Son yazımda 1948 yılında öldürülen Yazar Sabahattin Ali olayından hareketle “Aziz Nesin derin MAH’sül mü?” diye sormuştum. Değişik tepkiler aldım, hafızalar canlandı, eski defterler açıldı.

Geçen yıl 101 yaşında hayatını kaybeden MİT Mensubu Neşet Güriş’in 2007 yılında TEMPO Dergisi’ne verdiği röportajı hatırlatanlar oldu.

O röportajda bakın Güriş ne diyordu: “Aziz Nesin komünist olarak bilinen biriydi, biraz da onlara çalışıyordu. Türkiye’ye karşı da kırgındı. Teğmenken bazı haksızlıklar görmüştü. Solcu oldu. Onun bilinmeyen bir tarafı vardı: Milli Emniyet’e (MAH) çalışıyordu.”

 

Devamı var: “1935-36 senesinde ben kendisine, Beyazıt Soğanağa Mahallesi’nde terk edilmiş bir konağın odasına (MİT’in) aylığını götürüyordum.”

 

Güriş, bir de ilginç anekdot aktarmış: “Komünistleri çok hırpalıyorlardı. Aziz Nesin’i de yakalamışlar, fena hırpalamışlar ama konuşturamamışlar. Emniyet Müdürü Ahmet Demir de dövmüş, o esnada Aziz Nesin, ‘Ben MİT için çalışıyorum’ demiş, ‘Nee, namussuz, bize haber vermezsin haa’ diyerek iyice dövmüşler. Hastanelik olmuş. Sonra bana ‘Nedir başıma gelen, sizdenim dedim yine dayak yedim’ diye dert yanmıştı. Ne gibi görevler yaptı bilmiyorum, ama yaptı ki bir şeyler MİT para veriyordu.”

 

İnsanın inanası gelmiyor, Aziz Nesin gerçekten MİT ajanı olabilir mi?

Soruya cevap ararken ve olayları yerli yerine oturtmaya çalışırken önce bazı bilgileri hatırlamakta yarar var.

Malum Aziz Nesin asker kökenlidir. 1935’de Kuleli Askeri Lisesi, 1937’de Harp Okulu, 1939’da Askeri Fen Lisesi’ni bitirdi. Subay olarak değişik illerde görev yaptı. 1944’de üsteğmen rütbesindeyken “görev ve yetkisini kötüye kullandığı” gerekçesiyle ordudan atıldı.

Görev ve yetkisini nasıl kötüye kullandığı konusunda çok ağır ithamlar var, konuyu dağıtmamak için bu köşeye taşımayalım.

Devam edelim...

1945’de gazeteciliğe başlayan Nesin, 1946’da Sabahattin Ali ile birlikte Marko Paşa mizah dergisini çıkardı.

Kısa adı MAH olan Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti ise 6 Ocak 1926 tarihinde Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından kuruldu, 5 Ocak 1927’de İçişleri Bakanlığı’na bağlandı. Kurum, 22 Temmuz 1965 tarihinde çıkarılan kanunla Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) adını aldı.

MİT’çi Güriş’in iddiasıyla tarihleri karşılaştırdığımızda; Aziz Nesin, henüz Kuleli Askeri Lisesi döneminde keşfedilmiş!

O olay

Emniyet Müdürü Ahmet Demir ile Aziz Nesin arasında geçtiği iddia edilen dayak olayının ise 16 Aralık 1946 tarihli operasyon sonrası yaşanma ihtimali yüksek.

Aziz Nesin’in hatıralarında o güne dair şu not var: “Emniyet Müdürlüğüne iki sivil polisle birlikte girdik. İkinci katta bir odaya girdik. Bu odada on kadar memur, masaya yığılmış evrak ve kitaplar üstünde harıl harıl çalışıyordu. Bu odadan ikinci geniş bir odaya geçtik. Karşımda iki adam vardı. Biri deri ceketli, iriyarı, kabak kafalı, ablak suratlı, arkasındaki şişkinlikten kıç cebinde tabanca olduğu anlaşılıyor. Ayakta ve bir ayağı sandalyenin üstündeydi. Sonradan öğrendim ki, bu İstanbul Emniyet Müdürü Ahmet Demir’miş”

Ya sonra?

İşte devamı: “Ahmet Demir, odasına girer girmez, sen misin Aziz Nesin diye sordu. Genellikle tanımayanlar beni iriyarı sanarlar da sonra ufak tefek olduğumu görünce şaşırırlar... Ahmet Demir de onun için böyle soruyor sandım! Açık bulunan ceketimin önünü ilikleyerek Ahmet Demir’e yaklaştım ve evet, benim dedim. Söz ağzımdan çıkar çıkmaz yüzümde müthiş bir şamar şakladı. Ne olduğumu, neye uğradığımı şaşırdım. Bu tokadın arkasından Ahmet Demir, ulan it, sen misin o, vatanı satacak olan diye bağırdı.”

 

17 gün boyunca bu ağır sorgulamanın sürdüğünü anlatan Aziz Nesin, nasıl serbest bırakıldığını şöyle açıklıyordu: “17 gün sonra salıverdiler. Bugün bile niçin tuttuklarını bilmiyorum, sanırım onlar da bilmiyor...”

 

Şimdi sıkı durun...

Herkes eski defteri açınca ben de açtım. Aylar önce gazeteci arkadaşım Abdullah Kılıç’tan aldığım belgeyi, arşivimden çıkardım. Soğuk damgalı belge, 1946 yılında emniyet tarafından hazırlanmış bir istihbarat notu.

Nottan anlıyoruz ki, Aziz Nesin gözaltına alınınca verdiği bilgi üzerine MAH’la irtibat kuruluyor, Emniyet Müdürü Ahmet Demir’e atfen şu not düşülüyor: “Sanıklar arasında solcu olarak tanınan Aziz Nesin de vardır. Bu şahıs ses gazetesinde hükümet aleyhinde yazılar yazmakta idi, aynı zamanda Milli Emniyet’in adamı olduğu anlaşılmıştır. Milli Emniyet müfettişi Celal Korel ile henüz bu mevzu üzerinde görüşülmedi.”

 

Emniyetin istihbarat notuna göre Aziz Nesin eski adı MAH yeni adı MİT olan teşkilatın adamıymış! MİT mensubu Neşet Güriş meğer boşuna konuşmamış!

Hani Mehmet Eymür demişti ya, MİT’e çalışan çok gazeteci var. Açıklansa birçok efsane kestaneye dönecek.


(Star gazetesinden alınmıştır)