Aslında “erken seçime gerek yok, seçim tarihinde yapılacak” demek yanlıştı.
Çünkü bu hükümetin kurultay rezaletinden sonra icraat yapacak takati kalmamıştı.
Halk “kurultay bitti şimdi memlekete bakalım” denmesi için çok belledi UBP’lilerden.
Ama boşuna bekledi.
Cumhurbaşkanın da dahil olduğu tam gaz bir kavga sürdü gitti.
Politikada yazılı olmayan kuraldır.
Politikacı sorunları çözemedi mi halk çözer.
Yani mal sahibinin kendisi devreye girer.
Bu kural UBP için de işlemeye başladı.
UBP kendi arasındaki sorunları çözemedi.
Ülkeye zarar verecek bir şekilde sürdürdü.
Üstelik siyaset tarihinde görülmemiş bir şekilde parti içinde çoğunluk olmayan bir grup muhalefet ile bir olup UBP Hükümeti’ni devirmeye bile yeltendi.
Ve böylece gidilecek köyün minareleri de görünmüş oldu.
Bu işi yani bu siyasi kirliliği seçim temizler artık.
Vatandaşın bizatihi kendisi.
Mal sahibi.
***
Gelinen noktadan sonra mal sahibinin durumunu da ele almak gerekir.
Son dönemde seçim sandıklarının kurulması demek, birçok kesimin devlet imkanlarından nemalanması anlamına gelir oldu.
“Bizim çocuğa bir iş, falan devlet imkanını peşkeş” olarak özetlenebilecek davranışlar bir kısım politikacı ve seçmenin ülke kaderini olumsuz etkileyen ittifakına dönüştü.
Oysa bu ülkenin sil baştan yeniden yaratılmasına ihtiyaç vardır.
Bunun için de politikacıya olduğu kadar vatandaşa da büyük görevler düşmektedir.
Bu konuya devam edeceğiz...
(Havadis'ten)