Yazın son günleriydi. Telefonum çaldı. Ahizenin öbür ucundaki ses "TRT Okul'un anketinde 15 bin üniversiteli öğrenci sizi en beğenilen yazar seçti" dedi. Ben hemen itiraz ettim. "Nerede bu anket, nasıl yapıldı? Üniversiteler arasında en beğenilen yazar seçilmem pek inandırıcı gelmedi" cevabını verdim. Onlar sadece 3 kişinin adının sorulduğunu, Ruhat Mengi ve Yazgülü Aldoğan'a göre talebelerin beni tercih ettiğini belirtince inandım. "Madem böyle bir durum var" diye düşünerek, TRT Okul çekimine gittim. Tabii ki bundan hiç kimseye bahsetmedim. Çünkü 3 kişi arasında yapılan bir anketi önemsemedim. Meğer, Ruhat Mengi'ye de aynı şeyi söylemişler, "Yüzde 70'le birincisin" demişler. O da bunu Vatan gazetesinde bir haber olarak yayınlatmış. 19 Eylül tarihli Vatan gazetesi, "15 bin üniversiteli Ruhat Mengi dedi" başlığıyla çıktı. Aynı yazıda, benim % 20'de kaldığım belirtiliyor. Ve tabii, ankette sadece 3 kişinin yarıştırıldığından hiç söz edilmiyor.
Ertesi gün Ruhat Mengi, üniversitelilere bir teşekkür yazısı kaleme aldı. "Kendimi hep üniversiteli gibi hissederim. Bu yüzden herhalde bana oy vermişler" mealinde cümleler yazdı. Konu, gazeteye aksedince TRT'nin haberi oldu ve bir açıklama yaptı: "Böyle bir anket düzenlenmemiştir. Yapımcı kuruluşun, kişilerin programa katılmasını sağlamak amacıyla herkese 'Anket yaptık sizi birinci seçtiler' dediği anlaşılmıştır."
Bir nevi dolandırıcılık gibi bir şey. Ben de tuzağa düştüm ama, komik duruma düşmedim. Zira bu bilgiyi kimseyle paylaşmadım.
TRT, yalanı tezgâhlayan yapımcı kuruluşun TRT'deki işine son verdi. Maalesef, Ruhat Mengi'nin hayalleri de, medya mahallesinde anlatılacak bir fıkraya dönüştü.
(Sabah gazetesinden alınmıştır)