’nın petrol ve doğalgaz satışı ile gelirini sıfırlayarak mali kaosa sürüklemek, yani iflas sürecini başlatmak.
ABD-Türkiye-Rusya ilişkilerinde, Rusya’nın tribünlere yönelik attığı adımlarda içte kazancı yapay bir şekilde şimdilik artarken, dışta ağırlığı, saygınlığı ve prestiji belirgin ve kalıcı bir şekilde azalmaya başlamış durumda. Buna karşın Türkiye’nin bölgedeki belirleyici rolünün de artış trendine girdiğini ünlü analistler dile getirmeye, uluslararası gazeteler de yazmaya başladı.
Rusya Başbakanı Medvedev’in "Eğer biz Suriye'ye girmeseydik, önümüzdeki yıllarda Türkiye karşımıza devasa bir ülke olarak çıkacaktı" açıklaması ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılış sürecini başlatan Rusya eski Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un "Rusya, Türkiye ile sürtüşürse kaybeden kendisi olur" sözü boşuna söylenmiş değil...(devam edecek)