Başlığa bakınca şaşırdınız değil mi?.. Nasıl olur?.. Gerçek mi?.. Hiç şaşırmayın, oldu işte.. Hem de bal gibi..
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kampüsünde Ülkü Ocaklarına bağlı öğrenciler, öğrenci konseyi seçimlerini ezici bir çoğunluğun oyları ile kazandılar.
Ülkücü gençlerin üniversitelerdeki tüm sorunlarına ve dertlerine karşı son derece duyarsız Devlet Bahçeli’ye ve de MHP yönetimine rağmen bu başarı elde edildi.
Terör örgütü PKK sempatizanlarının cirit attığı KKTC’de bu başarının elde edilmesinin ne kadar anlamlı olduğunu anlatmak için sayfalar dolusu yazmak gerekmiyor.. Büyük zaferin elde edildiği ODTÜ’nün KKTC kampüsünde hazırlık okulu ve 15 bölüm var, yaklaşık bin 500 öğrenci de öğrenim görüyor. Aldığım bilgilere göre, öğrenci konseyi seçimlerinden önce KKTC’ye Ankara’dan PKK sempatizanı bir grup gönderildi. İyi organize olan Ülkücü gençlik tüm olumsuzluklara rağmen önemli bir işe imzasını koymayı bildi.
Konuyla ilgili olarak görüştüğüm KKTC Ülkü Ocakları Başkanı Alper Hasta, sadece ODTÜ’de değil ada genelinde seçimleri yapılan tüm okulların öğrenci konseylerinde zafer elde ettiklerini bildirdi. Alper Hasta, KKTC Büyük Öğrenci Konseyi’nin de Ülkü Ocakları tarafından kazanıldığını sözlerine ekledi. “Nasıl olduyu”da anlattı Alper Başkan;
“Yaklaşık 5 yıl boyunca çok planlı ve organize bir çalışma yürüttük. Hiç bir öğrenci arasında ayırım gözetmeden adil bir çalışma yaptık. Ülkü Ocaklarının bu başarısı KKTC’de büyük ses getirdi.”
Sol’a ve sol’cu gençlere aşırı derecede hassasiyeti ile bildiğimiz MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan bu başarı haberini bizden alıp yandaş medyaya servis ederse ve hatta oralarda yayınlatabilirse ben kendi payıma çok sevineceğim. Kazları aldıkları yerden tavuğu esirgeyecek halleri yoktur herhalde!..
Ay çöreği
Lale Umut adında yurt dışında yaşayan bir okurumdan aldığım elektronik postadan çok etkilendim. İçinde hepimizin bildiği bir hikaye var ama dışarıdan nasıl görüldüğümüzün net bir fotoğrafı olduğu için aktarıyorum:
“Haritaya bakalım adlı yazınızı okudum. Kesinlikle haklısınız, gerçekten çok vahim, biz ne oluyor da bu kadar ahmak olabiliyoruz anlamıyorum. Ben şu anda İtalya’da akademik araştırmalar yapan bir akademisyenim. Geçenlerde Verona’ya gittik. Orada bir yerel gazeteci ile tanıştım. 20 yıl İngiltere’de kalmış zeki ve basiretli bir hanım... Gloria Magnon. Bana, Suriye politikamızı sordu ve “Nasıl bu kadar yanlış yapıyor Türkler anlamıyorum” dedi. Gloria, Türkiye’yi çok iyi tanıyor, İstanbul’u çok seviyor .
Sohbetimiz, burada sabahları kahvaltı olarak yedikleri bruyoş dedikleri ay çöreğine benzeyen böreklerinden açıldı. “Biliyor musun bu börekleri siz hediye ettiniz bize” dedi. “Nasıl” diye sorduğumda bütün Avrupa’da sabah kahvaltısında verilen bu ekmeklerin hikayesini anlattı; Viyana kuşatması yıllarında Viyanalılar Türk ordusu gelecek diye hep korkuyorlarmış. Bir gürültü duysalar panik halinde kahvehanelerde masaların altına saklanıyorlarmış.
“Ne yapalım da Türkleri zararsız hale getirelim” diye düşünmüşler ve masaların üstüne askerler için hilal şeklinde ekmekler yapıp koymuşlar ve yine Türkler geliyor denince masaların altına girmeye devam etmişler. Ama bir farkla, masaların üstüne hilal şeklindeki çörekleri bırakarak...
Gloria sözlerini şöyle noktaladı; ” Bütün Avrupa’yı korkutan Türkler şimdi kendi askerini beğenmeyip Almanya’dan asker alıyor. Sizin askerlerinize ne oldu merak ediyorum...
Ayrıca Suriye ile ilgili çok ilginç bir şey söyledi. Aslında sizin bildiğiniz ama Türkiye’deki insanların bilemediği; “Bütün bunlar İsrail’in planı. Sizin Suriye’den değil, İsrail’den korunmaya gereksiniminiz varken Suriye’ye karşı radarlar kuruyorsunuz, Avrupa’nın askerleriyle. Yazık...”
Gloria’dan izin alarak “Yorumunu isminle yazabilir miyim?..” diye sordum. O da kabul etti.. “İnsan hakları burada tamam sen korkuyorsun herhalde Türkiye’de” deyiverdi...