Ağaçların kralı da dense yanlış olmaz.
Meşe ağacı, hikmeti, İngiliz toplumu için önemi, krallıkla olan ilişkisini ve hatta ülkenin en fazla bara-puba adı verilen bitki olması…bunların tümü iç içe geçmiştir ve birbiriyle alakalıdır.

Kanaatimce de bu analizin en iyi yapılacağı gün 29 Mayıs günüdür.

29 Mayıs günü İngiltere’de sadece tek bir bitki mühimdir. Yaz başı olsa da, çeşit çeşit güller açıp İngiliz bahçelerini süslese de…bir günlüğüne de olsa meşe ağacı, dalı ve yaprağı en kıymetli bitkidir, gülün dahi önüne geçer.

Kral ikinci Charles sürgün yıllarını geçirdiği Hollanda’da gelip İngiliz Krallığı’nı yeniden tesis etmek için başa geçtiği, kral olduğu tarihtir. 30. doğum gününde.

İşte bu tarih İngiltere genelinde krallığın yeniden tesis edilme tarihi olarak kutlanır. Ülkenin bazı yerlerinde bu kutlamalar antik dönemden gelen adet ile birleşip gelenekteki yerini almıştır.

Kral Charles, babasının başının vurulmasından sonra sürgüne gitse de tacı geri almak amacıyla geri gelip Oliver Cromwell ile bir savaşa tutulup kaybetti; Worcester Savaşı'nı.
Savaş sonrası kaçması gerekti ama Parlamento askerleri her yerde onu ararken o bir meşe ağacının cömert yaprakları arasında saklanarak hayatta kaldı.

Meşe ağacının önemi kutsal olmasından değil kralı korumasından gelir.

 

Bu hayatta kalma ve başa geçme başarısının anısına çeşitli törenler yapılır, kanımca en ilginci ve görülmeye değer olanı Castleton kasabacığındaki kral ve kraliçe figürlerinin at sırtında ve bando eşliğinde yaptığı yürüyüş, halkı selamlama törenidir ve oldukça renklidir. Adı da Garland Günü ve Festivali'dir. Kral kılığına giren kişi at sırtında omuzlarında 50 kilogramlık bir çiçek çelengi ile kasabayı baştan sona dolaşır, yanında da kraliçe vardır ama sadece kralın yüzü ve gövdesi saklanır. Bu Kral II. Charles'ın kral olmadan önce ağaç dalında saklanma çilesine işaret eder. Hem kral, hem kraliçe, hem bindikleri at ve törene katılanlar, selamlayanlar ellerinde veya vücutlarının çeşitli yerlerinde meşe dalı ve yaprağı taşırlar. Kralı koruyan ağaç ve onun yaprağı semboldür. 

Tören sonunda çelenk kralın omuzlarından alınıp kilisenin kulesine yerleştirilir, bu haliyle pagan dönemi adetlerine işaret etse de bu tören günü herkes 'royalist' denilen kral yanlısı bir tavırla 1600'lü yıllarda yaşanan ve iç savaşa sebebiyet veren olayı hatırlar, anar ve elbette eğlenir.

Tüm bu geleneklerin İngiltere genelinde en yaygın ikinci barı olan Royal Oak ismiyle de ilişkisi vardır. Sürgün prens kral olup II. Charles olarak başa geçince halk puritan Tiran Cromwell’den kurtulmanın şerefine krala sarıldı. Kraliyet yanlıları da meşe ağacı ve özellikle de Kral Charles’ın saklandığı ağacı adeta kutsallaştırdı. Onu bir toplanma yeri, kamu alanı haline getirdi. Adı da 'Royal Oak-Kraliyet Meşesi' oldu ki ülkede Kral James’e adanan Red Lion isminden sonra en fazla bara adı verilerek ölümsüzleştirildi. Ülke genelinde Red Lion 384 iken 344 tane barın adı ise Royal Oak’tur, kralı prens iken koruyan ağaçtır, geleneğin ta içine kazınmıştır.


O halde bu İngiliz barlarına basit yerler olarak bakmamalı, tarihin içinden geçen yerlerdir, eskidir, bazıları çok görkemlidir, derinine inmek keyif verir. Ne ile taam ettiğiniz de size kalır.