15 Kasım 1967 tarihinde Grivas komutasındaki Rum Milli Muhafız Ordusunun Geçitkale (Köfünye) ve Boğaziçi (Ayios Theodoros) köylerine saldırmasından sonra Türkiye’nin ağır protestosu ve müdahale kararı ile karşılaşan Makarios, silah zoru ile Kıbrıslı Türkleri adadan yok edemeyeceğini anlayarak strateji değiştirmiş ve kendi tarafında ekonomik gelişmeye hız verirken, Kıbrıslı Türklere de ekonomik baskı ve ambargo uygulamaya başlamıştı.
Dünya Bankasından Kıbrıs Cumhuriyetine verilen hibe ve kredilerden Kıbrıslı Türklerin payına düşen yüzde 30’luk kısmının, yüzde sıfır faiz ve 20 yıl vade ile Rum yatırımcılara verilmesine başlanmasından sonra 1970’li yılların başında, Maraş’ta başlayan otel inşaatı, apartman ve ev inşası furyasından sonra Mağusa Rum Belediyesi, izinlerin verilmesi ve yapılan inşaatların kontrolü için bir İnşaat Mühendisi istihdam etmek gereksinimini duymuş ve yerel Rumca ile İngilizce gazetelere “İnşaat mühendisi alınacaktır” başlığı ile ilan vermişti. “Rumca, İngilizce veya Türkçe dillerinden herhangi ikisini iyi konuşan ve yazan” diye başlıyordu bu ilan… Söz konusu ilanı Türkçe gazetelere vermek gereğini duymadı Mağusa Rum Belediyesi ne hikmetse.
Kıbrıslı Türklerin işsizlikten kırıldığı bu dönemde ilanı gördüm ve Rumların Kıbrıslı bir Türkü istihdam edebileceğini düşünerek -veya etmek zorunda kalacağına inanarak- başvurumu yaptım.
55 Kayıt numarası ile Kıbrıs Cumhuriyeti Mimarlar ve Mühendisler odasına kayıtlı olmam, imza hakkımın bulunması, istenilen 3 dilden 2 buçuğunu konuşup yazabilmem ve en önemlisi de o dönemde koskoca Maraş ve Mağusa’da bu ilana başvurabilecek kıstaslardaki kişinin sadece Rumların ünlü zengin ailesi Lordos’un oğlunun olması beni çok cesaretlendirmişti. Aile şirketlerinin Belediye’den bile büyük bir yapıda olması nedeniyle Lordos’un oğlunun başvuracağını sanmıyordum…
Tahminim doğru çıktı ve başvuran sadece ben oldum. Aranılan tüm evsafa sahiptim ve işe alınmamam için de hiçbir neden ve de engel yoktu. Maaşı da aylık 108 Kıbrıs lirasıydı. Rahmetlik Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı ve Cumhurbaşkanı Muavini Dr. Fazıl Küçük ile Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanı rahmetlik Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş bile o dönemde 60 Kıbrıs Lirası maaş alırken benim 108 Kıbrıs Lirası maaşlı bir işte çalışmamı- o günlerde- rüyamda bile görsem inanmazdım.
Mağusa Belediyesi tarafından ilan edilen “İnşaat Mühendisi mevkiine başvuru” tarihinin bitiminden sonraki ilk iş gününde Mağusa Belediyesi’ne gittim ve başvurumla ilgili olarak Belediye Reisini görmek istedim. Beni Belediyenin ilgili birime yönlendirdiler.
Mevkiinin Belediye Başkan Yardımcısı veya da İdari Amiri olduğuna inandığım bir kişi beni karşıladı ve konuşmak için odasına kabul etti. Sıcak ve samimi bir sohbet ortamında çaylar kahveler geldi. Adının Bambos olduğunu hatırladığım kişi sözlerine, gayet sevinçli ve mutlu bir şekilde “Giriye Anton (Atun bey), sen aradığımız her evsafa sahipsin, seninle çalışmak bizim için büyük bir zevk olacaktır” diye başlayınca, benim yelkenler suya indi ve yüzde yüz işe alındım duygusuna kapıldım. O dönemde 4-5 yaşında kaliteli bir araba 250 Kıbrıs Lirasına satılıyordu. 2 aylık maaşla güzel bir arabayı satın alabileceğimin hayalini kurdum hemen.
Sonra ağzından bal akarak sözlerine devam etti Bambos; “Biliyorsun Bay Glafkos Klerides (Dönemin Rum Cemaat Meclisi Başkanı) ile Bay Rauf R. Denktaş (Dönemin Türk Cemaat Meclisi Başkanı) adada yaşanan sorunlara bir çözüm bulmak için görüşmeler yapmaktalar. Görüşmeler bitsin, bir çözüme ulaşılsın, sen hemen gel ve işine başla” dedi ve beni kibarca kapı dışarı etti. Aslında hala bekliyorum müzakerelerin bir çözümle sonuçlanmasını. İlk işim bir yolunu bulup Mağusa Belediyesine gidip işe başlamak olacak, öbür dünyada olsam bile.
Sayın Mehmet Altan, 1974 öncesi yaşamımızla ile ilgili düşüncelerini, herhalde tekrardan gözden geçirir ve duyduklarının doğruluğunu da araştırır bu yazdıklarımdan sonra. Tabii yazım bir şekilde eline geçerse…